Cuma Özusan

Cuma Özusan

[email protected]

YALNIZ KENDİNİ DÜŞÜNMEK

03 Ekim 2012 - 07:07

 


Bazı insanlar kendini işlerine öyle verirler ki dünyayı unuturlar. Sanki dünyada tek başına yaşıyorlar. Bir yerde bunları görseniz ve ayaküstü bir şey sorsanız size “sonra konuşuruz şimdi çok işim vardır” derler. Bunların gerçekten çok işi vardır. Kimisi tezini hazırlıyor, kimisi yeni bir yatırım yapıyor, kimisi yeni bir ticari bağlantı kuruyor. Kimisi bilmem ne yapıyor! Onlara göre bunu bitirdikten sonra rahata kavuşacaklar. Ama işleri bir türlü bitmez. Biten işin arkasından bir yenisi çıkar. İşten başka bir şey yapmaya fırsat bulamazlar. Bunlar değil başkalarına, ailesine ve çocuklarına bile zaman ayırmazlar. Ve onlara karşı olan görevlerinin sadece maddi ihtiyaçlarını teminden ibaret olduğunu sanırlar. Bu çabalarının gayesini sorsanız belki size “ben çocuklarımı daha iyi yaşatmak için çalışıyorum, benim çektiğimi onlar çekmesin!” diyecekler.


Bu adamların kendiişlerinden başka bir şey düşünmemeleri ve başkalarına hiç zaman ayırmamaları doğru bir davranış mıdır? Onlara göre evet. Çünkü kimseye bir kötülükleri yoktur. Kendiişleri ile uğraşmanın kime zararı vardır! Hiç boş zamanım yok demelerine inanacak mıyız? Bunlar eğer isteseler her şeye biraz zaman ayırabilir ve herkesin hakkını verirlerdi. Bunlar buna önem vermiyorlar. Önem verselerdi zaman bulurlardı. Bunlar insanlara kıymet vermiyorlar, verilmesi gerektiğine de inanmıyorlar. Hayatlarının merkezi ben’dir. Herkes onlara yararlı olmak mecburiyetindedir. Sanki dünya yalnız onlar için kurulmuştur. Onların kimseye karşı borçları ve yükümlülükleri yoktur. Bunlar işini bilen çok akıllı insanlardır. Sizin değeriniz onların yanında ancak ilerlemelerine yaradığı kadar vardır.


Unutmamalıyız ki her kesin üzerimizde hakkı vardır ve her kese zaman ayırmak lazımdır.  Kendini bir şeye aşırı verip diğer şeyleri göz ardı etmek insanın kendi lehine de değil. Bizim belli bir zamanı çalışma dışındaki faaliyetlere ayırmamız lazımdır. Bir dost veya akraba geldiğinde surat asıp “of tam da bir konuyu çalışacaktım bunlar da nereden çıktı” demek yanlıştır. Dostlarımıza, arkadaşlarımıza, ailemize, akrabalarımıza ve hatta kendimize zaman ayırmamız lazımdır. Zaman-zaman işi bırakıp yalnız kalıp ruhumuzu dinlemeye de ihtiyaç vardır. Bir arabayı hep sürerseniz yakıtı biter ve durur. Yakıtını koymanız lazım. Veya bakıma vermezseniz bozulur çalışamaz. Ruhumuz ve bedenimiz de böyledir. İşimizin dışındaki boş vakitleri bir teneffüs, bir canlanma olarak görmeli. Onları kayıp saymamalıyız. O zamanlarda hiç iş düşünmemeliyiz. Bir teneffüse ihtiyacımız vardır.


Hayatın amacını yalnız başarıdan ibaret saymak ve başarıyı her şeyden üstün tutmak yanlıştır. Başarıdan da üstün şeyler vardır.  Bütün meşguliyetini tek bir şeye hasretmek iyi değildir. Bütün çabasını maddi, dünyevi, fani işlere tahsis etmek ruh sağlığını korumak bakımından zararlıdır. Çevremizi görmenin, insanların dertleriyle uğraşmanın bizi ne kadar mutlu ve huzurlu kılacağını, bizi insan yapacağını anlamıyoruz. Bunun gereğini idrak edemiyoruz. İnsanlar kendi dışındaki bir şeyi sevdiğinde ve ona hizmet ettiğinde insan olurlar. İnsanlar birbirlerine muhtaçtırlar ve borçludurlar. İnsan başkasının dertleri için bana ne diyemez. İnsan bu dünyada yalnız başına yaşamıyor. Yalnız yaşanılan ve paylaşılmayan hayatın tadı yok. Cennette bile yalnızlığınızı paylaşmak ister, tek başınıza sıkılırsınız.   Vesselam.



Bu yazı 1191 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum