Bir Ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve teknoloji gelişmesini sağlayacak öncelikli faktör, insan faktörüdür. İnsan faktörü ayrı bir âlemdir. Güçlü ve mükemmel bir birey olmasını istiyorsanız, onu fıtrata uygun bir eğitimle yetiştirilmek zorundasınız. İnsan çok yönlü bir varlıktır. Onu yaratan Allah onun fıtratına uygun eğitimini peygamberler rehberliğinden tebliğ edilmiştir. İlk tebliğde ilk ayette oku emridir.
“Yaratan Rabbinin adıyla oku”
Her dalda sürdürülebilir kalkınmanın, gelişmenin olması içinde insanın donanımlı bir şekilde yetişmesi gerekmektedir. Okuyup algılayabilecek gelişmiş bir beyne ihtiyaç vardır. Beyni açıp geliştirecek olan anahtar ise okumadır. Okumak; kendini okumak, kâinatı okumak ve kitabı okumaktır. Bunun gerçekleştirilmesi içinde insanları okumaya teşvik eden aile, çevre ve okul ortamı olmaktadır. Bu kurumlar, görevini etkin bir şekilde yaparlarsa; insanların okuma alışkanlığının kazanması daha kolaylaşacaktır. Bu saydığım çevrelerinin bu konuda kendilerine düşen görevlerinin yaptıklarına inanmıyorum. Kaç ailede akşam yemekten ve keyif çayından sonra koltuğuna uzanıp kitap okuyabiliyor. Hiç tahmin etmiyorum. Ama hem cana hem mala ve hem de çocukların zehirlenmesine neden olan sigaraya alışkanlığı kolaylıkla kazanılabiliyor. Çünkü iyi alışkanlık değil de kötü alışkanlığı kazanmışız. Bunun kazanması hem nefse hoş gelmekte hem de yaygın olmasından kaynaklanmaktadır. Çocuklarda; “Kıratın yanında duran ya huyundan ya suyundan” atasözü gereğince de insanlar iletişimle etkilenen birer varlık olması sebebiyle, kiminle iletişim halindeyse ondan ister istemez etkilenecektir. Hele bu aile olursa daha fazla etkileşim olacaktır. Okuma alışkanlığının en önemli işlevi bireyde sürekli yenilemenin gerçekleştirilmesidir. Okuma alışkanlığı beynin gelişmesini sağladığı gibi olayları da daha detaylı kavrama kabiliyetini geliştirir. Buda o bireyin gelişmelere ve yeniliklere sürekli açık olması sağlamakta, Ülke bazında halk arasında okuma alışkanlığı yaygın hale getirilebilirsek, O zaman her alanda sürdürebilir bir kalkınmanın gerçekleştirilmesi mümkün olacaktır. Bilinçli bir toplum olmamız içinde okuma alışkanlığını yaygın hale getirmiş olmamızdan geçer.
Toplumda okuma alışkanlığını kazandıran, aşılayan en önemli faktörlerden ilki Halk Kütüphaneleri olmaktadır. Kütüphaneler de bir toplumun gelişmişlik göstergeleridir. Her türlü kitabın, derginin gazetenin, internetin, satranç ve etüt salonların bulunduğu modern kütüphane ortamı insanı kitap okumaya teşvik eder. Bu nedenle okuma alışkanlığının kazanma işlevi bu gibi ortamlarda daha kolay elde edilebilir.
Halk kütüphanelerinden okuma alışkanlığını nasıl kazanılır? Bu soruya şu şekilde cevap verebiliriz. Birinci olarak dikkat çekici güncel kitap ve dergilerin sergilerde yer alması, ikicisi de otomatik olarak rekabet sistemin oluşmuş olması, yanı okuma alışkanlığı kazanmış okuyucularla aynı ortamı paylaşmış olması nedeniyle ister istemez, olumlu bir etkileşim gerçekleşecek, bu etkileşim devam ettikçe okuma alışkanlığı kazanması kolaylaşacaktır.
Halk kütüphanelerin de bu görevlerini en iyi bir şekilde gerçekleştirilmesi için; öncelikli olarak tüm bu ihtiyaçları karşılayacak, fiziki mekânlara sahip binaların olması, ikincisi öğrenciyi cezbedecek, güncel kitap, süreli yayınların olması ve güzel bir şekilde sergilenmiş olması, üçüncüsü de yetişmiş, işin ehli olan personeller tarafından işin yürütülmesidir. İl bazında halk kütüphanelerin çoğu bu özelliklere sahip, ancak ilçe bazında bunu diyemeyiz. Halk Kütüphaneleri toplumun hafıza merkezleridir. Ne kadar çağa cevap verecek nitelikte olursa ona paralel olarak toplumun hafızası da o kadar güçlü olacaktır. Hafızası güçlü olan toplumlar sürekli gelişerek, geleceklerini garanti altına alabileceklerdir. Halk Kütüphaneleri toplumun tüm geçmiş değerlerini sergileyen toplumun hizmetine sunan, sadece toplumun gelişmesi için hizmet sunan evrensel kurumlardır. Eğer toplum olarak okuma alışkanlığını kazandığımız zaman, geçmiş tarihi ve kültürel değerlerimizi inceleyip, geleceğimize ışık tutacak fikirler üretebiliriz. İşte buda insanları cezp edecek modern kütüphanelerle mümkün olacaktır. Kesintisiz eğitim ve sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesi, Halk kütüphanelerimizin rolü büyüktür. Bunu hiç kimse inkâr edemez. Bugün gelişmiş ülkelerin okuma istatistiklerini buraya aktarmayacağım, ama inceleme yaptığımızda gelişmiş ülkelerde; binaları, iç dizayn ve personel konusunda bizden çok daha iyi durumda olduklarını göreceğiz.
FACEBOOK YORUMLAR