28 Şubat Sivil Savunma Günü(!)

EGİTİM BİR-SENSİVEREK TEMSİLCİLİĞİDünya nizamı, insan merkezli bir nizam olarak kurulmuştur. Yetenekleri, yönelimleri, beklentileri ve hassasiyetleriyle insanı

28 Şubat Sivil Savunma Günü(!)
02 Mart 2009 - 14:58
dikkate almayan sistemlerin insana mutluluk getirmesi mümkün değildir. Bugün dünya üzerinde insanların kendilerini ifade edebildikleri, kimler tarafından nasıl yönetileceklerine ilişkin iradelerini yansıtabildikleri düzlem, demokrasidir. Tam demokratik düzende insanlar, hak ve sorumluluklarını alabildiğine geniş bir vasatta yaşarken, kendi belirledikleri yönetimler eliyle yönetilmenin iç rahatlığını taşırlar. Birey olarak etkili ve belirleyici olma duygusu özgürlükle eşdeğer bir duygudur. Bireyin hiçe sayıldığı, duygu ve düşüncelerine değer verilmediği durumlar, yaşamın bir azaba dönüştüğü, insanın köleleştirildiği durumlardır. 

Türkiye Cumhuriyeti, “Hâkimiyyet bilâ kayd u şart milletindir” prensibiyle kurulmuştur. Millet egemenliğinin kısa bir süre yansımasının ardından milletin kendi kendini yönetecek rüşde sahip olmadığı düşüncesiyle millet iradesi vasiler eliyle sembolik bir konuma taşınmıştır. Millete oyalanacağı bir alan bırakılmış, millet uyanır da çizginin dışına taşmaya kalkışırsa darbelerle millet iradesi bastırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bir yüzüyle idareye millet iradesinin yansıması mücadelesinin tarihi, diğer yüzüyle darbeler tarihi olarak okunmaktadır.
Darbe; vurmaktır, çarpmaktır, tokatlamaktır. Darbelerle vurulan, milletin iradesi; çarpılan, milletin ekonomik birikimi; tokatlanan, milletin ta kendisidir. Milleti mezar taşlarına eş gören darbeciler, insana ve insanlığa yakışmayan kaba kuvvetle, benzi attıran, ağızları kurutan bir tedhişle toplumu onarılması imkânsız travmalara maruz bırakmış, ardından da birer devletlû edasıyla milletin başına kurulmuşlardır.   

27 Mayıs 1960’ta, 12 Mart 1971’de, 12 Eylül 1980’de, 28 Şubat 1997’de ayaklar altına alınan, çiğnenen millet olmuştur. Darbe dönemlerinde sivil yapılaşmalar, sivilleşmeyi önceleyen örgütlenmeler tarumar edilmiş; işkence ve cinayetlerle toplumsal önderler ya etkisizleştirilmiş ya da yok edilmiştir. Devletlû sıfatlarından uzaklaştıktan sonra bile darbecilere, işkence ve cinayetlerin hesabını sormak mümkün olmamıştır. Çünkü demokratik iklim, hesap soracak ılımanlığa bir türlü kavuşamamıştır. 

Millet iradesini darbe süreçlerinin yapay bentleriyle engellemek, milletin karşısında durmak mümkün değildir. Hele oluşturulan bentlerin ‘bin yıl süreceğini’ söylemek olsa olsa fildişi kuleden ahkâm kesmektir 
Her darbenin ülkemizi on yıllarca geriye götürdüğü, çeşitli araştırmalarla elde edilen verilerle sabittir. 28 Şubat sürecinin ekonomik yansıması henüz herkesin hafızasında tazeliğini korumaktadır. “Laiklik elden gidiyor” çığırtılarıyla harekete geçilerek hırsızlıklara, talana, vurguna, hortumlamaya nasıl kapı açıldığını, devletin kutsallarının nasıl kılıf olarak kullanıldığını milletimiz çok yakından görmüş, bunun faturasını acı reçetelerle ödemiştir.
28 Şubat sürecinde inançlı insanlara yönelik adeta bir cadı avı başlatılmıştır. Hapse atılan, işine son verilen, sürgün edilen, aşağılanan on binlerce insan, 28 Şubat’ın üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen hala devletinden uzanacak bir şefkat elini beklemektedir. Darbelerin sarstığı insanlardan özür dilenmeden darbelerle hesaplaşmak mümkün değildir. Nazım Hikmet’e, Ahmet Kaya’ya uzatılan el 28 Şubat mağdurlarına da uzatılmalıdır.
Ülkemizin gelişmesi, insanımızın onuruyla müreffeh bir yaşam sürmesi ancak tam demokratik bir ortamla sağlanabilir. Demokrasimizin gelişmesi için herkes kendi işine bakmalı, işinin hakkını vermeli, millet iradesinin yansıması olan yönetimlere ideolojik bakışla tokat atmak adına hiç kimse anlamadığı bir işi yapmaya kalkışmamalıdır.
Darbeye niyet eden, kaotik ortam meydana getirmek suretiyle zemin hazırlama gayreti içerisinde olan Ergenekonvari karanlık yapılanmalar temizlenmeli, ülkemiz darbelerle anılan bir ülke olmaktan artık kurtarılmalıdır.
Milletimiz, hangi görüşten olursa olsun, birbiriyle kenetlenmeli, kendisini hiçleyen yaklaşımlar karşısında göğsünü siper edecek kuvvet ve kudreti mutlaka edinmelidir.   

EĞİTİM BİR-SEN
Siverek Temsilciliği

Bu haber 3161 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Şeyh Celaleddin Korkmazoğlu vefat etti
Şeyh Celaleddin Korkmazoğlu vefat etti
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması