Şanlıurfa'da Kararname Krizi

Normal bir ülkenin, normal bir ilinde görevli amirler, maiyetindeki personelin atama isteklerini mevcut yönetmeliklerin ilgili maddeleri neyi gerektiriyorsa onu yaparlar. Her hangi bir kuruma atanacak her hangi bir kişi kendi kurumunun mevzuatı gereği, gerekli şartları taşıyor ve buna istinaden bir hak talebinde bulunuyorsa amir kim olursa olsun bu atamanın önüne geçemez. Tabi normal bir ülkede… Türkiye her alanda normalleşme yolunda emin adımlarla yürüme gayretinde olan bir ülke. Daha bunu başaramadığı için de, bu yolda atılan her adım normalleşme öncesi, alışkanlıkların engelini aşmak zorunda kalıyor. Normalleşmeye direnen bu alışkanlıklar yönetim her kademesinde kendini gösterebiliyor. Şanlıurfa ili de, ne yazık ki bu engellerle en çok karşı karşıya kalan illerin başında geliyor. Girdiği sınav sonucuna göre tercih ettiği okullardan birine atanan bir müdür yardımcısı, o okulda görevli, ancak, okulu mülk kendini mâlik zanneden bir müdür tarafından “Kimden izin alarak bu okulu yazdın?” sorusuna muhatap olabiliyor. Bu soru karşısında afallayan kadrolu müdür yardımcısı, eğer bu tepkiye rağmen okulda çalışmanın kendi hakkı olduğunu, hiçbir okulun kimseye tapulu olarak verilmediğini düşünüp göreve başlarsa, devam ediyor. Göze almazsa görevine başlamadan hakkından vazgeçiyor. Benzer şekilde, müdürlük sınavına girerek başarılı olmuş bir müdür adayının tercihlerine, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından müdahale edilebiliyor. Önce hatır, gönülle. Sonra uyarıyla. En son aba altından sopa göstererek. Yani şu söylenmeye çalışılıyor: “Ey Urfa’daki öğretmenler sizler Bakanlığın açtığı yöneticilik sınavlarında başarılı olmuş olabilirsiniz. Bu sonuca hiçbir itirazımızın olmaması, kişilerin kazanılmış haklarına duyduğumuz saygının göstergesidir. Ancak, bu kadar da rahatlık olmaz. Okul tercihlerinde bulunurken okul müdürünün, Milli Eğitim Müdürlüğünün iznini almadan nasıl kendi başınıza hareket edersiniz.”
Bugünlerde Şanlıurfa keyfi yeni bir uygulamaya sahne oluyor. Bir ilçemizin Halk Eğitim Merkezi’nde müdür baş yardımcısı olarak görev yapan bir üyemiz, Halk Eğitim Merkez’leri ile ilgili yapılan bir değişiklik sebebiyle, Şanlıurfa merkezde bir Meslek Lisesi’nin müdür baş yardımcılığını isteyen dilekçesini 10.02.2010 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğüne sunmuştur. Üyemize cevaben yazılan yazıda başka bir okul tercih edilirse başvurusunun değerlendirileceği söylenmiş, bu cevap üzerine üyemiz aynı okulu istediğini belirten dilekçesini tekrar sunmuştur. Alınan olumsuz cevap, sonrası sendikamızın avukatları tarafından idare hakkında, dava açılmıştır. Geçtiğimiz günlerde aralarında üyemizin de bulunduğu bir grup öğretmenin atama kararnamelerinin çıktığı, kararnamenin bir örneğinin atama yapılan okula (Üyemizin bildirdiğine göre, okul müdürü üyemizi cep telefonuyla arayarak kararnamenin kendi önünde olduğu ifade etmiştir.) bir örneğinin posta yoluyla üyemize gönderildiği ancak daha sonradan Valilik tarafından geri çekildiği bilgisi dilden dile dolaşmaktadır. Eğer bilgiler doğruysa, atamalarda karşı karşıya kaldığımız hukuksuzluk zincirinin bu en büyük halkasında, Valilik başrol oynayarak ilimizde çalışan tüm öğretmenlerin güvenlerini sarsmış olacaktır. Şu an güçlü bir şüphe içeriğiyle konuşulan, bazı okul müdürlerinin hukuka rağmen korunduğu bilgisi ete kemiğe bürünecek, ilimizin en yetkili makamı olan Valilik, kişilerin çıkarlarını kamu çıkarına tercih etmiş olacağı için lekelenecektir.
Şimdi soracağım soruların cevabı bulunamazsa kamuoyunun vicdanı rahatlamayacaktır.
1.      1. Müdür Baş Yardımcılığı isteğinde bulunan üyemizin, tercih ettiği okula atanmak istenmemesinin gerçek sebebi nedir? Eğer atama yönetmeliği gereği üyemizin atanmasında bir sıkıntı varsa, neden başka bir okul tercih etmesi istenmiştir?
2.      2. Yönetici atama işlemlerinde okul tercihi yapılırken, okul müdüründen izin almak zorunluluğu var mıdır? Ya da okul müdürünün atanacak müdür yardımcısını seçme lüksü var mıdır?
3.      3. Üyemizin atama kararnamesi gerçekten çıktı mı? Eğer çıktıysa kararname Valilik tarafından mı çekildi? Valilik tarafından çekildiyse, çekilme nedeni nedir?
4.      4. Atamanın geciktirilmek istenmesinin altında, bu ay içerisinde yapılacak müdür baş yardımcılığı atamalarında o okula başka bir kişinin düşünülmesi yatıyor olabilir mi? Eğer böyle bir şey düşünülüyorsa ve atamalar Ek-2 puanı üstünlüğüne göre yapılacaksa, o okulu tercih edecek diğer adayların tercihleri aynı yollarla mı engellenecek?
5.      5. Devlet yapılanmasının önemli organlarının bu şekilde yıpratılmasının bedeli kimler tarafından ödenecek?

Biz Şanlıurfa Eğitim-Bir-Sen olarak, bugüne kadar ilimizde eğitim alanındaki hiçbir hukuksuzluğa seyirci kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Kurumlarımızın isimlerinin lekelenmemesi için, yukarıda sıraladığımız soruların acilen cevaplandırılması gerekmektedir. Türkiye’nin normalleşmesinin önündeki engellerin kaldırılması için resmi, yarı resmi ve sivil kuruluşların tamamının ortak hareket etmesi şarttır.
Ş.urfa Eğitim Bir-Sen