Cuma Özusan

Cuma Özusan

[email protected]

Yaşama Sanatı

05 Şubat 2012 - 22:00


Yaşama sanatı bütün sanatların en incesi, en zoru ve en güzelidir. Buna mutlu olma, bilgece yaşama sanatı da diyebiliriz. Bu, hayatı hakkıyla ve sevinç duyarak yaşamaktır. Etkinliğini hissetmek ve yüksek düzeyde farkında olmaktır. Hayatını istediği gibi düzenlemektir. İstediği gibi yaşayanlar dünyanın en mutlu insanlarıdır. İstediği gibi yaşamak ne anlama geliyor. Elbette çok şeye sahip olmak değil. İstediği gibi yaşamak istekleri ile imkânları arasında bir denge kurmaktır.

Yıllarca önce henüz ortaokul öğrencisi iken Fransız yazar A. Maurois’nın “Yaşama Sanatı” adlı kitabını görmüştüm. Kitabı biraz karıştırmış ve okumuştum. Tamamını okuyup okumadığımı hatırlamıyorum. Kitabın içeriğinden kafamda bir şey kalmamış. Fakat şimdi adını hatırlamak bile hoşuma gidiyor. Eski bir dostu anmak gibi güzel çağrışımlar uyandırıyor bende. (Eski kitapları eski bir dost gibi her zaman yeni kitaplardan daha çok severim). Öyle olmasaydı bu kadar uzun zaman sonra aklımda kalmazdı herhalde. Bu kitap şimdi var mı, yok mu bilmiyorum. Bulabilsem alacak ve severek okuyacağım. İçinde önemli şeyler bulabileceğimi sanıyorum. O kitabın adı hala hafızamda tatlı bir anı olarak duruyor. Belki o anıyı öyle muhafaza etsem daha iyi olacak.

İmdi bu yaşama sanatı konusunda söylenecek çok şeyler var. Bununla ilgili olarak azımsanmayacak kadar bilgiler toplanabilir. Hemen herkes bununla ilgili bir şeyler okumuş ve yazmış. Piyasada çok kitap var, kimisi değerli kimisi değersiz. Hatta çoğu değersiz… Ben mümkün olduğunca bu konunun özünü kısa bir şekilde anlatmak istiyorum. Öyle bazı temel ilkeler halinde özetlemeliyim ki okuyucu tali hususları, ayrıntıları artık kedisi bulup çıkarsın. Ve bu yazdıklarım işine yarasın, tatbik edince faydasını görsün. Gözü aydınlansın, sevinsin, ferahlansın. Soyut öğütlerden ibaret kalmasın. Ben kendim için yaşama sanatına ait üç temel kural tespit ettim, belki size de yararı olur:

Birincisi devamlı ilerlemelisiniz. Az da olsa devamlı ilerlediğini gören ve sonuca ulaşacağına inanan kimse hayatından memnun olur. Küçük fakat emin adımlarla yürümek insana güven verir. Yarının bugünden daha iyi olacağını bilmek sonsuz bir mutluluk kaynağıdır. İnsanı hayata bağlayan şey umuttur. İnsan ilerisinin daha iyi olacağını bilirse bugünün sıkıntıları hafifler, dayanma gücü kazanır. İster bireysel, ister toplumsal olsun yavaş ilerleme insanları kalkındırır. İnsan durumunu devamlı geliştirmelidir. Acele etmek, sabırsız davranmak yanlıştır.

Mutluluk ve sevinç elde edilen bir nesne değil; bir şeye karşı bir tutumdur, bir süreçtir. İlerleme imkânı bulunan iş ve meslekler en iyileridir.
İkincisi yaşamı ertelememeli, her sorunla anında uğraşmalıyız. O anın gerektirdiği neyse onu yapmalıyız. Geleceği, gelecekte düşünmeliyiz. Elimizdeki imkân ve fırsatlardan yararlanmalıyız. İnsan ileride daha iyi imkânlarım olur, daha iyi yerlere gelirim, daha çok param olur o zaman güzel yaşarım dememeli. Bugün güzel yaşamalı. Bugünü yarınlara feda etmemeli. Bugünün hakkını vermeli. Dünyanın eziyet ve sıkıntıları bitmez ve o beklediğimiz gün hiç gelmeyebilir. İleride kavuşacağın hiçbir şey seni bugünün sevincini yaşamaktan alıkoymamalı. Gelirinden çok fazlasını tasarruf ederek kendini sıkıntılar içine sokman da doğru değil. O zaman hep biriktirmek istersin ve bu sende bir huy haline gelir. Hep gelecek için çalışan hiçbir zaman bugünü yaşayamaz.

Üçüncüsü acele etmemektir. Sabretmek hayatın en büyük sınavıdır. İşleri çabuklaştırmaya çalışmak hiçbir şeye yaramadığı gibi zarara uğramaya ve kaybetmeye sebep olur. Bütün tabii, manevi ve sosyal süreçler yavaş ilerler. Bunları hızlandırmaya çalışmak ve zorlamak doğru değildir. Tembellik zararlı olduğu gibi gereğinden çok çalışmak da zararlıdır. Çalışıp görevini yaptıktan sonra işleri oluruna bırakmalı. Biz bir işteki eksiklikleri ve aksaklıkları ancak ondan uzaklaşınca görürüz. İşlere dışarıdan bakmasını da bilmeliyiz. Bilgeler buna akışa uymak diyor.  Durup dinlenmeden çalışanlar daha iyi yapmıyorlar. İki gözünü işe verdiğin zaman etrafında olandan habersiz olursun ve ayağına gelen fırsatları kaçırırsın. Bunlara karşı şans kapını açık bırakmalısın. Vesselam.

Bu yazı 642 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum