CENAP PAŞA, GÜLPINAR'IN GÜLLERİNDEN BİR GÜL

Siverek
Gülpınar’da (Gülpare) da bir gül, hüzünlenerek her tarafı kokulara boğdu.  Gülpınar cennet bahçesinde bir Gül’ün kokusu
eksilse de yerine onlarca gül kokusu âleme yayılır. Farkında olamazsın ayrılan gülün…
Madden yoksa bile, ubudiyetteki varlığı, kokusu her zaman alınan, her nefeste
yüreğine dolar kokusu. Öyle bir koku ki, alınan her nefeste “Allah” der, “hu”
der, hâk” der durur.

Siverek,
Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Malatya gibi Türkiye’nin birçok yerinde
Gülpınar’da yetişen gülüne bağlı, gül kokusundan irşat olan on binlerle ifade edilebilecek
insanın “Cenap Baba, Cenap Paşa” dediği Siverek eski vekillerinden, TBMM başkan
vekilliği, Devlet Bakanlığı yapmış, uzun süre TBMM’de Siverek’i temsil eden
değerli siyasetçisi Eyüp Cenap Gülpınar’ını kaybetti.

Yanlış
anlamayın,” baba” derken; öyle maddi anlamda (nesep) bir “Baba” değil, manevi  (ruh) anlamda bir “baba”sını yitirdi.

Uzun
süren siyasi hayatında; Cumhurbaşkanlığı vekilliği ve Başbakan vekilliği de yaptı.
Makam, mevki, şan, şöhret, her şeyi geride bıraktı ve kendine yakışır şekilde “Allah’u
Ekber” tekbirleriyle toprağa verildi. Gülpınar köyü, Cenap Paşa’yı sevenleri,
arkadaşları, dostları, tanıyanları akın etti. Devlet erkânından, halktan,
müritlerinden; duyan, bilen, gören, tanıyan, tanımayan; gelen sayısının
hesaplanması bile mümkün olmadığı bir izdihamda cenaze defni yapıldı.

Erdem
sahibi olması, sorulan sorulara cevaplardaki mütevazı kişiliği, insanları
babasından ve dedesinden kalma dini vecibeler içerisindeki mütevazılığıyla
insanların gönüllerini fethetmeye yetiyordu. İnsanların gönüllerine yerleşen
sevgisi, saygısı, şefkati, yüzbinlerce insanın etrafında bir çember oluşturmasına
vesile oldu.

Rahmetli
Eyüp Cenap Gülpınar siyasi hayatındaki başarıları yanında;  memleketimiz için de önemli hizmetlerde
bulundu. Maddi-manevi çalışmalarıyla, hem Allah katında, hem Siverek’liler,
Şanlıurfa’lılar ve Türkiye nezdinde çalışmaları; kendisini sevgiyle, saygıyla
ve şükranla anılma vesilesi olacaktır.

Kendisini
birkaç kez görme, tanıma şerefine nail oldum. Bildiğim kadarıyla
Şanlıurfalılar, Siverek’liler “Allah razı olsun” diyorlar. Bu da özellikle bir
siyasetçi için en güzel ödül olsa gerek. Çünkü Eyüp Cenap Gülpınar için  (Cenap Paşa-baba) birçok kişinin tedavi
edildiği, yapılmasına vesile olduğu hastanede şifa bulup Allah razı olsun
demiştir. Bu ve benzer birçok konuda ve hayır vesile olan birçok çalışmada,
hayırla yâd edilecek muhterem bir kişilikti.

Şeyh
Halid-i Nuranin oğlu olan dedesi Şeyh Eyüp idam edildi ve babası Mehmet Halit birçok
badireden geçerek, oynanan kirli oyunlardan alnının akıyla çıkmıştır.
Siverek’in en köklü ailelerinden olan Cenap Paşa’da, Türkiye’nin en sancılı döneminde
bile dimdik ayakta durabilmiş yegâne kişiliklerden biridir. Memleket sevdalısı
olarak en kötü durumlarda bile kadirşinas duygularla hareket etmiş, bunu hakkın
rahmetine kavuşmasına kadar devam ettirmiş ve bunu yapabilmenin zorluklarını
yaşamıştır.

Rahmetli
Cenap Gülpınar’ın Siyaset, makam, mevki gibi şeylerin hep gelip geçici olduğu, yapılanlarda
sadece bir Allah razı olsun için yapılması gerektiği, hizmet edilen hizmet eden
bir hizmetkâr olabilme şuuru ve bilinciyle sahip olabilmenin en büyük mutluluk olduğu
düşüncesini taşıyordu. Bunu en güzel sürekli himayelerinde bulunan insanlardan
öğrenmek mümkündür.. Ilımlı olmak, farklı siyasi görüşü hor görmemek, her
kesimle iletişim kurabilmeyi önemli bir marifet görmesi gibi özellikleri onu
hem Allah katında, hem sevenlerinin gözünde, yüreğinde, kalbinde yüceltmiştir.

Cenap
Paşa; Gülpınar güllerinden bir gül, belki biraz hüzünlendi; ama sanmayın ki
soldu. Aksine kokusu daha da artarak etrafına yayılmaya ve bir mıknatıs gibi
kendine çekmeye başladı. Solmadı, solmayacak ve kıyamete dek de sürecektir.

 ‘’Allah sizden razı olsun, mekânınız cennet
olur, inşallah evlatlarınız, sevenleriniz de sizin yolunuzda yürür” derken; tüm
içtenliğimle,  başta Kasım Gülpınar olmak
üzere, ailesine sevdiklerine başsağlığı diliyorum.

Kerim
BAYDAK- Adıyaman Günebakış gazetesi köşe yazarı