İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE AİLE YAPIMIZ

06 Ağustos 2020 - 19:06

 


İstanbul sözleşmesini imzalayanlar, Türkiye toplumunun bin yıllık aile kültürünü ve inançtan kaynaklanan aile harcını bir imzayla elinin tersiyle ittiği ve aile yapımızın içine bir bombanın yerleştirildiğinin farkında değiller. Bizim aile yapımızın inşası inancımızdan ve 1000 yıllık kültürümüzden kaynaklanan zengin bir kültür, güçlü bir devlet geleneğinden oluşturulmuştur. Bunun üzerinde güncelleme yapılabilir.


Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Üniversitelerden oluşturulacak bir komisyonla aile yapımızı yeniden güncelleyerek, tüm dünyaya örnek teşkil edecek, inancımıza kültürümüze uygun yaşanabilecek bir aile sözleşmesi toplumsal mutabakatla sağlanarak medeni kanunla güncelleyerek tüm dünya ülkelerine sağlıklı bir aile yapısının modelini oluşturmak çok mu zor? Bunun yapılması imkânsız ise Üniversiteleri kapatalım, Diyanetin kapısına kilit vuralım, eğer biz her şeyi kopyalayacaksak ve başka ülkelerin kültürünü kabul etmek onların boyunduruğunun altına girmek demektir. İşin gerçeği budur. Halkın yüzde 95’i Müslüman’dır diyoruz. Diğer taraftan imzaladığımız İstanbul sözleşme ise tüm bu değer yargılarımızı es geçmektedir ve elin tersiyle bir kenara itmektedir.


Ancak ben şuna inanıyorum, işin ehli olmayan insanlara yetki verildiği zaman bir metnin altına imza atmakla büyük bir iş yapmış gibi görünürler ve batı dostlarına hoş görünmek çabası onların en büyük önceliği haline gelir. Ancak bugün dinimizle, tarihimizle barışık hale geldik. Özgüvenimizi kazandık, bizdeki tarih, kültür ve inançtan kaynaklanan devasa bir devlet geleneğimiz var. Bunun yanında devleti devlet yapan bir aile geleneğimiz var. İhtiyaç hissettiğimiz daha sağlıklı aile yapısını oluşturacak metinler güncellenerek, kültürümüze ve inancımıza uygun hale getirilerek medeni hukukumuz güncellenebilir. Daha sağlıklı bir aile temelleri bu şekilde atılabilir. Batı toplumu olarak bizi iyileştirmeye yönelik iyi niyetli şu ana kadar hiçbir davranışlarını görmedik. Kendi cellâtlarımıza kendimizi teslim edemeyiz.


Üniversitelerimizde; Diyanetimizin, Adalet Bakanlığımızın ve Üniversitedeki uzmanlar tarafından oluşturulacak bir komisyonunca yapılacak bilimsel çalışmalar sonucunda yaşanabilir ve sürdürülebilir, bir aile politikasını oluşturulacak bir metni rahatlıkla çıkarabilirler. Bu çalışmayı yapacak ehil insanlarımız vardır. Onları saf dışı edip aile yapımıza ve kültürümüze uygun olmayan metni kabul etmek siyaset uzmanlarını ve tarihini inancını, üniversitelerini dikkate almadan uzmanlık isteyen bir belgenin alelacele siyasiler tarafından imzalanması bu millete yapılacak en büyük hakarettir. Milletlerin karakteri sahip oldukları kültür değerleriyle oluşmuştur. Siz bir milletin kültürünü es geçerseniz o milletin millet olma vasfını da kaybettirmiş olursunuz.


Bence bu belgenin arka planında; düşüremediği ve bileğini bükemediği Sn. Başkanımız, iktidarı, aile yapımız ve Türkiye vardır. Bunlar ülkeyi bağımsızlığa taşıyan ülkenin en büyük faktörleridir. Bu sözleşmenin imzalanmasıyla ve uygulamaya geçmesiyle aile yapımızda çatlaklar meydana gelmeye başladı. Boşanmalar ve cinayetler peş peşe işlenmeye başlandı. Bunun teknik boyutuna ben burada girmek istemiyorum, girdiğim zaman bende yanlış yapabilirim. Ama Adres gösteriyorum; Adalet Bakanlığı, Türk Tarihi Kurumu, Diyanet ve Üniversite hocalarımızdan oluşturulacak komisyonla hem İstanbul sözleşmesi incelensin zararlarını bize anlatsınlar ve kültürümüzden, zengin kaynaklarımızdan uygulanabilecek bir metni daha güzel bir şekilde hazırlayacağına inancım tamdır. Ayasofya’yı açan iradeden bunu bekliyoruz. Bu milletimiz için hayırlı olacağını adım gibi eminim. Allah Emanet olun. Allah bu millete zeval vermesin.

Bu yazı 2857 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum