UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE EYLEM PLANI 1

UYUŞTURUCUNUN BİREYE CEMİYETE VE TOPLUMA VERDİĞİ ZARARLAR.

Uyuşturucu maddesi kullanan toplumlar; peşinen özgürlüğü değil de köleliği kabul etmiş hayatını bitirmiş toplumlardır.

Aslında Uyuşturucunun önlenmesinde en büyük faktör inançtır. Bu inancı; gençler okul sırasında alması gerekir, yanı eğitimle verilmesi gerekmektedir. Allah insanları yaratırken insanların zayıf taraflarını çok daha iyi biliyor. Eğer sizler eğitimde bireyin hayatını sağlıklı olarak sürdürülmesini sağlayacak olan manevi boşluğunu sağlıklı bir şekilde doldurursanız o insan işlerini en sağlıklı bir şekilde yapmaya çalışacaktır. Yapamadıklarını da inancın kendisine manevi güçle Allah’a tevekkül ederek başarılı bir hayat sürer.

Bugün uyuşturucu belasına müptela olan insanlarımızın çoğu da manevi donanıma sahip değildir. Manevi donanıma sahip olmadığından dolayı yaptığı işlerden meydana gelen aksilikler ve ya istediğine ulaşmama durumlarda sterse girer sınırları zorlar bir şeylere sığınma ihtiyacını o sırada his eder. Allah inancı sağlıklı verilmediği zaman, ilk etapta sigara ve ya başka bir uyuşturucuyla sıkıntıyı atmaya düşüncesine girer. Bu konuda çevresinin de teşvik ve ısrarlarına dayanamayarak başlar. İlk etapta kötü bir arkadaş çevresi varsa o bireyinde hayatı sönmüş olur. Çünkü kötü çevre insanı kendisine benzetene kadar arkadaşını rahat bırakmaz. İlk etapta “sen olmazsan buranın tadı tuzu kalmaz” eğer genç oradan ayrılmak istediği zaman da “Eğer gidersen bir daha yüzüne bakmam” gençte yalnız bırakma kokusu varsa inancı da sağlam değilse gevşemeye başlar. Daha sonra uyuşturucuyu teklif eden şahıs acındırma modu’na girerek “Ne olur, hatırım için bir kez… Beni kırma!” daha sonra olmayınca ardında tehdit ve aşağılama ifadeler kullanarak, ilgili kişinin bir kez onu almasını sağlarlar.

Toplumda ben çok insan görmüşüm yahu benim iradem güçlüdür. Ben bugün içsem ve o zıkkım denilen maddeyi kullanırsam da bana bir şey olmaz iradem kuvvetlidir. Ben devam etmem diyerek kendi kendini kandırmaya çalışır.

Bu zıkkım içene yalnız zarar vermez tüm gençleri tehdit altına almaktadır. Gençlerimizin tehdit edilmesi demek istikbalimiz tehdit altındadır demektir. Bu da bir Ülkenin geleceğini belirler. Bu uyuşturucu ’da bu ülkeye düşman olanların bir oyunudur. Çünkü Uyuşturucuya alıştırdıkça onların eline para geçer, Ülkeye de bela gelir. Uyuşturucuya müptela olan bir genç bakıma muhtaç olur. Onun kendisine faydası olmayacağı gibi başkasına da faydası dokunmayacağı gibi zararı dokunacaktır. Bugün Devlet bu belanın fakındadır. Ülke; zayıf bireylerle ilerleme kaydedilmeyeceği gibi, dış tehditlere karşı koymakta zorlaşır, onun için her şeyden önce verilen eğitimin maddi ve manevi donanıma sahip kılmalıyız. Başkasının bize biçtiği elbise bizim faydamıza olmadığında dolayı onu yırtıp atmasına cesaret göstermeliyiz. Aksi takdirde bu eğitim fabrikasına ancak kendine güveni olmayan değer yargısı olmayan başka Ülkelerin algı operasyonlarına aldanan zayıf, bağımlı köle ruhlu bir toplum oluruz. Onun için bu konuda aileye, okula, İdareye ve toplum tüm kesimine bu konuda düşen görevlerini yaparlarsa Büyük zararlara uğramadan gençlerimizi bizi bu beladan kurtarabiliriz. Uyuşturucu; bireyi zayıf, bağımlı ve köle ruhlu yapar. Bu da bir toplumu fakir ve bağımlı kılmasına yeterli bir sebep olur.