BATININ ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE SUNDUĞU

16 Ağustos 2013 - 06:47

Batının üçüncü Ülkelere, özellikle de İslam Ülkelerine sunmuş olduğu tüm değer yargıları Mısır olayı ile yerle bir oldu. İslam ülkelerini kandırmak ve vahyin ışığından uzaklaştırmak için “demokrasi, İnsan Hakları, Laiklik, özgürlükler ve buna benzer değerleri bahane ederek İslam ülkelerini kendi tuzaklarına çekmişlerdir.

Dün, haçlı savaşları ile İslam’ın ışığını söndüremeyenler bugün farklı bir metot uygulayıp canavarlığını maskelemiş bir şekilde, yerleşik uşaklarıyla birlikte yapılan çalışmalar sonunda Müslümanların gönlünde İslam yerine, kendilerinin üretmiş oldukları fikirleri güzel bir şekilde ambalajlayarak üçüncü ülkeleri kandırmak üzere önlerine sunmuşlardır.

Vahyin ışığından uzaklaşan İslam Ülkeleri, Batının suni bir şekilde üretmiş olduğu değer yargılarına kelebekler gibi üşüştüler, kimi yanarak can verdi, kimi sakatlandı. Kalanlar da birbirine düşman oldular.

Müslümanlar; nefislerinin ve batı şeytanlarının oyunlarına uyarak, vahyin ışığından uzaklaşıp Allah’ın bu emrini dinlemediklerinden, Allah’ın o emri tecelli etmiştir.” "Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz."

Batı helvadan yapmış olduğu putlara kendisi bile inanmadığı halde, bizleri inandırmaya çalıştı. Bazen nefis ve gaflete yenik düştük, bazen yerli uşakların şeytanlıklarıyla, bazen de zorla kabullendirildi gafleti düşünceler, İşte bizde onların oyunlarına gelerek, İslami değer yargılarımızı geri plana attık, İşte Allah’ın emirlerine sırt çevirdiğimiz için, Allah’ın emri olan Al-i İmran Suresi 103 ayeti açıkça uyarıyor. Allah’ın emirlerine ve vahyin ışığından yaşamadığımız için Müslümanlar olarak bölünüp parçalandık. Düşmanlar tarafından yutulabilecek lokma haline geldik. Ve bu gün yine ateş çukurunun tam kenarına geldik. Kurtuluşumuz yine ayette beyan ediliyor, eğer Allah’ın emirlerine sımsıkı sarılırsak, Allah’ın emri yine tecelli edecektir. Yanı ateşin kenarından bizi kurtaracaktır.

Bugün Tüm Müslüman Ülkeleri ateşin kenarındadırlar. İşte Mısır Firavunları ölmediler, maskelerle kamuflaj olmuşlardı. İşte Mısır’da Firavunların maskeleri düştü, gerçek yüzleri ortaya çıktı. Onlara sahiplik yapan akıl veren ve yerli uşak olarak gördükleri Sisi’ onların emri ve saltanat sevdasıyla, hakkı görmezden gelerek, binlerce silahsız masum insanı kurşun yağmuruna tuttu.

Bölünüp parçalanan İslam ümmeti sahipsiz kalmıştır. Düşman istediğini yutuyor. Bugün kan gölü haline gelen Mısır’a hiç kimse sahip çıkamıyor, neden; Çünkü Müslümanlar Vahyin ışığında yaşamadıklarından ve paramparça olduklarından dolayı, zayıf ve güçsüz kaldılar. Bugün İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı hâkimdir. Yalnızlık ve ateş çemberi onların kaderleri olmuştur.

Yüce Allah, Peygamberler ve emirleri neden gönderdi, şeytan ve şeytanlaşmış insanların yeryüzünde bozgunculuk çıkaracaklarını bildiği için Peygamberler ve emirlerini göndermekle dünyayı bir imtihan yeri kıldı.

Allah’ım Mısır’daki Müslümanları firavunun zulmünden kurtaracak bir çıkış yolu göster ve tüm Müslüman Ülkelerini bu zilletten ve gafletten kurtar,

(amin)Ali LALE

Bu yazı 1003 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum