İNSAN KENDİSİNE ZÜLMEDER

10 Kasım 2013 - 22:46

Allah hiçbir kuluna zulüm etmez. Ancak kullar kendine zulmederler. Birey olarak, toplum olarak başımıza gelen olumsuzluklardan çoğundan biz sorumluyuz. Çünkü Rabbim bize cüzi irade ve akıl vermiştir. Bunlarla birlikte Dünyada ve ahrette mutlu olmanın reçetesini de sunmuştur. Eğer bizler bunların gereğini yapmıyorsak, başımıza geleceklerden biz sorumluyuz. Konuya açıklık getireceğinden dolayı yolculuğumun bir anısını buraya aktarmak istiyorum. Geçenlerde Batman’a gidiyordum. Diyarbakır’ı geçtikten sonra yol kenarında asılı levhalara ve işaretlere pek dikkat etmemiş olacağım ki kaç km yol aldım bilmiyorum ama bir de baktım ki Diyarbakır’ın Çınar İlçesine yetişmişim. Yolda karşılaştığım ilk adama yolu sordum. Yanlış geldiğimizi söyledi. “Geldiğiniz yoldan doğru gidin, sağda levhalar var, onlara bakarak sağdaki yoldan gidersiniz, o yol Batman yoludur.” Dedi. Kaç km geri geldiğimi bilmiyorum, o levhalara ulaştık, levhalara baktım. Hayret ettim! Bu büyük levhaları görmemezlik nasıl olur. Diye düşüne durdum. Kendim yanlış yaptığım için sesiz sedasız yola devam ettik.

Demem şu ki yolda İşaretler var, ben yolumu şaşırmışsam yolu yapanda suçu aramak doğru değildir. Çünkü yola tüm işaretler konulmuştur. İşaretlere ve levhalara dikkat edildiğinden yolu şaşırmak ve kaza yapma ihtimali yok denecek kadar azdır.

Dostlar Dünya hayatı da Doğumdan mezara kadar giden uzun ince bir yoldur. Bu yoldaki işaretlere dikkat etmezseniz ya uçuruma ya da şarampole ya da yanlış bir yöne gidersiniz, hedefe ulaşamazsınız. Bu yolun yapımcısı ve sahibi de Allah’tır. Eğer bizler yoldaki işaretlere dikkate etmezsek fert olarak, toplum olarak sonumuz hayırlı olmaz. Türkiye’nin tarihini bununla kıyaslarsak gerçeklerle karşılaşırız.

Hz. Muhammed SAV. Uhud Savaşında 50 okçuyu Uhud dağına yerleştirilmişti. Onlara; Savaşın sonucu ne olursa olsun, kesinlikle yerlerinizi terk etmeyeceksiniz. Diye talimat vermişti.. Savaş başlamıştı. Müslümanlar kısa zamanda savaşta başarılar göstererek, düşmanları bozguna uğratmıştı. Onlar; korku ve panik içinde kaçmaya başladılar. Bunları seyreden okçular ganimet mallarını almak amacıyla yerlerini terk ettiler.

Bu arada 250 süvariyle pusuda bekleyen Halit Bin Velid okçuların yerlerini terk ettiklerini görünce, arkadan Müslümanlara büyük bir saldırı gerçekleştirdi. Savaşın seyri Müslümanların aleyhine döndü. Savaşı kazanmakta olan Müslümanların son anda işlerin tersine dönmesine neden oldu.

Okçular yüzünden kazanmakta olan savaşın, tam tersine dönmesi verilen emirlerin yerine getirilmemesinden kaynaklanmıştı. Bugün tüm Müslüman ülkelerde bir yara varsa, oradaki Müslümanların yüzündedir. Allah’ın emirlerini dikkate almadığından dolayıdır. Yoksa Allah kulların düşmanı değildir.

Bugün birey olarak örgüt olarak ve toplum olarak bizler yoldaki işaretlere dikkat etmezse biz bir yere çarpılırız. Allah adildir. Adaletlidir. Çalışanla çalışmayan aynı kefe de olmaz bugün İslam dışı Ülkelere gelişiyorsa bunu çalışmalarına bağlıyoruz. Ama biz Allah’ın hiçbir emrini yerine getirmiyoruz. Diyoruz neden geri kalıyoruz. Neden Müslümanlar baskı altındadır. Diyoruz. Allah’ın İlk emri “OKU” olmasına rağmen hangi Müslüman düzgün bir şekilde Kur’an’ı anlayarak ve diğer kitapları düzgün bir şekilde okuyor. Bence çok nadir okuyan vardır. Demek ki kimse bize zulmetmiyor biz kendimize zulmediyoruz. Allah yardımcımız olsun.

Bu yazı 1401 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum