EĞİTİM BİR-SEN'DEN 28 ŞUBAT AÇIKLAMASI

Eğitim Bir-Sen Siverek Temsilciliği yayımlamış olduğu açıklama ile 28 Şubat darbesini kınadı.

EĞİTİM BİR-SEN'DEN 28 ŞUBAT AÇIKLAMASI
28 Şubat 2015 - 10:43

Eğitim Bir-Sen Siverek Temsilciliği yayımlamış olduğu açıklama ile 28 Şubat darbesini kınadı.

1923 yılında kurulan cumhuriyet yönetimi ''Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'' ilkesine rağmen periyodik darbeler, muhtıralar ve demokrasiye balans ayarı yöntemleriyle bugüne kadar gelmiştir. Bu süreç , vesayetçi, militarist yapının darbeler dönemi olarak adlandırılabileceği gibi millet iradesinin darbelerin dipçiklerine direnme ve var olma dönemi olarak da adlandırılabilir.

''Millet için'' ''millete rağmen'' kafasıyla tek parti diktatörlüğü tesis edilmiş, milletin maddi- manevi tüm değerleri her türlü gayrı meşru ve ahlak dışı yöntemlerle imha edilmeye çalışılmıştır. Millet iradesinin belirli dönemlerde iktidara taşınmasına tahammül edemeyen bu vesayetçi zihniyet, ''efendileri''nin icazeti ve devlet aygıtının zinde güçlerinin marifeti ile ilkel ya da postmodern darbelerle millet iradesini engellemiş, milletin seçtiklerini darağaçlarına dahi göndermekten geri durmamıştır. Her darbe döneminde kendi vatandaşına türlü zorbalıklar gösteren vesayetçi güruhlar bu ortamda kendi küplerini doldururken ülke ekonomisinde meydana gelen felaketlerin faturasını da yine millete kesmişlerdir. 28 Şubat ''postmodern Darbesi'' darbeler zincirinin en sinsi, ahlak dışı ve darbecilerle darbe karşıtı gibi görünenlerin bile ittifak ettiği bir süreçtir.

28 Şubat 1997 tarihinde yapılan MGK toplantısı sonrası açıklanan bildiriyle siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen ‘postmodern darbe’nin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen, açtığı tahribat, ne yazık ki, telafi edilememiştir. Postmodern darbe, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon raporunun tespitine göre, millete 381 milyar dolarlık bedel ödetmiş, oluşturduğu etki nedeniyle kamu açıkları marifetiyle devlete 7 yılda 75 milyar dolar faiz yükü getirmiştir. Darbecilerin, dini inancının gereğini yerine getiren kamu çalışanlarına yaptığı zulümler milletimizin hafızasında hâlâ tazeliğini korumaktadır.

Milli Güvenlik Kurulu’nun dayatmasıyla gerçekleştirilen 8 yıllık kesintisiz eğitim nedeniyle imam hatip okulları ve meslek liseleri ağır yaralar almış, üniversite sınavlarında meslek lisesi mezunlarına uygulanan haksız katsayı uygulamasıyla mesleki eğitim baltalanmıştır. Uygulanan başörtüsü yasağı dolayısıyla üniversite kapıları nizamiyeye, kampüsler ise kışlaya dönüştürülmüş, sadakat yarışına soktukları bilim adamlığından nasipsiz rektörler vasıtasıyla üniversitelerde ikna odaları adı altında imha süreçleri yaşatılmıştır. Kendini paşa zannedenler eğitim müfettişlerine brifing vererek eğitimde başörtülü avı başlatmış, düzmece dosyalar marifetiyle binlerce öğretmen Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten ihraç edilmiş, Kur’an eğitimine yaş sınırı konularak kurslar kapatılmış, Milli Güvenlik derslerine giren bazı darbeciler eliyle okullarda terör estirilmiştir.

Dönemin hükümetini istifaya zorlayan, yargıya müdahale eden, tüm toplumu denetim altına almaya çalışan, kamu kaynaklarını hortumlayan, temel hak ve özgürlükleri ihlal ederek, hukuku çiğneyerek yaptıkları fişlemeler ve dışlamalarla binlerce insanın hayatını zehir eden darbeciler ve suç ortaklarının millete ödettiği bedellerin unutulması asla mümkün değildir. Bin yıl sürecek diye müstağni ve mütekebbir bir edayla topluma tehdit savuranların halka ödettiği bedellerin karşılığı ödetilmeden, hortumlayarak batırdıkları bankaların ve iç ettikleri kamu kaynaklarının iadesi sağlanmadan, haksız elde ettikleri kazançlarla sürdükleri saltanatlar sonlandırılmadan, darbecilerin ‘pardon’ demesi masumiyet nişanesi olarak görülmemeli, ‘Çevik Bir’ hareketle salıverilmemeli ve yaptıkları zulümler mübah sınıfına asla sokulmamalıdır.

Bugün gelinen noktada Eğitim Bir Sen'nin yoğun çabalarının katkı verdiği katsayı engeli ve başörtüsü yasağının kaldırılması, kesintisiz eğitimden kesintili eğitime geçiş, Milli Güvenlik Dersi’nin kaldırılması, Kur’an eğitimine yaş sınırının kaldırılması, inancı dolayısıyla YAŞ kararları ile meslekten ihraç edilenlerin ve kamu kurum ve kuruluşlarından atılanların görevlerine iadesi gibi önemli adımlar atılmış ve bin yıl sürecek denilen darbenin izleri 18 yıl içerisinde önemli ölçüde temizlenmeye çalışılmıştır.

28 Şubat’lar ve darbecilerle mücadelede güçlü irade, mağdurların haklarında toptan iade istiyoruz. Darbe sürecinde ''İrtica'' etiketiyle ve düzmece delillerle zindanlara atılan ve hala mağduriyetleri devam eden vatandaşlarımıza ''ADALET'' istiyoruz. Gelişmiş bir Türkiye için bireysel özgürlüklerin önü açılmalıdır. 28 Şubatların,12 Eylüllerin, 12 Martların ve 27 Mayısların bir daha yaşanmaması adına darbelerle millete bedel ödetenlerin de yaptıkları hukuksuzlukların ve derebeyliklerinin bedelini ödemelerini, mağdurların haklarının ve itibarlarının iadesini, darbe dönemi mevzuatının tamamının kaldırılmasını; milletin ortak beklentisi olan hak ve özgürlüklerin öne çıktığı, bireyin merkeze alındığı, vatandaşını tanımlayan değil, tanıyan yeni bir anayasanın bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz.

www.siverekgenclik.com


Bu haber 2599 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Demirbüken'den 23 Nisan mesajı
Demirbüken'den 23 Nisan mesajı
Başkan Mehmet Kuş Eyyübiye Millet Bahçesi'nde İncelemelerde Bulundu
Başkan Mehmet Kuş Eyyübiye Millet Bahçesi’nde İncelemelerde...