VAHŞİ BATININ GERÇEK YÜZÜ

16 Mart 2017 - 11:49

Aslında batı, hiçbir zaman Müslümanlara karşı medeni olmadı. Nasıl ki piyasada bazen, kalitesiz giyime marka etiketini yapıştırıp, bazı uyanıklar müşterilerini kandırıyorlar ya, İşte ecnebilerde Müslümanları bu şekilde kandırıyorlar. Bugüne kadar batı yerleşik uşaklarıyla birlikte, Müslümanları kandırdı. Onlar da; kendilerine yapıştırmış oldukları, Medeniyet, Demokrasi, İnsan hakları, hukukun üstünlüğü gibi etiketlerle; canavarlığını kapatmışlardır. Aslında o etiketlerin altında vahşi bir batı yatıyor.

Neden kurtuluş savaşını çabuk unuttuk, çapulcular gibi batı tüm varlıklarıyla Osmanlıya saldırmadı mı? Batı aynı batıdır. Dün, ırak halkını özgürlük ve demokrasi etiketiyle aldatarak, Irakta taş üstüne taş bırakmadığı gibi Irak halkının namusunu da paymal etmedi mi?. Bunlar mı Müslümanlara demokrasiyi getirecek, bunlar mı Medeniyeti getirecek, bunlar mı hukukun üstünlüğüne inanmış ve bunu da Müslüman ÜLKELERE getirecek, aslında bunlara kargalar güler. Ancak vahşi batı yenemediği ülkeleri içten satılık adamlar vasıtasıyla, ürettikleri algı operasyonlarıyla Müslüman ülkelerin insanlarını inandırmışlardır. Dün nasıl Osmanlı imparatorluğunu yıkmak için yapılan çalışmalar herkes tarafından bilinmektedir. Bugün güzel bir TV dizisi olarak seyrettiğimiz II.Abdulhamit Han’a dün kızıl Sultan diyorlardı. Niye kızıl sultan diyorlardı. Osmanlının yıkılmasını engellediği ve Yahudi Devletinin kurulması için Filistin’de toprak vermediğinden dolayıdır.

Osmanlının yıkılışı da yine batının maskeli algı operasyonlarıyla, milliyetçiliği horlatarak İmparatorluğun parçalamasına sebebiyet verdiler. Onda sonra leş kargaları gibi parçaladıkları ülkeleri kendi aralarında böldüler. Kiminin insan kaynaklarını sömürdüler, kimilerinde yeraltı zengini sömürdüler, kısacası ahtapot gibi Osmanlı İmparatorluğunu lokmalara ayrılarak yutmaya başladılar.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi sen tarihi incelemeyip ders almazsan tarih tekerrür eder. Dün Osmanlı İmparatorluğun yeniden güçlenmesi için canla başla çaba gösteren Sultan Abdülhamid Han’a ne demediler ki “Kızıl Sultan” “ Diktatör” daha sayamadığımız bir çok lakap taktılar. Çünkü onlar biliyorlar ki Abdulhamithan tahtadan indirildiği an Osmanlıların yıkılması çok basit olacağını biliyorlardı. Adamlar hedeflerine ulaşmak için var güçleriyle çalıştılar. Sonunda yerli uşakları mı dersin hainler mı dersin de onların katkılarıyla bu işi başardılar. Abdülhamit Han tahtan indirilince Osmanlı İmparatorluğunu planladıkları şekilde parçalara ayırdılar.

Parçalardan biri Türkiye’dir Türkiye üzerinde istedikleri oynamayı yapamadılar. Çünkü karşısında imanlı tüm Müslümanları gördüler. Leş kargaları gibi Türkiye üzerine üşüştüler, ancak Rabbimin yardımı ve Müslümanların gayretiyle, püskürtüler. Türkiye karşı bir daha sıcak savaşa tövbe ettiler. Ancak bu sefer daha tehlikeli bir yol izlediler. O yol Müslümanları ayakta tutan din ve tarih bilinciyle bağlarını kesmeye çalıştılar. Bu yakın tarihimizde, tarihine lanet eden küfür eden aydın kişi gözüyle bakılacak algı operasyonu oluşturdular. Makam ve para vererek hedefine ulaşmaya çalıştılar. Büyük ilerlemelerde kayıt ettiler. Türkiye de meydana gelen darbelerin altında da bunların imzaları ve katkıları vardır. 15 Temmuz işgal hareketinde olduğu gibi.

Hatta Türkiye de onların palanlarıyla Kur’an okumayı yasakladılar. İslami çağırışım yapan her sembole yasak getirdiler. Bunlar aslında hepsi de batının bizim yöneticilere dikta ettiği önemli hususlardır. Müslümanlar gücünü Allah’a olan inancından ve İslam la yoğurmuş tarih şuurundan alıyordu. Bu iki faktöre olan bağlılığını zayıflatıldığı zaman sıradan insanlar olacaktı. Uğrunda ölecekleri değer yargısı kalmayınca yaşamak için her şartı kabul edecekleri bir topluluk olacaktı. Bunları da yönetmek kolay olacaktı. Onlar bunu planlıyorlardı.

Bu söylediklerim tarih sayfalarında yer almaktadır. Yakın tarih incelediğimiz zaman çıplak gerçeklerle karşılaşırız.

Vahşi batının Türkiye üzerin gerçekleştirmek istedikleri ama şimdiye kadar gerçekleştiremediği emelleri vardır. Bunları gerçekleştirmek için tarihte kullandıkları taktikleri aynen uygulamaktadırlar. Fakat halkımız bilinçlendiği için bunların çoğunu yutmuyor.

Dün Abdülhamit Han’a, Adnan menderese, Turgut Özal’a yaptıklarını aynısını Recep Tayyip Erdoğan a yapmak istiyorlar. Bunun için küfür yine tek millet olmuştur. Bizlerde bu küffarın algı operasyonuna katkı değil Türkiye’nin bekası için engel olmak zorundayız. Bu konuda bilinçlenmemiz gerekmektedir. Bugün Irak’a, Libya ya Suriye ye yaptıklarının bin katını bize yapmak isterler fakat Rabbim bu Milletten hala basireti almamış bilakis basiretini artırmıştır. 15 Temmuz’da Düşmanların gerçekleştirmek istedikleri işgal hareketi karşısında insanımız imanını ve basiretini gösterdi. Rabbim Türkiye’yi vahşi batının fitnesinde korusun. Türkiye ye bir daha istiklal marşı yazdırmasın. Bunu için bizde rabbimiz layık bir millet olmak zorundayız.

Bu yazı 1155 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum