YASAKLAR BAŞARI GETİRİR Mİ?

Doktor bir arkadaşım, çocuğu için bana danışıyor. Hocam çocuğumun isteklerine yetişemiyorum. Her dediğini yapıyorum, yinede okuldan beklediğim başarıyı yakalayamadım nasıl bir metot izleyeyim şaşırdım kaldım dedi.

Köyde mukim fakat, çocuklarını ısrarla başarılı bir şekilde okutmak isteyen bir dostum, bunların bir dediğini iki etmedim ama onlar bana bir takdir belgesi getirmeyi çok gördüler, dedi…

Zenciler neden blues (bluz) söyler? Bluzun ana teması ve kökeni neden köleliktir?

Yüzyılımızda şaheser bluz parçalar neden bestelenmiyor?

Uzun havalar, balaklar neden yürektendir?

Ve bu müzik neden Doğu kökenlidir?

Çağımızda bestelenmiş tek bir uzun hava veya balak var mıdır?

Teşhircilikle süslenmiş sözde klipler, fantezi müzikler neden yatsıya kadar dayanıyor?

Neden en büyük filmler yasaklarla birlikte gişe rekoru kırmıştır?

En hit haberler neden yasaklı ve konuşulması engelli haberlerden oluşmaktadır?

Birçok edebiyatçı arkadaşımla sık sık konuşmamızda şu konuşmalar geçiyor:
-artık kimse roman yazmıyor,
-ezberlenecek şiir yazılamıyor,
-aşk üzerine suni olmayan doğal şiirleri kimse yazamıyor,
-bir istiklal marşı, bir ey raqip, bir hanı yağma şiiri, bir kez daha zor yazılır,
-Gorki’nin Ana adlı romanı bir kez daha yazılamaz,

Bu ve buna benzer mülahazalar devam eder duruyor.

Hakikaten engeller başarıda bir sıçrama tahtasıdır. Ekser nebi ve İslam mücahitlerinin yasak ve engellemelerden sonra kitleleri kazanmaları,

Tebliğcilerin çoğunun mekan değiştirmeye mecbur bırakılmaları ve muzaffer olmaları tesadüf olabilir mi?

Serçe kuşunun doğan kuşunun saldırısına karşı yavrularını uçmaya zorlaması basit bir doğa olayı değildir.

Dünyanın kaderini değiştirenlerin çoğunun engel ve yasaklarla birlikte nirvana”ya ulaşmalarında zorlukların ve zorlamaların etkisi vardır.

Dikkat edin Anadolu’nun büyük yöneticileri, ekseriyetle fakir ve taşra bölgelerinden çıkmaktadır. Dünyanın en büyük klasik yazarları zorluklara ve yasaklara karşı kalemlerini en iyi şekilde kullanmışlardır. Bediüzzamanın Risaleleri ve Fizilal buna en güzel örnektir. Çünkü bunlar yasak ve sürgünlerde milyonlara ulaşmış tefsirlerdir.

Şaheser müzikler baskılar karşısında bestelenmiş sanki ruha hitap için yazılmıştır.

Davasına sadık halis Müslümanların bir deri bir kemik kalıp davayı zirveye taşımalarında nefsi engellere karşı verdikleri mücadele gelir.

Evliyalar günahlara karşı sabırla dayanarak, karşı koyarak evliya olurlar.

Bütün bu ispatlardan sonra diyebilirim ki:
Ey idareci ve veliler!
Bırakalım elimizin altındakiler birazda kendi emekleriyle bir yere gelebilsinler. Yoklukla tanışsınlar. İçlerinde hep ulaşmak istedikleri bir davaları bulunsun. Ezilmişlik bazen tetikleyicidir. Onlara hap bilgi vermektense, kendi emekleriyle inceleyip yorumlayacakları halis bilgilere ulaşma imkanı sağlayalım daha makbuldur.

Şayet biz onların bir dediğini iki etmezsek onlara zaten en başta en büyük kötülüğü yapmışız demektir. Çocuklarımız ,neden bir emek sarf etmeyi öğrensinler ki?

Osmanlı padişah ve çocuklarının hepsinin bir mesleği vardı. Mesela Abdülhamit iyi bir marangozdu, kanuni iyi bir kuyumcu ve şair, fatih iyi bir bahçıvan, yavuz iyi bir şairdi.

Onun için öğrencilere sık sık imalathanelere götürüp emeğin değeri aşılanmalı ve üretime destek olmaları teşvik edilmelidir. Hiçbir mesleğin diğerinden düşük ve üstün olmadığını yaparak yaşatarak anlatmalıyız.

Japon çocuklarına okulun ilk günü, okul tanıtıldıktan sonra savaş müzeleri, atom bombasının atıldığı mekanlar gezdirilirmiş; çalışmazsak yenilgi esastır kabilinden.

Rehavete alışmışlar ancak, rüşvetçi, devlet ve mazlumun malına göz diken, emeği hiçe sayan nesiller yetiştirebilir. Bunun için çocuklar engellerle tanışmalıdır.

Çünkü bu beden üzerinden Allah vaat eder. “Kişinin kaldıramayacağı yükü yüklemedik”diye

Her ne olursa olsun engeller karşısında yıkılmadan bir kas gibi hareket etmeliyiz. Çünkü kas ne kadar çok antrenman yaparsa o denli pazu olur.

Umutluyuz! Her şey daha iyi olacak…

Selam ve muhabbetle..

MUSTAFA KARADAĞLI (RAYİHA)