Gülpınar, Meclis Genel Kurulu'nda konuştu

Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanı Şanlıurfa Milletvekili M. Kasım Gülpınar Irak ve Suriye’ye asker gönderilmesinin 1 yıl daha uzatılmasına dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşüldüğü meclis genel kurulunda konuştu.

Gülpınar, Meclis Genel Kurulu'nda konuştu
08 Ekim 2020 - 17:48

Gülpınar'ın konuşmasının tam metni


Türkiye'nin Milli Güvenliğine Yönelik Ayrılıkçı Hareketler, Terör Tehdidi ve Her Türlü Güvenlik Riskine Karşı Uluslararası Hukuk Çerçevesinde Gerekli Her Türlü Tedbiri Almak, Irak ve Suriye'deki Tüm Terör Örgütlerinden Ülkemize Bundan Sonra da Yönelebilecek Saldırıları Bertaraf Etmek ve Kitlesel Göç Gibi Diğer Muhtemel Risklere Karşı Milli Güvenliğimizin İdame Ettirilmesini Sağlamak, Türkiye'nin Güney Kara Sınırlarına Mücavir Bölgelerde Yaşanan ve Hiçbir Meşruiyeti Olmayan Tek Taraflı Bölücü Girişimler ve Bunlarla İlgili Olabilecek Gelişmeler İstikametinde Türkiye'nin Menfaatlerini Etkili Bir Şekilde Korumak ve Kollamak, Gelişmelerin Seyrine Göre İleride Telafisi Güç Bir Durumla Karşılaşmamak İçin Süratli ve Dinamik Bir Politika İzlenmesine Yardımcı Olmak Üzere Hudut, Şümul, Miktar ve Zamanı Cumhurbaşkanınca Takdir ve Tayin Olunacak Şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde Sınır Ötesi Harekat ve Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı Amaçlara Matuf Olmak Üzere Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiye'de Bulunması, Bu Kuvvetlerin Cumhurbaşkanının Belirleyeceği Esaslara Göre Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin Giderilebilmesi İçin Her Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara İmkân Sağlayacak Düzenlemelerin Cumhurbaşkanı Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre Yapılması İçin 02/10/2014 Tarihli ve 1071 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile Verilen ve Son Olarak 08/10/2019 Tarihli ve 1231 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile 30/10/2020 Tarihine Kadar Uzatılan İzin Süresinin Anayasa'nın 92'nci Maddesi Uyarınca 30/10/2020 Tarihinden İtibaren Bir Yıl Uzatılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi üzerinde şahsım adına görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunmaktayım.


Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, Türkiye'nin güney kara sınırlarına komşu Irak ve Suriye'de yaşanan gelişmeler ve devam eden çatışma ortamının millî güvenliğimiz açısından taşıdığı risk ve tehditler devam etmektedir. Türkiye, komşumuz Irak'ın toprak bütünlüğünün, millî birliğinin ve istikrarının korunmasında büyük önem atfetmektedir. Diğer taraftan, Irak'ta PKK ve DAEŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Bu çerçevede, Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör saldırılarına son vermek, bölgedeki terör örgütü yapılanmasıyla altyapısını ortadan kaldırmak için Irak'ın kuzeyine yönelik olarak 27 Mayıs 2019 tarihinde Pençe Harekâtı başlatılmıştır. Neticede, bu operasyonlarla Irak'ın kuzeyinde kazanılan alan hakimiyetiyle sınırın ötesinde sağlanan hudut emniyeti daha da ileriye taşınmıştır.


Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; güney sınırımıza komşu bir diğer ülke olan Suriye'ye gelirsek, hudut güvenliğimizi sağlamak, Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturulmasını engellemek, DAEŞ ve YPG başta olmak üzere, millî güvenliğimizi tehdit eden terörist unsurları etkisiz hâle getirmek, güvenli bölge tesis ederek bölgedeki istikrarı ve ülkemizdeki Suriyelilerin evlerine güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde dönüşlerini sağlamak maksadıyla bu ülkenin kuzeyinde gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve Barış Pınarı Harekâtları hakkında da kısaca bilgi arz etmek istiyorum.


24 Ağustos 2016'da başlayan ve Türk Silahlı Kuvvetleri destekli Özgür Suriye Ordusu birliklerince icra edilen Fırat Kalkanı Harekâtı'nın askerî safhası 29 Mart 2017'de tamamlanmış, 2.015 kilometrekare genişliğinde alan terör unsurlarından arındırılmış, 2.647 DAEŞ mensubu etkisiz hâle getirilmiştir. Sağlanan huzur ve güven ortamının kalıcı hâle gelmesi maksadıyla Türkiye-Rusya Federasyonu bağımsız koordineli devriye faaliyetleri icra edilmektedir. Diğer bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli olarak icra edilen hayatın normalleştirilmesine yönelik faaliyetler kapsamında 5 hastane hizmete girmiş, 540 okulda yaklaşık 200 bin öğrenciye eğitim verilmeye başlanmıştır.


Fırat Kalkanı Harekâtı'nın başarısı sonucunda sahada gerilemeye başlayan DAEŞ, ülkemizin de üyesi olduğu DAEŞ'le Mücadele Uluslararası Koalisyonunun bilahare icra ettiği harekâtlar neticesinde Mart 2019 sonu itibarıyla Suriye'deki saha hâkimiyetini tamamen yitirmiştir.


Zeytin Dalı Harekâtı, YPG terör örgütünün Afrin bölgesinden hudut karakollarımıza yönelik saldırı ve tacizlerini engellemek, bölge halkını örgütün zulmünden kurtararak istikrarı sağlamak maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 20 Ocak 2018'de başlatılmıştır. Fırat Kalkanı Harekâtı gibi Zeytin Dalı Harekâtı da uluslararası hukuk temelinde Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı temelinde yürütülmüştür.


Zeytindalı Harekâtı kapsamında 18 Mart 2018 itibarıyla Afrin ilçe merkezinde kontrol sağlanmış, iki aydan kısa sürede yaklaşık 2 bin kilometrekarelik bir alan terör unsurlarından temizlenmiştir.


Harekâtın bir sonraki safhası, yerel halkın da katılımıyla güvenliğin ve istikrarın temeline odaklanmıştır. Bu çerçevede mayın temizliği, asayiş tesisi, yerel yönetim ve güvenlik kurumlarının oluşturulması, sağlık, eğitim ve adalet başta olmak üzere birçok sektörde icra edilen istikrarlaştırma projeleri gerçekleştirilmiştir. Bu faaliyetler kapsamında 1 hastane hizmete girmiş, 287 okulda 53 bin öğrenciye eğitim verilmeye başlanmıştır.


Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtları sayesinde terörden arındırılan toplam 4 bin kilometrekarelik alana ülkemizden 366 binin üzerinde Suriyeli mülteci geri dönmüştür. Fırat'ın doğusunda icra edilen Barış Pınarı Harekâtı ise 9 Ekim 2019'da başlamış, 12 Ekime kadar süren söz konusu harekâtta 605 meskûn mahal ve 4.219 kilometrekare alan kontrol altına alınmıştır. Bölgede hayatın normalleşmesine yönelik faaliyetler başarıyla sürdürülmekte olup bu kapsamda 400 okul, 86 cami ve 7 kilise hizmete açılmış, hizmete giren devlet hastaneleri ve mobil sağlık birimleri vasıtasıyla 130 binden fazla Suriyeli muayene edilmiştir. Ayrıca, bölgede bulunan personelimiz ve halkın coronavirüs salgınından etkilenmemesi için gerekli tüm önlemler de alınmaktadır. Bölgede kullanma suyu problemi olmayıp içme suyuna yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bölgenin yüzde 55'ine elektrik verilmektedir. Ülkemizin tüm bu gayretleri sayesinde terör örgütü ve rejim baskısı sebebiyle topraklarını terk etmek zorunda kalan halk tekrar evlerine dönmeye başlamıştır.


Son olarak, Bahar Kalkanı Harekâtı ise Suriye rejiminin İdlib bölgesinde mevcut mutabakatların aksine 6 Mayıs 2019'da başlatmış olduğu saldırılar neticesinde çok sayıda masum sivilin hayatını kaybetmesi ve yaralanmasıyla yaklaşık 1,5 milyon kişinin göç etmeye başlaması üzerine insani krizin daha da kötüye gitmesinin önlenmesi, akan kanın durması, yerinden edilen bölge halkının tekrar evlerine dönmeleri maksadıyla 27 Şubat 2020'de başlamıştır. Harekâtla 370 meskûn mahal ve 3.394 kilometrekarelik alan kontrol altına alınmıştır. Askerî ve diplomatik girişimler sonucunda 5 Mart 2020'de Türkiye ve Rusya Federasyonu arasında devlet başkanları seviyesinde Moskova'da gerçekleşen görüşme ve akabinde heyetler arası toplantı neticesinde İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrara Kavuşturulmasına İlişkin Muhtıraya Ek Protokol 13 Mart 2020'de güvenlik koridorunun işleyişine dair uygulama esasları imza altına alınmıştır. Bu kapsamda, şu ana kadar M4 Kara Yolu üzerinde 9 defa Türkiye-Rusya Federasyonu müşterek kara devriyesi icra edilmiştir. Neticede Suriye'deki mevcut duruma baktığımızda, sınırımıza mücavir alanlarda bütün terör örgütleri olmak üzere mevcudiyetini sürdüren terör örgütlerinin ülkemize yönelik eylemlerini sürdürdüğü görülmektedir. Buna mukabil, harekât alanlarımızda tesis edilen sükûnet ve istikrarı korumak amacıyla meşru ulusal güvenlik çıkarlarımız doğrultusunda gerekli önlemler alınmaktadır. İdlib'de, Astana süreci çerçevesinde istikrar ve güvenliğin tesisine yönelik faaliyetlerimizi hedef alan risk ve tehditler de devam etmektedir.


Sözlerimin bu noktasında, gerek Irak ve Suriye'de yürütülen operasyonlarda gerekse diğer bütün operasyonlarda can veren, hayatını kaybeden bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum. Hayatta olan gazilerimize Allah'tan sağlıklı uzun ömürler diliyorum.


Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki genel tabloya baktığınızda, gerek güvenlik güçlerimizce terör unsurlarına karşı yürütülmekte olan harekâtların başarıya ulaşması gerekse kontrol altına alınan ve terör örgütlerinden temizlenen bölgelerde bir taraftan yerel halkın normal hayatına dönmesi diğer taraftan ülkemizdeki sığınmacıların bu güvenli bölgelere dönüş sürecinin devamının sağlanması için şahsım adına ve AK PARTİ Grubu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesine gönderilmesi imkânını sağlayacak olan tezkereye destek olacağımızı belirtiyor, yüce Meclisi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 


www.siverekgenclik.com

Bu haber 19825 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Siverek'te feci kaza 3 ölü, 6 yaralı
Siverek'te feci kaza 3 ölü, 6 yaralı
Siverek Hür Gençlik Gazze için yürüdü
Siverek Hür Gençlik Gazze için yürüdü