Mustafa Karadağlı

Mustafa Karadağlı

[email protected]

TAKDİR ETTİĞİM ŞAHISLAR

30 Ocak 2012 - 22:00

 


Değerli dost sevgili insan, Mustafa ile konuşuyorum. Arkamızda güzel mi güzel bir kar manzarası. Ellerinde şemsiye ile kardan korunmaya çalışan canhıraş vatandaşlar geçiyor caddelerden. Belikli işleri daha önemliymiş kardan. Sair günlere nazaran köylüde şehre inmemiş bugün. İşyerinde işler kesat. Gazetelere göz atıyorum. Her zaman yakından takip ettiğim www.ilkehaber.com. Sitesinde Mehmet ALTAN'ın Türkiye'de yazarlık ve süreçleri adlı röportajı var. Düz mantık ve alışılmış okuyucu mantığıyla bakıldığında abartı kabul edilemez hakikatlerden bahsetmiş. Ama gelecek için bir şeyler düşünen ve bu ülkeyi hakkıyla sevenlerin es geçemeyeceği bir yorum olmuş kanımca...
Helal olsun diyorum; Çetin ALTAN gibi babalarda var bu ülkede. Çocuk gibi bir değeri daha da değerli kılan babalar...
Bizler uzun yıllar dar kalıplar altında hayata baktık hep. (Mesela şahıs olarak ilk yazılarımla bugünkü yazılarım arasında ne kadar düşünsel farklar varmış diyebiliyorum.) Çetin ALTAN iki evlat yetiştirmiş bu ülkeye. Yaşı doksana dayandığı halde hala oğullarına rehber olabilecek bir yetiye sahip. İki oğlundan birisi Türkiye'nin gündemini belirlemeyi mutlak mutlak başarıyor. İnsana insan olduğu cihetle yaklaşım tarzını yine ALTAN kardeşlerden öğreniyoruz belki. Her ne kadar fikirdaş olmazsak ta erdemin işlerliğini şahıslarında ve fikirlerinde bulmak mümkün.
İlk okuduğum yazısı berfin adlı bir köşe yazısıydı. Taraf yeni çıkmaya başlamıştı. Bizler de farklı bir cenahın gazetesidir diye uzak duruyorduk. Lakin fikirlerin kokusu bizi kendine mest bıraktı. Haftanın altı günü okuyorum Ahmet ALTAN'ı. Pazartesi sendromu bende Ahmet ALTAN'ın yazılarını okumamak olarak algılanır. Mehmet ALTAN'ı ise tv ekranlarından cesur ve liberal yorumlarıyla tanıdım. Kişi kamera karşısında o kadar mı rahat olur? Kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların cesareti bu kadar mı güzel anlatılır canlı olarak? Her kesime yaklaşımını aynı döngüde ayarlamak bu kadar mı essah olur? Tebrik edilmesi gereken bir vaka.
Herşeye rağmen bunları yetiştiren bir baba profili var karşımızda Çetin ALTAN. Yıllardır yazar ve çizerliği ve taviz verilmeyen kişiliğiyle bizleri bu çocuklarına da hayran bırakıyor bence. Bir evlat yetiştirmek o kadar zor ki bu eğitim ortamında. Akılların okullarda allak bulak olduğu, sistemle barışık yürütülmeyen zekânın başarısız olduğu bu ortam, değil dahiler çıkartmak; dahilerin çıkışını engeller itikadımca...
Baba olarak evlatlarımıza görevlerimizi ne kadar yerine getirebiliyoruz. İş ve arkadaşlarımıza ayırdığımız zamanı çocuklarımıza ne kadar samimi olarak ayırabiliyoruz. Çocukların fikirlerinden tut giyimine kadar onlara rehberlik edebiliyor muyuz? Müşkül ve çetrefilli bir olay. Evet, çocuklarımıza baba olarak dünyanın nimetlerinin yanında aklın nimetlerini de sunmak bir erdem olmalı bu zor zamanda.
Irk ve din saplantısından kurtulmuş, insan ve kul hakkına saygılı bir insan yetiştirmek çok zor olmalı. Ve bu kapitalist, egoist, bozulmuş, düzeltilmesi yılları alacak toplumda ilk ve ilkeleri kabul ettirmek bir o kadar daha zor.
ALTANLAR'ın duruşu bizlere umut veriyor. Doğan her çocuktan umutlu olmamız gibi...
Siverek ortamında da çok sık okunuyor Altanlar. Özdeki aydınlarımızın ilk sıraladığı yazar grubunda yer alırlar. Sendika olarak defalarca davet etmemize rağmen Sayın Gülay GÖKTÜRK, ve Ahmet ALTAN hep olumsuz cevap verdiler. Özellikle Ahmet ALTAN mail aracılığıyla nazik davetimiz için teşekkür ettiğini ancak prensip olarak TV ve panellere katılmadığını sadece kalemiyle bilinmek istediğini belirtti. Eğitim Bir – Sen olarak saygı duyduk. Sayın GÖKTÜRK ise yurt içinde panel ve sunulara katılmadığını bun da can güvenliği gibi mazeretinin olduğunu belirtti.
Gençlerimizin bu tür önder rehberlere de ihtiyacı var. Özellikle camiamızın uygulama alanlarında bu kalemlerin görüşlerine de ihtiyaçları var. Öğrencilerime de okumalarını tavsiye ediyorum. Hatta üniversitede okuyan öğrencilerimle beğendiğim ve onlarında ilgisini çekmiş midir niyetiyle Ahmet ALTAN'ın yazıları sorarım. Bu güzel insanlar bu ülkede farklı düşünmenin erdem olduğunu hissettirdiler; bizlere hoşgörüyle yaşamayı öğrettiler. Umarım niyetlerine binaen dünya ve ahiretleri de mamur olur. Allah kendilerini sevdiği kulları arasına yazar.
Söz, güzel, başarılı ve şeker insanlardan açılmışken, Siverek'te hep takdir etmek istediğim, halka hizmet şekli ve yaklaşım tarzı olarak yukarda methettiğim insanlardan geri olmayan birkaç ismi de zikretmeden geçemeyeceğim. Kısmet bu yazıyaymış.
Belediye Fen işlerinden Selahattin Bey,
Med-line Saglık Gruptan, Batuhan Bey ve Hiza Nur Hanım,
Belediye Bşk. Yrd. Ş.Ali Bey,
Yazı işleri müdürü, Hasan Bey,
İlçe Nufus Müdürü Güler Hanım,
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından Cengiz Bey ve Hamit Bey,
Allah yar ve yardımcınız olsun. Her makamın geçici, her yetkinin sınırlı olduğunu yaşayarak bizlere ve kıymetli Siverek halkına anlattınız. Makam ve dil ancak bu kadar güzel sarf edilir zannımca. Bu halkın dualarını almayı hak ediyorsunuz. Kiminizi tanıyor kiminizle henüz tanışma şerefine nail olmadım. Niçin mi yazıyorum? Malumunuz, gördüklerimizi ve duyduklarımızı anlatmak ve örnek olması için yayılmasını bir erdem olarak kabul edenlerdeniz.
Selam ve muhabbetle.

Bu yazı 1054 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum