AİDS'Lİ ÇOBAN AİLESİ DIŞLANDI

Ali LEYLAK/ŞANLIURFAŞANLIURFA’da yanık ünitesinde tedavi görürken HIV virüsü taşıyan kan verildiği için Ankara’ya götürülen ve AIDS tedavisine başlanan 1.5 yaşındaki Yusuf Çoban ve ailesi

AİDS'Lİ ÇOBAN AİLESİ DIŞLANDI
06 Ağustos 2008 - 17:09
köyde dışlandı.

Köy çocuklarının ‘Mikroplu bunlar’ diyerek yanlarından uzaklaştırdığı ailenin reisi 40 yaşındaki Mehmet Çoban, Bakanlık soruşturması kapsamında HIV virüslü kanı kayıtlara yanlışlıkla negatif olarak işlediği belirlenerek kademe durdurma cezası verilen hemşire Aylin Avcı Baydil'e tepki gösterdi. Mehmet Çoban, haklarını aramak için dava açacaklarını söyledi.

Merkeze bağlı Ulucanlar Köyü Karagöz Mezrası’nda yaşayan Çoban ailesinin fertleri, AIDS skandalının ortaya çıkmasının ardından ilk kez gazetecilere yaşadıklarını anlattı. Mart ayında sol omuz ve koluna sıcak su dökülen çocuklarını hastaneye götürmelerinin ardından başlanan tedavi sırasında çocuklarına yanlışlıkla HIV virüsü taşıyan kan verildiğini belirten 6 çocuk babası Mehmet Çoban, vücudunun sol bölümünde yanık izleri bulunan küçük oğlu Yusuf’u kucağına alarak yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Mart ayı içinde eşim Fatma mutfakta çay demliyordu. 6 çocuğumun en küçüğü olan Yusuf da bu sırada mutfakta çaydanlıkta bulunan suyu üzerine yanlışlıkla döktü. Hemen yakınlarım ile birlikte Yusuf’u Devlet Hastanesi’ne götürdük. Yaklışk 20 gün yanık ünitesinde kaldı, bu sırada kendisine kan nakli de yapıldı. Oğlum taburcu edildikten sonra getirdiğimiz evde tekrar rahatsızlanınca hastaneye götürdük. Buradan bir sonuç alamayınca önce Gaziantep, ardından Adana’ya götürdük. Burada yapılan tahlil sırasında doktorlar, Şanlıurfa’daki hastanenin raporlarını istedi. Olay ortaya çıkınca da Sağlık Bakanlığı bizi Ankara’ya götürdü. Burada tedavi ettiler ve ilaçlar verip kullanmamızı 3 ayda bir de kontrole gelmemizi istediler.”

‘ÇOCUKLARIMLA OYNAMIYORLAR’

Ankara’daki tedavinin ardından döndükleri köylerinde herkesin kendilerinden uzaklaştığını ve köydeki akraba ve komşu çocuklarının kendi çocukları ile oynamadığını belirten Mehmet Çoban şöyle devam etti: “6 çocuğum var ve en büyüğü 10 yaşında. Hepsi çocuk ve oyun oynamak istiyorlar. Ancak, sokağa çıktıkları zaman diğer çocuklar ‘Bunlar mikroplu. Mikroplu çocuklardan kaçın’ diyerek uzaklaşıyorlar. Çocuklar eve geliyor ve hepsi ağlayıp, kimsenin kendileriyle oynamamasından dolayı şikayette bulunuyorlar. İki aydır evimize kapanmış durumdayız ve insanlardan anlayış bekliyoruz. Şu anda çocuklarım kapının önünde oturup, köyde oyun oynayan diğer çocukları uzaktan seyretmekle yetiniyor.”

BÖYLE CEZA MI OLUR?

Baba Mehmet Çoban, oğlu Yusuf’a HIV virüslü kanın verilmesinde kusuru bulunan ve Bakanlık müfettişlerince yürütülen soruşturma kapsamında kademe durdurma cezası verilen Şanlıurfa Devlet Hastanesi Kan Merkezi’nde görevli hemşire Aylin Avcı Baydil’e de tepki gösterdi. Çoban, “Çocuğumun hayatı bir ihmal yüzünden karardı. Yusuf ile birlikte bütün ailemiz dışlandı. Bu yaşadıklarımızın karşılığı bu kadar basit bir ceza ile geçiştirilmemeliydi. Herkesin çocuğu var ama kimse başına gelmediği için çektiklerimizi anlayamaz. Benim en büyük öfkem bu hemşirenin bir gün yanımıza gelmemesi ve arayıp bir geçmiş olsun dememesinedir” diye konuştu.

Çocuğunun iyileşmesi için sürekli dua ettiklerini dile getiren Mehmet Çoban, haklarını savunmak ve sorumluların gerekli cezayı alması için dava açacaklarını söyledi. Avukat tuttuklarını ve şu anda dava açılması için gerekli çalışmanın başlatıldığını kaydeden Çoban, “İlerleyen günlerde avukatımız gerekli davayı açacak ve hakkımızı sonuna kadar arayacak” dedi.

Kanı veren mühendis tedavi oluyor

1.5 yaşındaki Yusuf Çoban’a HIV virüsü bulaşmasına yol açan kanı verdiği belirlenen makina mühendisi 32 yaşındaki S.K.’de, skandalın ortaya çıkmasının ardından bulunmuştu. Yetkililere, Rus uyruklu bir hayat kadını ile Gaziantep’te ilişkiye girdiğini ve viürüsün bu yolla bulaştığını söyleyen S.K. daha sonra kendi imkanları ile tedaviye başlamıştı.

12 yıl önceki AİDS vakası

Şanlıurfa’da yaşanan ilk AIDS skandalı ise 1996 yılında ortaya çıktı. 1996’da Şanlıurfa Doğum Hastanesi’nde sezaryenle yaptığı doğum sırasında Kızılay’dan alınan bir ünite kanla AIDS hastalığının pençesine düşen Siverekli Müzeyen Işıkgöz, 2 yıl sonra bebeği Rukiye Işıkgöz’ü kaybetmişti. Müzeyyen Işıkgöz de 2007’de yaşamını yitirmişti. Işıkgöz Ailesi, açtığı davada 110 bin YTL tazminat almıştı.

Bu haber 4120 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Dusak, Siverek'teki kazalarla ilgili Karayolları Genel Müdürü ile görüştü
Dusak, Siverek'teki kazalarla ilgili Karayolları Genel Müdürü ile...
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması