Osman TEMİZBAŞ

Osman TEMİZBAŞ


KÜRT SORUNU ÇÖZÜLÜYOR MU ?

11 Ocak 2013 - 11:37

 


PKK sorunu yerli malı değil, uluslararası güçlerin Orta Doğuda güçlü bir Türkiye istememesinin sonucudur.


Kürt açılımı da Türkiye’ye dayatılan bir olgudur. Türkiye bu olguyu halkın da kabul edeceği biçimde formüle etmeye çabalıyor ama ne kadar başarılı olabilecek.
Kürt açılımı, Kürtlerin yönetime katılma, Kültürel ve Siyasal haklarını güvence altına alınma, Kürtlere bir hak ihsan etmek değildir. Zaten mevcut sistemin içinde hep var oldular. Bütünüyle Türkiye’nin maddi ve manevi birer parçası oldular. Bu sebeple Kürt meselesini çözme Türkiye,nin önündeki bu kronik sorunu çözmek , insanın yücelmesini sağlar. Başka bir formül ise bana göre çözümsüzlüktür


PKK meselesinin çözümü her ne kadar Kürt meselesinin çözümüne eş değer görülüyorsa da  bir terör örgütü ve onun savunucuları hiçbir zaman Kürt halkının bütünüyle temsilcileri olmamıştır. Bunun en açık delili PKK terör örgütünün Kürtlere vermiş olduğu büyük zarar ve bölgede meydana getirdiği 30 yıllık istikrarsızlıktır. Aynı zamanda Kürtlerin büyük çoğunluğunun PKK çizgisindeki partilerin dışındaki partilere yönelmesidir.


Kürtler bu ülkenin sahipleri oldular yüzyıllardan beri bu böyledir. Evet bir hak ihlali söz konusu oldu.


Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de kendilerini devletten üstün gören derin güçler olmuştur ve bu güçler haksızlığı, zalimliği doğuda ki halk üzerinde uygulamış,özelikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini zulümlerinin deney alanı olarak görmüşlerdir. Bu uygulamalar sonucunda bin yıldan beri kader birliği yapan  kardeş halklar birbirine düşman edilmiştir.  Asimilasyon ve inkar politikaları ise bu kötü uygulamaların birer ürünüdür.


Bu mağduriyet zamanla büyük yanlışların doğmasına sebep olmuştur. İnsanlar hatta yapabildikleri gibi Devleti yönetenler İnsan oldukları için, Devlet de hatalar yapmıştır. Şu an mevcut olan hükümet bunun çözümü noktasında çok önemli adımlar atmaktadır. Bu süreci baltalamadan ortak paydada bir çözümün üretilmesi gerekir.


Bu çözümün siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik olmak üzere temel dört temel ayağı vardır.Bu dört temel problemin çözümünde de yegâne şart yeni anayasanın bir an önce çıkarılmasıdır.Böylece bireysel hak ve özgürlükler güvence altına alınmış olunacak ülke de birlik ve beraberliğin sağlanılması noktasında güzel bir iklim oluşturulmuş olunacaktır.


Aslında şuan doğuda mevcut olan bir Kürt sorunun varlığından söz etmek ne kadar doğru olabilir. Evet vardı 80’li ve 90’lı yıllarda hapis, sürgün, ölüm ve failli meçhul cinayetler gibi birçok sorun vardı. Ancak mevcut iktidar bu kötü uygulamaların fikir ağaları olan insanların çoğunu yargı önüne çıkardı ve bir çoğu yargılanıp hüküm giydi.Peki bu sorun neden çözülemiyor?


Çünkü bu sorun Türkiye,nin bir iç sorunu olmaktan öteye bir dış sorunu haline gelmiştir. Mevcut bu sorun KÜRT sorunu değildir bir TÜRKİ,YE sorunudur.Onun için kolay çözülemiyor.Çünkü!gerek ABD.AB.BM. KOMŞU ÜLKE Yönetimleri gerekse CIA MOSSAD,KGB gibi istihbarat birimleriyle birebir diyalog haline geçilmesi sorunun çözümü için olmazsa olmaz şartlarında biridir. Bir şeye çözüm getirebilmek için önce mevcut olan çıplak gözle görünmeyen ama kökü derinde olan baktığımızda arkasında derin bağlantıları olan köklere ulaşmak gerekir. Yoksa bu sorunun çözümü söz konusu olamaz…


Burada mevcut olan siyasi aktörlerden BDP sorunun çözümü için Kürt halkının beklentilerini karşılayacak çözümler üretmesi gerekiyor. Elli silahlı bir terör örgütünün değil!


Şuan mevcut olan BDP bunu yapabilecek mi?


Türkiye Demokratikleşme adına büyük adımlar atmakta yeni Anayasa ve Yasa değişiklikleriyle yeni hukuk hakları ve güvenceleri oluşturulacak bunlara katkı sağlanılması gerek ve bu şiddetin bir an önce bitmesi için yüreklerini ortaya koyulması gerekmektedir.


Tabi bu süreci baltalamak isteyen siyasi partiler.PKK içindeki farklı oluşumlar ,Devlet içine yerleşmiş gizli gruplar PKK sorunun çözülmesini istemeyecek dış mihraklar olacak çok dikkatli,özverili adımlar atılması gerekir.


Bazı siyasi partiler, Siyasi figüranlıklarını devam ettirebilmeleri içi çözümsüzlük için ellerinden geleni yapacaklardır.


Tek bir gencimizin kanının dökülmemesi için bedel ne ise ödensin, oy kaygısının, iktidar olma kaygısının kesinlikle arka planda olması gerekir. Atılacak adımlar bir partinin sonu olsa dahi kararlıkla bu sürecin üstesinden gelecek cesur adımların atılması gerekir. Bu sorumluluk Mecliste ki tüm partiler için geçerlidir.Bu süreçte en büyük  sorumluluk iktidar Partisinde olacaktır.  Türkiye Cumhuriyetinin çatısı altında yaşayan tüm Halklar din, dil,ırk, mezhep gözetmeden herkes o siyasi Partilere minnettar kalacaktır.Unutmayalım ki bu çözüm  Türkiye nin çağ atlamasını sağlayacaktır.


 


 


 

Bu yazı 3665 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum