İLK KIBLEMİZ MESCİDİ AKSA KUTSALIMIZDIR
Siverek Özgür-Der Temsilciliği'nin basın açıklaması
Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir. (İsra 1.)
Kâfir olanlar birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat olur. (Enfal 73.)
Kuruluşundan beri İslam ümmeti arasındaki parçalanmışlıktan faydalanarak Mescidi-i Aksa üzerinde kirli oyunlar düzenleyen İsrail, Müslümanlar için kutsal mekânda bir başka vahşete imza attı. Müslümanların, Yahudilerin mescide girmesini protesto etmesini bahane ederek, Mescidi-i Aksa'nın içerisine giren 100 kadar İsrail askeri cami avlusunu savaş alanına çevirdi. İsrail askerlerinin, Filistinlilerin üzerine plastik mermi, ses ve gaz bombalarıyla müdahalesi üzerine 27 kişi yaralandı. Aksa içinde bulunan Kıble Camii'ne sığınan Müslümanları kovalayan İsrail askerleri, Kıble Camii'ni içerisinde postallarıyla gezerek, göstericileri yaralayıp, cami içerisindeki Kur'an-ı Kerimlerin etrafa saçarak tahrip etti.
İslam ümmetininin çok çetin bir sınav verdiği, çeşitli hile ve komplolarla parça parça edildiği şu günlerde, Müslümanların ilk kıblesi ve peygamberlerin mabedi mescidi aksa ve kudüs çok tehlikeli gelişmelerle karşıkarşıya. Siyonist israilin dünya ve ümmetin suskunluğu karşısında giderek daha pervasızlaştıkları ve daha önce Bu kadarına cesaret edemezler! diye tahmin edilen adımları birbiri ardına attıkları görülmektedir. Kudüsü bütünüyle Yahudileştirme ve islamın en önemli kutsallarından olan Mescid-i Aksa ve hz ömer mescidini yıkıp Haremi Şerif bölgesinde Siyon Tapınağı inşa etme faaliyetine hız verdikleri anlaşılmaktadır.
Siyonist vahşet ve kural tanımamazlığı hiç değişmiyor. Siyonistler bir yandan islamın kutsallarına dokunacak provokatif eylemlerle sinsi programlarını icraya çalışırken, buna karşı Filistin halkının verdiği tepkileri de yeni baskı, hapsetme ve öldürme kampanyasının gerekçesi olarak kullanıyorlar. Bu çerçevede 29 Ekim akşamı Siyonist işgal çetelerinin birinin liderliğini yapan Haham Yehuda Glickin Mutaz Hicazi adlı Filistinli bir mücahit tarafından vurulması üzerine bugüne kadar hiç yaşanmamış bir adım atıldı ve Mescid-i Aksa yaklaşık 1 gün boyunca ibadete kapatıldı. 31 Ekimde Mescid-i Aksa ibadete açıldığında sadece 50 yaşını geçenlere izin verildi.
Son üç senede defalarca olmak üzere şimdiye kadar tam 76 kez değişik bahanelerle kapatılan haremi şerife Müslümanların girişi engellendi. Harem-i Şerifin Müslümanların girişine kapatılması uygulamasında sinsi bir oyunun uygulanmakta olduğu görülmelidir. Bu seyir böyle devam ettiğinde Harem-i Şerifin önce daha uzun sürelerle kapatılıp, El Halil'deki İbrahim Camisi'nde yapılan oyun gibi haremin bütünüyle kapatılması hiç de sürpriz olmayacaktır. Bilindiği gibi El Halil'deki İbrahim Camisi'nde de 1994 yılına kadar Yahudiler, belli saatlerde Hazreti İbrahim'in mezarını ziyaret ediyordu. Baruh Goldstien isimli aşırı sağcı Yahudinin 25 Şubat 1994'te cami cemaati üzerine ateş açarak 29 Filistinliyi öldürmesinin ardından İsrail yönetimi, güvenlik gerekçesiyle camiyi 6 ay kapalı tutmuş ve açıldığında ikiye böldüğü görülmüştü.
Ve dün (5 Kasım) acı bir ilk daha yaşandı. Siyonist askerler Mescid-i Aksanın içine girdiler. Bir grup Yahudinin sabah saatlerinde Megarib kapısından içeri alınmasını protesto eden Filistinlilere saldıran Siyonist askerler Mescid-i Aksanın içine girerek işgali bir adım daha öteye taşımış oldular.
İslam dünyası, İsrail'in Aksa'yı bölme planının karşısında durmalı. Müslümanlar bu ihlallere sessiz kalmamalı. Mescid-i Aksa yalnızca Arapları ya da Filistinlileri değil dünya üzerindeki bir milyardan fazla Müslümanı ilgilendiren bir meseledir. islam dünyasını harekete geçmeye ve uluslararası bir baskı oluşturmaya çağırıyoruz. İslam ülkelerinin resmi düzeyde kesin sonuca götürecek tavır almaya çağırıyoruz.
Filistin halkı elinden geleni yapmakta, kadınlarıyla, gençleriyle direnmektedirler. Kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar Aksayı canla başla savunmakta, işgalcilere karşı direnmektedirler. Ne var ki, işgal ve kuşatma altındaki Filistin halkıyla birlikte İslam Ümmetinin de Kudüse yönelik Siyonist saldırganlığa karşı harekete geçmesi elzemdir.
Tüm Sorumluluk Ümmettedir, omuzlarımızdadır. Ne yapabiliyorsak onu yapacağız! Şimdi harekete geçme zamanı! İşgale ve gaspa karşı tüm imkanlarımızla, sesimizle soluğumuzla karşı durma, direnen kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırma zamanı!
Ayrıca Filistin meselesinde öfke sadece İsrail'e değildir. Öfke, Arap ve İslam yurdunu denetimleri altına alıp, onu pazarlayıp, kaynaklarını peşkeş çekerek iktidar satın alıp, bu acının üzerinde tepinenleredir. Saltanat ve şatafat arasında insanlığını ve tüm değerlerini kaybeden görgüsüz ve acımasızlaradır. İsrail kadar onlar da suçludur. Onlar da bu zulmün sorumlusudur.
Türkiyeli ve Siverekli müsiümanlar olarak Mescid-i Aksa saldırı altındayken sessiz kalmamız imkansız. Bizim kutsalımıza el uzatıyorlar. Kuran'ı Kerimimiz yerlere fırlatıyorlar ve ellerini, kollarını sallayarak bu ülkeye girip çıkıyorlar. Tüm yetkilileri artık sadece kınama lafını bırakıp, ülkemizdeki Siyonistler başta olmak üzere, ülkemize giren tüm sorumlu insanlar için gerekli işlemleri yapmaya davet ediyoruz. Yoksa yetkililer, oluşacak toplumsal bir refleks ile Müslümanların ülkedeki Siyonistlere karşı tedbirlerini engelleyemecektir. Kuran'ı Kerimin ayaklar altına alınması zannetmeyin ki bilinçsizce yapılıyor. İsrail, tüm bunları bilinçli olarak yapıyor. Vallahi, Kuran'ı Kerim'e yapılan bu hakaret ne İncil'e ne de Tevrat'a yapılabilir. Buna izin vermezler.
Aksaya sahip çıkma sorumluluğu İslam ümmetinin ve bizlerin omuzlarında olduğunun farkında olduğumuzu belirtiyoruz. Bizler tüm Müslümanlar bu uğurda yapabileceklerimizden daha fazlasını yapmaya çağırıyoruz. Siverekli Müslümanlar olarak ilk kıblemiz aziz Kudüsün işgalini önlemek için malımızdan, canımızdan ve evlatlarımızdan olmak üzere inşallah tüm fedakârlıkları göstereceğimizi beyan ediyoruz. Müslümanlar olarak yapacaklarımız inşallah, Mescid-i Aksanın, Kudüsün ve tüm islam topraklarının tekrar özgürlüğe kavuşması yolunda atılmış bir adım olacaktır.
Kamuoyuna saygılarımızla
ÖZGÜR DER SİVEREK TEMSİLCİLİĞİ
FACEBOOK YORUMLAR