Cuma Özusan

Cuma Özusan

[email protected]

BÜYÜK YAZAR OLMAK

21 Ocak 2012 - 22:00


Bir sorununuz yoksa hayatı ve insanı derinden tanımıyorsanız büyük yazar olamazsınız. Sizin yazılarınıza hayat ve gerçeklik can katar. Başkalarından derleme ve toplama ile yazar olunmaz. Yazdıklarınız sizin düşünce ve duygularınızın ifadesi olmalı. Çalma ve çırpma ile ödünç bilgilerle bir şey yazılamaz. Yazılsa da kimse alıp okumaz. Bir ideolojinin emrine girmekle değerli bir şey yazılamaz. Yaşantınız, tecrübeleriniz, gerçekten anladığınız şeyler değerlidir. Gördüklerinizi ve aklınızla vardığınız sonuçları yazın. Bunlar size ait şeylerdir insanların ilgisini çeker. Siz yazınızda ne kadar siz olursanız o kadar başarılı olursunuz. İnsanlar söylediklerinizin size ait olup olmadığını çabuk anlarlar.
         
Başkalarının yazdıklarından elbette yararlanılacak ama yazdıklarınız sizin damganızı taşımalı. Başkalarından öğrenilen şeyler sizin duyup his ettiklerinizi, tecrübelerinizi aydınlatmaya yaramalı. Onları olduğu gibi nakletmek bir işe yaramaz. Dünyaca tanınmış yazar Dale Carnegie insanlara yazma ve konuşma dersleri verirken şöyle diyor: “bir öğrencim vardı güzel yazamıyor, yazdıkları bir işe yaramıyordu. Ona dedim ki sen bu tarzı bırak, sabah kalkıp evden buraya gelinceye kadar gördüklerini yaz. Öğrencim dediğimi yaptı ve yazdıkları herkesin ilgisini çekti, dikkatle dinlediler”.
         
Bir cemaate, bir ideolojiye bağlandıktan sonra ekseri yazar ve şairlerin performanslarında bir gerileme, yaratıcılıklarında bir düşme meydana gelir. Bu onları sınırlar. Birçok yazar, şair, düşünür bir ideolojiye bağlandıktan sonra eski yazdıkları kadar değerli şeyler yazamamıştır. Bazıları bunu kabul etmese de gerçek böyledir. Yazarın bir fikri ve ideolojisi olmasın demek istemiyorum. Fakat benim demek istediğim bir fikre uydurmak isteğiyle yazı yazmaktır. Görüp kavradıklarınız sizde bir fikir uyandırmışsa o fikir değerlidir. O sizin malınızdır. O yolda ilerleyiniz. Sağlam bir ideal ve inancı olan kimseler daha etkili olurlar. Fakat anlamadığınız, tecrübelerinizin onaylamadığı inanışlara kendinizi uydurmaya çalışmayın. Bu sizin gücünüzü, enerjinizi sınırlar.
Yukarıda dediğimiz gibi büyük yazar olmak hayatı ve insanı tanımakla mümkündür. Hayata yönelin, daha çok deneyin ve yaşayın. Hayatınızı çoğalttıkça yazmak kendiliğinden kaliteli ve değerli olur. Yazar deyince ben bunu anlıyorum. Yazar ile araştırıcıyı birbirinden ayırmak lazım. Yazar otantik gerçekliği yakalamaya çalışır. Kendi vardıklarını ortaya koyar. Düşüncelerini geliştirir. Araştırıcı başkalarının yazdıklarını devşirir, derler. İkinci elden gerçeklerle uğraşır. Herkesin bildiği şeyleri yazmak veya başkalarının dediklerini nakletmek yazarlık değil hamallıktır. Hamallara kim kıymet verir. Bunları öldükten sonra kim okur. Öldükten sonrayı bırak, yaşarken bile okunmazlar.
         
Kıyamete kadar okunmak dileğiyle yazın! Kıyamete kadar okunmasa da epey kaliteli olur. Değerli görmediğin hiçbir yazını muhafaza etme. Değerli olanlar çok az olur. Olsun! Bir sürü değersizden daha iyidir. Çok toprak kazılır fakat değerli bir mücevher nadiren çıkar. Bol olan şeyin kıymeti yoktur. Herkesin yazabildiğini yazma. Her zaman yazabildiğini yazma. Kendini aşarak yaz. Her yazında bir öncekini geçemiyorsan boşuna yazıyorsun dostum. Kendin için yaz, hiç kimseyi düşünme. Kendin beğenmedikten sonra insanların huzuruna çıkarma. En büyük eleştiriyi sen kendine yapacaksın. Hem de insafsızca... Kendini eleştireceksin ki kimse seni eleştiremesin.
         
Yazı derde derman olmalı. Senin derdine, kimsenin derdine değil tabii… Önünde bir engel var. Her gün yazarak o engeli aşmaya çalışıyorsun. Yazdıkça derdini iyileştiriyorsun. Yazmak hayatının yegâne uğraşı değilse o adam yazar falan değil, yazma heveslisidir. Yazma heveslisi de iyidir, çünkü yazmayı taklit ediyor. Bir şeyin taklidi bile değerli ise kendisi ne kadar değerlidir, anla! Kitap ve yazı bize Peygamberlerden kalmadır. Bizim dinimizin özelliği kitaba dayanan bir din olmasıdır. Ehli kitap bir dinin mensubuyuz. Ve ehli kitaba muhabbet besleriz. En büyük peygamberler kitapları olanlardır. Yazı ve kaleme Allah Kuran’da yemin ediyor. Onun için yazı yazanlar peygamberlerle akrabadır.
         
Güzel ve ahenkli, açık ve duru, veciz ve akıcı yazmak yazının değerini yükseltir. Bu yetenekte yazarlar pek azdır. Şüphesiz ki en büyük örnek kutsal metinlerdir. Hiçbir beşeri yazı bunlar kadar ifade gücüne sahip olamaz. Son dinin üstünlüğü edebiyat ve belagat cihetiyle olmuştur. Gerçek değeri olan bir metni özentili, süslü, yapmacıklı, tumturaklı ve üslup yapma çabasıyla yazılmış yazılardan ayırmalı. Anlamsız boş sözleri hiçbir çaba değerli kılmaz. Bu, içerik ve bilgi yetersizliğinden gelir. Yeterli bilgi birikimine sahip olmayanlar bu açıklarını söz oyunları ile kapatmak isterler. Gerçek bir yazar açık ve yalın bir dille yazar. Hiçbir doldurma cümleye yer vermez. Doğrudan konuya girer. Malumatfuruşluk yapmaz. Yazısında bir tek lüzumsuz cümle bulamazsınız.
         
Günlük konuları, yarın unutulacak şeyleri yazmayı bırak dostum! Bütün insanlığın temel konularını ele al. Bir Homerus, bir Firdevsi, bir Hariri, bir Shakspeare, bir Dostoyevski olmaya çalışarak yaz!  Hiçbir ödül beklemeden yaz! Ebediyete karşı yaz. Yazdıkların bu kubbede bir seda bırakmalı, zamana dayanabilmeli. Vesselam.

Bu yazı 674 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum