EĞİTİM BİR-SEN SİVEREK TEMSİLCİLİĞİNDEN BASIN AÇIKLAMASI

yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21 Temmuz 2009 tarihli kararının  yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştur.

Bu kararın hukuk ilkelerinden uzak, ideolojik bir karar olduğu kesindir. Ve bu kararla Danıştay bir kez daha kendi kendisini yalanlamıştır. 
Danıştay Sekizinci Dairesi, dört yıl önce "katsayı konusunda YÖK yetkilidir" kararı vermiştir. 2005 yılında Ankara  Aydınlıkevler  Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlknur Öztürk'ün katsayı düzenlemesinin iptali için başvurduğu davada "1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği yükseköğretim kurumlarına ortaöğretim kurumlarını bitirenlerin nasıl gireceğinin Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından saptanacağı"nı ifade eden Danıştay Sekizinci Dairesi bugün YÖK’ün aldığı kararı yok sayma kararı almıştır.
Helvadan put yapanlar acıkınca putlarını yemeye başladı. Millet adına karar veren hukuk, millete rağmen kararlar vermeye başladı. 1999 yılından 2010 yılına kadar meslek liselerine yönelik uygulanan katsayı kararı Anayasa’ya aykırıdır. ‘’Herkes dil, ırk,renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.’’ (Anayasa 10. Madde)  Yine Anayasanın 42. Maddesine göre ‘’ Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir’’ hükmü de Danıştay tarafından dikkate alınmamıştır.
 
Bu kararla Danıştay yürütmenin alanına müdahale etmiştir. Daha önce bu konuda düzenleme yapma yetkisinin kendisinde olmadığını beyan eden Danıştay,  şimdi hangi hakla bu yetkiyi kendisinde görmektedir. Bu kararla üniversite sınavına hazırlanan on binlerce öğrenci zulme ve haksızlığa uğrayacaktır. 28 Şubat darbeci zihniyetinin kalıntılarıyla insanımız mağdur edilmeye devam edilmektedir.
Yargının verdiği bu türden kararlar  hukuka olan güveni zedelemekte, eşitlik adalet duyguları rencide edilmektedir. Ülkemizde yargıçların hakimiyetinde bir devlet istemiyoruz. Milletin iradesine ipotek koymaya çalışan her türlü girişimin karşısında kararlılıkla durmaya devam edeceğiz.

‘’Eşitlik, eşitler arasında olur’’ diyebilecek kadar faşizan bir çizgide yol alan İstanbul Barosu’nun artık statukonun arka bahçesi olmaktan kurtulup asli görevine dönmesi gerekir.
 
TBMM’nin ve Hükümet’in derhal harekete geçerek, gerekli anayasal ve yasal düzenlemelerle yargının kendisini yasama ve yürütmenin yerine koymasının önüne geçmesini, adaletsiz, hukuksuz, darbe ürünü tüm uygulamaları sona erdirmesini bekliyoruz.
 
Danıştay yasaların yürütmesini durdurabilir, ancak milletimizin adalete, eşitliğe ve özgülüklere doğru olan yürüyüşü kesintisiz devam edecektir.
                                                                      
                                                          Eğitim Bir-Sen Siverek Temsilciliği