URFA'YA İSOT HEYKELİNİ DİKTİLER

Hal Pazarı Kavşağı'na dikildi. Projenin hayata geçirilmesi için Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile görüştükten sonra hazırlıklara başlayan Çalışkan ve ekibi, bir yıllık proje çalışmasının ardından heykeli 45 günde tamamladı.
Taş üzerine monte edilen kırmızı renkli isot heykelinde 3 metre yükseklikte 3 biber bulunuyor. 130 santim uzunluğunda ve 50 santim eninde inşa edilen biberlerin 100 yıl boyunca sıcağa ve soğuğa dayanabilen fiberglas malzemeden yapıldığı bildirildi.
Özellikle Şanlıurfalı kadınların mutfaklarının baş tacı olan isotun heykelinin Şanlıurfa'da bulunmamasının düşünülemez olduğunu belirten vatandaşlar, emeği geçenlere teşekkür etti. Yol ortasındaki isot heykelini görenler, heykel sayesinde Şanlıurfa'nın daha iyi tanıtılacağını kaydetti.
Denizli'nin horozu, Diyarbakır'ın karpuzu ve Malatya'nın kayısısı gibi Şanlıurfa'nın da isotu ile ünlü olduğunu belirten Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, "Neden Şanlırfa'nın isot heykeli olmasın?" düşüncesinden hareket ettiklerini belirtti.
Fakıbaba, "İsot bizim vazgeçilmez yiyeceğimizdir. Sabah, akşam ve sahurda, yani her anımızda vardır. İsotsuz bir hayat düşünemeyiz. İsot, şehrimizin en önemli simgesi ve biz de çok iyi bir usta ile kentimize bir isot heykeli kazandırdık. Daha önce de bunu düşünmüştük ancak iyi bir usta ile yapmak istedik. Şanlıurfa'nın girişine heykelin daha büyüğünü yaptırabiliriz" dedi.
Heykeltıraş Abuzer Çalışkan ise Şanlıurfa'nın simgesi olan isotun heykelini yaptığı için mutlu olduğunu belirterek, "Belediyenin daveti üzerine 130 santimetre uzunluğundaki heykelin inşası için iki arkadaşımla birlikte yoğun bir şekilde çalıştık. Malzeme olarak 100 yıllık dayanma süreci olan fiberglası seçtik. Heykeli 45 günde tamamladık" diye konuştu.
Acı kırmızı biberin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, özellikle kanser hücrelerini yok etme özelliğinin İngiltere'de yapılan bir araştırmayla bir kez daha doğrulanmasının ardından, isot Şanlıurfalılar için olduğu kadar Türkiye için de büyük bir önem kazanmıştı. Nottingham Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, jalapeno biberinin (acı kırmızı biber) içinde bulunan 'kapsaisin' maddesinin, hücrelerin enerji üreten ısı odası 'mitokondri'ye saldırarak kanser hücrelerinin ölümünü tetiklediğinin belirlenmesi üzerine, fıstığın patentini Gaziantep'e kaptıran Urfalılar bir yıl önce isotun patentini almıştı.