KELİMENİN TAM ANLAMIYLA MEDENİYET DEDİĞİN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR

10 Aralık 2016 - 17:59

Halep’te meydana gelen katliam, AB ülkelerinden herhangi şehrine bunlar meydana gelmiş olsaydı. AB ve ABD nasıl bir tepki gösterecekti. Bütün dünyayı ayağa kaldıracaktı, ama bugün bir Müslüman ülkesinde bu olaylar oluyor. Zaten bu olayları projelendiren ve uygulamaya geçiren bu ülkelerin kendileri değil mi? Bütün İslam ülke yönetimlerini kendine hizmet edecek bir yönetim kadrosunu oluşturmadılar mı? Türkiye’de bu oyuna ve bu sömürüye son vermek istiyor, Yönetim onların boyunduruğunu kabul etmediği için, tasmalı köpeklerini çeşitli maskeler altında ve onlar üzerinde Türkiye Devletiyle savaşıyorlar. Bu öyle kirli bir savaştır ki, senin en yakınıyla sana saldırıyor. Saldırırken bir gerekçe gösterme gayretindedirler, Ancak sürekli yapılan bu oyunları halk bildiği için onların algı operasyonlarına katılmıyorlar. Bu da Türkiye için büyük bir gelişme ve bir uyanıştır.

Bugün binlerce Halepli kardeşlerimiz canlarını alıp tüm mal varlıklarını bırakıp kaçıyorlar. Allah için bu neyin nesidir. Tüm çapulcular bu Müslümanlar üzerinde çullamışlar. Ey insanlar sizin vicdanlarınız nerede? Sizin insan hakları savunuculuğunuz ve demokrasi hovardalığınız nerede? Bu ölenler candır. Senin gibi insandır. Onlar vatanından sürgün ediyorlar. Kim yapıyor. Bunları, Senin güçlü devlet olmanı hazım edemeyen seni dize getirmek için her türlü operasyonu mubah gören, senin kardeşini sana düşman eden 100 yıldan beri devletini dize getirmeye çalışan ve seni bölüp parçalama gayretinden olan tek dişi kalmış canavarlardır.

Üretimi dolaylı yollarla sana yasaklayarak, seni kendine mecbur eden ve bunu yine kendine göre atadığı adamlarıyla yapan büyük bir fitneyle karşı karşıyayız.. Ülke olarak kalkınma trendine giriş yaptığımız andan itibaren başımıza gelmeyen kalmıyor.

Bu fitneye karşı ne zaman kendimize geleceğiz. Bizim güçlü bir birikimimiz vardır. Son dinin mensuplarıyız. Dünyanın en stratejik bölgesinden yaşıyoruz. Eğitimde, adalette, sanayide, savunma sektöründe ve diğer sektörlerde yeniden yapısal reformlar yapılarak yeniden köklerimiz üzerinde yükselebiliriz. Yeter ki dostumuzu ve düşmanımızı tanıyalım. Biz güçlü oldukça düşman azalır, dost çoğalır. Onun için bu saldırılardan kurtulmanın tek yolu güçlü olmadan geçer. Biz güçlü oldukça, düşmanlar azalır, dostlar fazlalaşır. Biz bu formu uygulamamız için iş ehline verilmeli, iş ehline verildiği takdirde her şey otomatik çalışır. Ummadığınız zamanda Allah’ın yardımı ulaşır sizlere bu bilinçle bilinçlendikçe işlerimiz kolaylaşacaktır. Allah yar ve yardımcımız olsun.

Bu yazı 1870 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum