Kur'an'da sabır kavramı 1

02 Ekim 2020 - 11:40

Sabır kelimesi, dilimizde oldukça sık kullanılan kelimelerden birisidir.: Sabır, Arapça dilinden Türkçe'mize geçmiştir.


TDK'ye göre sabır kelimesi anlamı şu şekildedir


- Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanır.
-Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme


İnsan sosyal bir varlıktır. Rabbi onu birçok duygularla donatılmıştır. Toplum içinde bulunan insanların tümü olaylar karşısında değişik tepkiler gösterir. Bu tepkilerin kiminde normal dozda seyreder, kiminde aşırı dereceye yükselir. Olaylar karşısında aşırı derecede öfkelenen insanın kalp atışların hızlanması ve kanın beyne vurmasıyla kızgınlık ifadesi yüze vurur. O anda akıl devre dışı kalır. Olay karşısında soğukkanlılığını kaybeden insan öfkelenmesine sebebiyet verene zarar vermeye çalışır. Şayet karşısında güçlü biri varsa kanı çekilir. İnsan o anda istemediği halde kendisine zarar vermiş olur. İşte sabır zırhını giydiğimizde bizleri bu tehlikelerden korur.


“Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever” (Âl-i İmran, 3/134).


Rabbim; kulların fıtratını onlardan daha iyi bildiği için zayıf noktalarını asgariye indirmek için kullarına talimat veriyor. Kul bu talimata uyduğu zaman toplum içinde kendisi huzurlu bir birey olduğu gibi her insanın kendisine güvenebileceği bir karaktere sahip olmuş olur.


Sabır, gam, (kaygı) ve kederlerden kurtulmayı Allah’tan beklemektir. Gazali ise sabrı gösterilmesi gereken yerlere göre sınıflandırırken, öfke ve hiddete karşı sabrı hilm olarak tanımlar. Sabır, Kur'an’da tavsiye edilen bir erdemdir. Ayette “Şu hâlde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.” ifadelerine yer verilerek kişiye insan ilişkilerinde sabırlı olması, sabrında gelişmesi ve mutlu olması için tesbihatla meşgul olması tavsiye edilmektedir. 1 Yusuf, 12/53. 2 Şems, 91/9. 3 Furkan, 25/43. 4 Bakara, 2/153. 5


Bireyi tehlikelere sürükleyen, sosyal düzeni bozan, öfke ve buna benzer duygularımızın kontrol altına alınması için, olumsuz durum karşısında sabreden ve o durumun ortada kalkması için akıl ve mantığı devreye koyan kullarını övmüş ve onları bu amellerinden dolayı Allah; cennetle ödüllendirileceğini ifade eder. İnsanın görevi de efendisinin istediği tarzda yaşamını sürdürmektir. Daha doğrusu dünya hayatında huzurlu ve mutlu olarak yaşaması için onu kötülüklere sürükleyen haslet ve duygularını, sabırla kontrol altına alınması yanı öfkene ve benzer duygularını kontrol altına alınması için de   rabbini sabah, akşam teşbih etmek ve mükafatı Allahtan bekleyerek olumsuz durumları sabırla olumlu hale çevrilmesidir.


Bazen olaylar karşısında insanlar öfkeden deliye dönmektedir. İşte bu durum her an istemediğimiz, ömür boyu pişmanlık duyacağımız olaylara sebebiyet vererek hayatımızı karartabilir. Öfkenin panzehiri olan sabır kavramını iyi öğrenerek bu konuda ayet ve hadis ışığında kendimizi eğiterek hayatımızı aydınlatacak ve Allah’ın sevgisini kazandıracak bu kavram sürekli gündemimizde tutmalıyız. Böylelikle nefsin ve şeytanın tuzaklarından kendimizi koruyabiliriz.


Not: Yazı devam edilecek

Bu yazı 4546 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum