Dersim,Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Tunceli ilinin ,doğusunda Bingöl,batısında Malatya,kuzeyde Erzincan ve güneyinde de Elazığ olan illerle çepeçevre kuşatılmış bir ilimizdir.Tarihimiz de bu bölgemiz Dersim adıyla anılmaktadır.
Dersim,Munzur (Mercan)dağları dersimin kuzeyini bir set şeklinde kaplamıştır.Bu Munzur dağı çoğu kez karla kaplıdır.Dersim de Küçükgöl(Bobyezbaba dağı),Koçkerekbaba Dağı dizisinde kuzey tarafı Dersimin en sarp bölgesidr.Buralarda binlerce kişiyi barındırabilecek mağaralar mevcuttur.
Siyasi arenada sürüp giden Dersim kavgasında kimler ne diyor,ne demiyor,doğru mu söylüyor,yanlış mı,yalan mı söylüyor sorularına yanıtlar aranmamalıdır.
Dersimde mutlak devlet hakimiyetini sağlamak için türk silahlı kuvvetleri tarafından geniş çaplı hareketler düzenlendi.Türk Silahlı Kuvvetleri yüzünden bölgede yaşayan 15.000ne yakın insan ile yüzlerce asker öldü.Bunun yanı sıra on binlerce insanımız zorunlu göçe tabi tutuldular.
Öncelikle Dersimisyanını ve onun öncüsü olan Seyit Rızayı anlamak ve tanımak gerekir.Onu anlamaya çalışmak ve amaçlarını bilmek lazım.
Pir Seyit Rıza,Türkiyenin ilk dönemlerinde rejime karşı çıkarılan isyanlardan biri olan Dersim İsyanının liderlerindendir.Seyid Rıza bu başkaldırıştan dolayı Alevi-Zaza aşiret lideri idam edilmiştir.Tarihe kara bir leke olarak girilmiştir.
Pir Seyit Rıza,ne devletin deyimiylen isyancı,ne derebeyi,ne de toprak ağasıydı.O kırmanciyenin ruhani önderiydi.Dersimin 38in sembolüydü.
Seyit Rıza düşmanlarına boyun eğmedi,dar ağacına giderken bile ipini kendisi çekti.
Düşmanları bile ölümü karşısında utandılar.
Tüm zalimlerin ,üçkağıtçıların,şerefsizlerin,hainlerin ve düzenbazların yalanını yüzlerine çaldı ve asla teslim olmadı.
Pir Seyit Rıza,1924 yılında Hozatı işgal etmiş olup,çevredeki cumhuriyet yanlısı aşiretlere baskı uygulamış olup,devlet içinde devlet gibi olmuştur.1937 yılının newruzunda devlet güçlerine karşı ayaklanma başlatmıştır.
Seyit Rıza,idam edilmeden önce boş meydanda sanki insan doluymuş gibi hitap etmeye başladı.Evladı Kerbelayime,be gunayime,Ayıvo zulimo,Cinayeto,(Evladı Kerbelayıh.Bi hatayıh.Ayıptır.Zulümdür.Cinayettir) dedi.
Seyit Rızanın kabul edilmeyen son isteği vardı.Seyit Rızayı yasalara uydurup idam etmek için 78 yaşından 54e indirilerek 17 yaşındaki oğlu Hüseyinin yaşı da 21e çıkartılarak idam ettiler.İdamdan önce Seyit Rıza benim kırk liram var ve saatim var.oğluma verirsiniz der.Ama ne yazık ki o vicdansızlar Oğlunu da asacağız derler.Daha öncesinde de bir çocuğunu çatışmalarda kaybeden Seyit Rıza,der ki beni oğlumdan önce asınder.Ve bu son isteği de kabul edilmez ve Resik Hüseyin,babasının gözü önünde darağacında idam ediliyor.
Böyle devlet olmaz olsun!
Kendi halkına bu kadar zulüm yapmak,kendi halkını köleleştirmek,kendi halkını idam sehpalarına götürmek hangi kitapta yazar.
Hangi din dil ırk kabul eder!
Pir Seyit Riza,Ben sizi yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde eğilmeden bu da size dert olsun
Selam olsun !
Dersime,dersim halkına,dersim yoldaşlarına
Selam olsun !
Yüreği zengin olan dersimlilere
Pir Seyit Rıza
Mekanınız Cennet olsun
Mehmet Kızılkaya
FACEBOOK YORUMLAR