Nurettin Gençdal

Nurettin Gençdal

Eğitimci-Yazar-Sosyolog
[email protected]

EĞİTİMDE AİLE KATILIMININ ÖNEMİ

01 Ocak 2011 - 22:00

Merhaba Sevgili Anneler ve Babalar.
Daha önceki makalemde okul öncesi eğitimin önemini ve amacını âcizane anlatmaya çalışmıştım. Bu makalemde ise Eğitim ve öğretim olgusunun hangi boyut ve temellerde gerçekleştiğini anlatmaya çalışacağım.
Eğitim; hayat boyu devam eden bir süreç olup, eğitimin sağlam ve kaliteli bir şekilde devam edebilmesi için bazı önemli unsurlara, deyim yerindeyse Eğitim binasının sağlam olabilmesi için sağlam kalıplara ihtiyaç duyulmaktadır.
Çocuklarımız, bizim hayatta sahip olduğumuz en değerli varlıklarımızdır. Onların, yetişip sağlam bireyler olabilmesi onların eğitimine vereceğimiz önemle doğrudan doğruya alakalıdır. Çocuğumuzun eğitimi ve gelişimi, sadece okulda ellerine teslim ettiğimiz biz öğretmenler sayesinde gerçekleşmemektedir. Bunu yanlış bir olgu olarak da anlayabiliriz. Geleneksel eğitim anlayışında Öğretmen; Çocuğun teslim edildiği ve tabiri caizse : ‘’ Eti senin kemiği benim’’  imajının verildiği bir varlık değildir. Okul öncesi öğretmeni, eğitimin her boyutunda aileyi gerçek bir eğitim etkileşimine sokarak sürecin en temel taşlarından birini oluşturan bir ustadır.
Gelelim, okul öncesi eğitiminde aile katılımının önemi konusuna. Okul öncesi eğitim; Çocuklara öğretilecek olan davranış ve Çocuğun gelişimi için gerekli olan eğitim süreçlerinin planlı ve programlı bir şekilde sunulduğu ve çocuğun gelişimi için kritik bir dönem arz eden yaşam odaklarını olumlu şekilde düzenleyen bir eğitim yaşamıdır. Bu eğitimsel yaşam, sadece çocuklardan ibaret bir yaşam olgusu halinde algılamamız yanlıştır. Bunun içindir ki Çağdaş ve modern bir okul öncesi eğitimde ‘’ activities’’(etkin katılım)ilkesi benimsenmektedir. Çağdaş eğitim sisteminin en temel taşlarından biri şüphesiz anne ve babadır. Ebeveynler; Çocuğun eğitiminde etkin bir şekilde yer alan, Çocuğun eğitimini okulda üstlenen öğretmenleriyle aktif bir  etkileşim içerisinde çocukla ilgili gerekli bilgi ve eğitimi alan bireylerdir. Makalemizin başında da bahsettiğimiz gibi Eğitim; anne – baba – öğretmen iletişiminin sağlam temellerde gerçekleştiği bir organizasyon işidir. Bu organizasyonun sağlam bir ortamda gerçekleşmesi, Öğretmenin kişisel beceri ve bilgilerine, yaşamsal deneyimlerinin desteklenmesi konusu ise ailenin çocuğun eğitiminde üstlendiği role bağlı olarak gelişmektedir.
15. Milli Eğitim Şurası’nda alınan ““Aile
Katılım Programları” ve “Ana-Baba Okulları” yaygınlaştırılmalı” kararı ile
Aileyi de hedef almanın gerekliliği belirtilmiştir. Ayrıca, MEB 2002
Okulöncesi Eğitim Programında, programın uygulanması ile ilgili ilkelerden
Ailenin çocuğun eğitimine katılımının sağlanması zorunlu hale getirilmiştir. Bu nedenle çocuğun eğitiminin ve gelişiminin istenen şekilde gerçekleşmesi ve olumlu davranışlar geliştirmesi; Ailenin çocuğun eğitiminde alacağı duruşa bağlıdır. Öğretmenin bu sağlam duruş karşısında anne ve babayı sürekli olarak, çocukların gelişimlerinden sistematik bir şekilde yazılı ya da sözel olarak bilgilendirmesi, okuldaki etkinlik uygulamalarında vazgeçilmeyecek bir temel taşı olduğunu ebeveynlere hissettirmesi gerekmektedir. Çocuğun okulda yaptığı etkinliklerden birer örnek dosya hazırlayıp Aileye göndermesi de öğretmenin yaptığı en güzel etkileşim örneklerindendir.
Sonuç olarak eğitim bir inşaat işidir. Elindeki taşı, nereye koyacağını bilmeyen ustanın(Anne, baba, öğretmen) yaptığı bina sürekli yıkılmaya hazır bir iskeletten ibarettir.

Bu yazı 2204 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum