Osman TEMİZBAŞ

Osman TEMİZBAŞ


MEMLEKETİMİZİN GENEL SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

26 Mayıs 2011 - 21:00

MEMLEKETİMİZİ  GENEL SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

  1. EKONOMİK SORUNLAR:
Şanlıurfa, özellikle 1990 yılından itibaren Atatürk Barajının su toplamasıyla yoğun şekilde göç almaya maruz kalmış, nüfusu hızla katlanarak artmıştır. Bu yoğun göçe bağlı olarak işsizlik oranları da artmıştır. Türkiye'de 2010 yılında işsizlik oranı yüzde 11,9 iken, Şanlıurfa’da bu oran yüzde 35 civarındadır.
Çözüm: İşsizlikle mücadele konusunda kısa ve uzun vadeli istihdam projeleri geliştirilmeli, Yatırımlar artırılmalı, Türkiye İş Kurumu ve AB Fonlarından yararlanmak için insanlar proje konusunda bilinçlendirilmelidir. Ayrıca il istihdam kurulları ivedilikle oluşturularak, İl Valiliği işsizlik sorununu birincil sorun olarak görmelidir.
Toplumdaki işsiz insanlara yeni iş imkânları bulma ve yaratma hükümetin de birinci hedefi olmalıdır.
Şanlıurfa’da, tarıma dayalı bir tarım sanayisinin geliştirilmesi ve bu konuda gerekli çalışmaların ve hizmetlerin yapılması zorunluluk halini almıştır.

GAP projesinin bitirilmesi de işsizliğe çözüm olacaktır. Ancak, yörede üretilen  hububat ve sinai (pamuk,mercimek,nohut,susam,pirinç vb.)maddelerin işlenmesi ve il içi piyasalarında isdihdama yönelik işlenip pazarlanması,yurtdışı ihracatı sağlanması için gerekli projelerin hayatta geçirilmesi gerekmektedir. Hammaddelerin başka bölgelere gönderilmesi Şanlıurfa’ya katkı sunmamaktadır.

  1. SOSYAL VE TOPLUMSAL SORUNLAR
Aşiretlerden oluşan toplumsal yapı, halen bölgede etkisini büyük ölçüde göstermektedir. Bunun sonucu olarak kan davaları, çatışmalar, güç gösterileri devam etmektedir. Siverek ve Viranşehir gibi büyük ilçelerin il yapılması halinde feodal yapı kırılabilecektir, sorunlarımızın çözülememesinin en büyük nedeni SİVEREK teki ZİHNİYETİN değişmesinin gerçekleşmesi için tüm gücümüzle çalışmamız gerekiyor.
 
a)-Daha önce ki dönemlerde feodal yapının devletin her türlü gücünü kullanması,devlet otoritesini zayıflatarak,hatta bazı kurum ve koşullarda otoriteyi tamamen kullanarak bedevi bir sistemle halkı isyan ettirecek durumlara getirmesi.
b)-ilde kadastro çalışmalarının eksikliğinden dolayı arazilerin halen karmaşık bir düzen içerisinde ve halkı birbirine düşürebilecek şekilde yapılanması,TOPRAK(ARAZİ) TAPULAŞTIRILMASININ,halen hayata geçirilmemesi,bu vesile ile bilhassa toprakla iştigal eden köylü vatandaşların arazi anlaşmazlıklarından dolayı kendi aralarında husumet yapması ve bu nedenle katliamlara kadar işi götürmesi,bütün bunlara bağlı olarak iplerin yine yöredeki feodal ve zalim insanların elinden kurtarılarak, bu davaların hal edilmesi(kuzunun kurda teslim edilmesinin önüne geçilmesi gerekir)
c)-Halkın % 45 kırsal kesimde yaşıyor olmasından dolayı, eğitim ve kültür seviyleri ancak televizyon programlarının vermiş olduğu kadar gelişebilmiştir.1980 lerden sonra güneydoğu ve doğu illerinde elektrik hizmetlerinin verilmesiyle beyaz eşya satışlarında büyük patlamalar meydana gelmiş uydu antenlerle her türlü Avrupa kanalarından ahlakı yapıdan yoksun her çeşit yayın kontrolsüz şekilde yapılmıştır ve halen devam etmektedir mutaassıp ve özdeğerlerine bağlı toplum yapısı gittikçe bozulmuş,birçok ahlaki sorunlar batı kültürünü bile geride bırakacak seviyeye gelmiştir.




çözümler:

a)- halka her türlü hizmetin devletin bizzat kendi elemanları tarafından gerçekleştirilmesi,Devlet dairelerinde yeni kurulan halka vergi danışmanlığı sistemi gibi her türlü kamu kurum ve kuruluşlarında halkla ilişkiler iletişim birimlerince ikili diyalog şeklinde yerine getirilerek hizmet vermede halka eşit davranılması.hizmet alımlarında bireylerin aydınlatılması(örneğin gezici bir otobüs ve iletişim ve halkla ilişkiler konusunda yörenin örf,adet,gelenek ve dillerini bilen bir ekibin köy köy dolaşarak halkı her türlü hizmet alımlarında devlet ilişkilerinde insan hakları konusuna vatandaşlık ve yurttaşlık görevlerinde bilinçlendirilmesi mümkün olmadığı taktirde aynı konuların muhtar,köy imamı,karakol komutanı,öğretmen varsa doktor tarafından bu tür hizmetlerin yerine getirilmesi

b)-arazi toplulaştırma kanunun uygulanmasının derhal hayat geçirilmesi
köylerin mümkün mertebe kent köy merkezi haline getirilmesi
köy sınırları içerisinde bulunan maliye hazinesine ait arazilerin,topraksız köylülere satılması ve sınırların belirgin hale getirilmesi.

c)-uydu yayınlarının filitre edilerek kontrol altına alınması
tarım ile iştigal eden yöre halkının boş zamanlarını değerlendirilmesi için projeler geliştirilmesi kırsal kesimlerde merkezler oluşturularak tarım,hayvancılık ürünlerinin satış ve pazarlama konusunda eğitimler verilmesi

sağlıklı aile korunması için aile eğitimi seminerlerinin köylerde verilerek uygulanmasının sağlanması ile aile projeleri ve aile değerleri konusunda uzmanlık yapmış iletişimci veya ilahiyatçıların ve kanat önderlerinin de katılımıyla gerçekleştirilmesi.
 
kırsal kesimdeki bireylerin sosyal ve kültürel yönden bilgilendirilmesi, akıl ve ruh sağlıklarının korunması,manevi yönlerinin güçlendirilmesi için eğitici ve öğretici,günlük hayatta uygulanması kolay olan sosyal ve kültürel aktivitelerin yine gezici ekiplerle sürekli hale getirilmesi



  1. EĞİTİM SORUNU

A)    Şanlıurfa’da okuma yazma bilmeyenlerin oranı nüfusun yüzde 15’ine denk düşmektedir. Bu büyük bir orandır. Bu güne kadar uygulanan okuma yazma kampanyalarına rağmen maalesef durum iç açıcı değildir. Taşımalı ilköğretim uygulaması yolların ve alt yapının uygun olmaması nedeniyle sağlıklı yürütülememekte, bu iş için ayrılan bütçe heba olmaktadır. Ayrıca, kız çocuklarının en fazla 5. sınıfa kadar okutulması, sonrasında okuldan alınması da büyük bir sorundur. Küçük yaşta yapılan evlilikler de eğitimi olumsuz etkilemektedir.

EĞİTİM YÖNÜNDEN YAPILACAK ÇALIŞMALAR

1-Milli Eğitim Bakanlığımızın (MEB) ana hedeflerinden olan
a)İlköğretim ve Ortaöğretim okullarımızda minumum 48m2 lik sınıflarda eğitim öğretim gören öğrenci sayısını 30 öğrencinin altında tutarak eğitim ve öğretimin kalitesini artırmak
b)Bütün okullarımızda 2’li eğitimden tekli eğitime (normal eğitim-öğretime )geçmektir.
Bu doğrultuda ülkemizdeki eğitim öğretimi çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne taşımaktır.

Yukarıda MEB’in ana hedeflerine ulaşmak için sadece devlet katkısını (il özel idare kaynağını ve genel bütçe kaynağını  kullanarak değil mahalli imkanları arttırarak hayırseverlerin motivesini arttıracak bir siyasetle birlikteliği olgunlaştırarak eğitimde fiziki mekanları sıhhileştirmek ve sayısını artırmak.
“Eğitime %100 Destek” kampanyasına halkımızı da dahil ederek toplam kaliteyi sağlamak.
Eğitim kaynağı temin ettikten sonra  5302 İl özel idare kanunu gereği il özel idarelerce ilde yapılacak ihalelerin takibini yaparak devleti kazandırmak,şeffaflığı artırmak ve rekabeti sağlayıcı önlemler alarak takipciliğini yapmak. Kaynağın temininden yatırıma dönüştürülene kadar ,her aşamasında ilimiz dahilindeki bürokrasi hiyararşisinin takipçisi olarak vatandaşlarımızın nezdinde devletimizin hizmetlerini anlatarak hizmet merkezli olduğumuzu halkımıza anlatmak büyük gayemiz olacaktır.
 
Yapılacak bu hizmetlerde köy kasaba belde  il ilçe ayrımı yapmadan eşitlik ilkesine bağlı olmak ve bu ilkenin takipçiliğini yapmak.

Yine bu hizmette ilimiz dahilinde diğer kurum ve kuruluşlar ile iletişimleri sağlamak.

2) İlimizde okul öncesi eğitim seferberliğini arttırarak geliştirmek
İlimizi 81 il içerisinde okul öncesi eğitimde en üst sıralara taşımaktır.
Günümüz itibari ile ülkemizin Avrupa birliği çalışmaları doğrultusunda  eğitimde Avrupa akreditasyon çalışmaları nedeniyle, okul öncesi eğitime katılacak öğrenci sayısını arttırmak için öğretmen, idareci  ve biz seçilmişlerin organizatörlüğünde, kapı kapı dolaşarak sayın velilerimize kampanyayı anlatarak geleceğimizin öncüleri olacak çocuklarımızı eğitime kazandıracak çalışmalar yapmak.

3)Özel eğitimde fiziki mekanların ve öğrencilerin sayısını arttıracak çalışmalar yapmak
İlimizde önceden de devam eden iktidar politikamızın devamı olarak daha duyarlı,daha bilinçli bir çalıma yaparak öğrenci sayılarını arttırıcı veli memnuniyetini kazandırıcı çalışmalar yaparak ve enğelli öğrencilerimizi topluma kazandıracak hizmetler yapmak.
İlimizde çeşitli sosyal etkinlikler organize ederek bu tür insanları özürlü olmayan insanlar arasına katmaktır.

4)Eğitim ve öğretimde kalitenin arttırılması ilimiz dahilinde eğitimin her kademesinde (öğretmen, idareci,hizmet vb.) bütün çalışanlara sosyal etkinlikler düzenleyerek “gelecek nesillerin sizin eseriniz olacağı “sözünün ana fikrinin benimsenerek en kaliteli bir eğitim için imkanlar hazırlamak.
Eğitim ve öğretimde kalitenin artırılmasında yine sadece her imkanı devletimizden beklemeyerek sivil toplum kuruluşları ile de (STK) iletişim kurarak seminerler hazırlayıp hizmette yükselerek devam edeceği mesajını vermek.İller arası koordinasyonu sağlayarak “Gönül köprüsü”  sayısı ve çeşidini arttırmak.
Yine eğitimde kalitenin arttırımı için il içinde,üniversiteler  STK’ler dernek vb. kurum ve kuruluşlar ile iletişimi en üst düzeyde sağlamaktır.

5) Okuma-yazma seferberliğini maksimum seviyede arttırma çalışmalarının yapılması
Devletimizin Avrupa birliği akreditasyon çalışmalarına katkıda bulunmak için ilimizde gerek eğitim çağını aşmış insanlarımızın (yaşlı,orta yaşlı,erkek-kadın )gerekse çeşitli gerekçeler ile eğitim yaşında  bu imkanlardan yararlanamamış insanlarımızı kurumlar arası iyi bir koordine ile okuma yazmayı yüksek bir motivasyon ile öğretmek.
6)Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak
Günümüzde devletimizin politikası olmasına rağmen bazı illerde tam olarak uygulamaya geçilemeyen bu sistemin ilimizde iyi bir koordinasyon ile amacına ulaşacağına inanıyorum.

Bunun için öncelikle STK ve kamu kurumları ile iyi bir iletişimle eksiklerimizin tespiti yapılıp sonradan bu eksikliklerin giderilmesi için gerekli çalışmalar yapılacaktır.

Okullarda BTS(bilgisayar teknoloji sınıfları)açmak,bunları halkın da yararına sunmak ,her okulda internetin aktif kullanımını sağlamak asıl amacımız olacaktır.

B-İLİMİZDE YAPILACAK FİZİKSEL  KATKI, KENTSEL DÖNÜŞÜM – ALT ve ÜST YAPI PROJELERİ ÇALIŞMALARI

Günümüzde, ilimizde yapılacak fiziksel katkı (kamu –özel  yapılardaki mimari-statik restorasyon projelerindeki sıhhileştirme proje çalışmaları)projeleri, kentsel dönüşüm (kentimizde çarpık yerleşim- gecekondu vb. yapılardaki mimari kazanımlar) alt-üst yapı projeleri (imar yönetmeliğine uygun çalışmalar) mevcut yerel yönetimler(belediye vb. kuruluşlar) kamu kurumlarınca yapılmakta olup her  bölgede bu çalışmalar amacına ulaşamamaktadır.

Gerekçeleriyse ilgili kurumlar yıllık ödeneklerinde bu çalışmalara öncelik verememekte  veya fizibilite çalışmalarından, yatırımın geçici kabulüne kadar iyi bir kontrol mekanizması oluşturulmadığından yatırımlar yarım kalmakta ve kaliteli bir yatırım niteliğinde olmamaktadır.

Öncelikle ilimizde böyle çalışmaların ilgili kurumlar ile birlikte iyi bir koordine sağlamamız,sonrasında yatırım için yapılacak ödenek temininde Avrupa katkı projesinden kaynak  temini için gerekli çalışmaların yapılmasını sağlayabilmek.
Bu imkanlar ile yetinmeyip sivil toplum kuruluşları ile iletişim kurup mahalli imkanlar temin edebilmek için çalışmaların yapılması gerekmekte.

Kaynak temininden sonra ilimizin hangi bölgesine öncelik alt yapı sonra üst yapı yapmak amacı ile fizibilite çalışmaları yapıp kamudan ve STK’lerden teknik destekler ile projeler oluşturup yapımının sonuçlanmasında gayret sarf edilerek yıllardır çözüm bekleyen problem çözüme kavuşturulacaktır.

İlimiz aynı zamanda  çok eskilere dayanan bir geleneksel mimari dokuya sahiptir.
Bu mimari dokuya ,röleve-restitüsyon ve restorasyon proje çalışmaları yapıp Şanlıurfa Tabiat ve Varlıklarını Koruma Komisyonundan onay alarak yeni yapılacak projeleri ,onaylı yeni projeleri ile rehabilitasyonu sağlanacaktır.
Yıllardır çözüme kavuşmayan ilimiz dahilindeki bazı bölgelerimizde kentsel dönüşüm için projeler hazırlayarak çözüme kavuşturulacaktır.

Devletimizin maddi hertür katkısının korumamız altında amacına uygun olarak yatırıma dönüşmesini sağlayacağız.
İlimizin tarım, sulama, kültürel değerlerinin korunması  için gerekli projelerin bir an evvel faaliyete geçirilmesini sağlayabilmek için çalışmaları hızlandırmak.


Şanlıurfa’da özellikle şehir içi trafik sorunu içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Yeni çevre  yolları bir an önce açılıp hizmete girmeli, şehir içi trafiği rahatlatılmalıdır. Antep yolu girişi ile akçe yoluna kadar ki alanlarda çarpık kentleşme ve gecekondulaşmayı ortadan kaldırabilmek için kentsel projeler geliştirilmelidir. Bu kentsel projeler içerisinde Avrupa kentlerindeki gibi hizmet merkezleri oluşturulmalıdır.



  1. SAĞLIK ALANINDAKİ SORUNLAR
Toplumdaki örf ve adetlerden kaynaklanan kadına bakış açısı sağlık sorununda da kendini göstermektedir. Kadınların çoğu halen erkek doktorlardan utanmakta, özellikle kadın hastalıklarında doktor kontrolunden çekinmektedirler. Doğurganlık oranı çok yüksektir. Anne ölümleri de buna bağlı olarak fazladır. Ayrıca Şanlıurfa ve ilçelerinde doktor başına düşen hasta sayısı çok fazladır.
GAP'ın merkezi Şanlıurfa'da mevcut yatak sayısı bin 643, yatak başına düşen hasta sayısı ise bin 5’tir,  Türkiye ortalamasının 388 olduğu düşünülürse bu sayının oldukça yüksek olduğu görülecektir. Nüfusu 1.5 milyona yaklaşan Şanlıurfa'da doktor başına düşen hasta sayısı Türkiye ortalamasının çok üstündedir. Sağlık verilerine göre Şanlıurfa'da bir uzman hekime 6 bin 64 hasta düşerken, Türkiye'de bu rakam 2 bin 41. Bölgede bir pratisyen hekim 3 bin 477 hastayla ilgilenirken Türkiye ortalaması bin 618. Bölgede asıl problem diş sağlığı konusunda yaşanıyor. Şanlıurfa'da bir diş hekimine 25 bin 124 hasta düşüyor. Diş tabibine düşen hasta sayısında Türkiye ortalaması 5 bin 453. Şanlıurfa'da bir hemşireye ise 2 bin 100 hasta düşmektedir. Kadın sorunlarının kadın bazılı çözümlere başvurması sorunların kadınlarla bire bir ilgilenilmesi sağlık taramalarının köy ve beldelerde kadın ve çocuklara yönelik çalışmalarının artırılması,köy ve kentlerde sağlık haritalarının çıkartılması bölgesel hastalıkların belirlenmesi.


  1. HAYVANCILIK VE TARIM SORUNLARI

Dünya’da ve Türkiye’de son yıllarda et ve hayvancılık sorunları yaşanmaktadır. Şanlıurfa hayvancılık alanında da son yıllara kadar önemli bir merkezdi. Özellikle Siverek Hayvan pazarı bölgenin en büyük hayvan pazarıdır. GAP’la birlikte birçok otlak sulak alana çevrilmiş, bilinçsiz sulama nedeniyle çorak topraklara dönüşmüştür. Bunu önlemek için sulama bölgelerinde sulama ile ilgili eğitimlerin mutlak verilmesi uygun alanlarda salma sulamadan vaz geçilerek damlama ve yağmurlama ve sulama sistemine geçilmesi ve bu tür projelerin desteklenmesi,arazilerin tamamının ekilmeyerek veya farklı ürünler ekilerek dinlenmeye veya nadasa bırakılması nadasa bırakılan bölümler için ayrıca destekleme verilmesi buda toprağın dinlenmesine ve verimli hale gelmesini sağlayacaktır aynı zamanda hayvancılık yaylım alanları açılmış olacaktır. Bu da hayvancılığın darbe almasına neden olmuştur. Bununla ilgili hükümetimiz gerekli bütün imkan ve projelerini uygulamış ancak uygumla biçimi ve alanları ile uygulatılan kişiler de sorunlar ve aksamalar doğduğundan bu projeler gerçek amacına ulaşılmamış ve yeterli sonuç elde edilememiştir. Belli kişilerin tekelinde kaldığından dolayı sonuçlar verimli olamamıştır.
 
Kırsal kesimin giderek fakirleşmesi, köyden kente göçlerin hızlanması, otlakların, meraların hızlı bir şekilde tahrip olması, hayvan yemi ve et fiyatları arasındaki dengesizlik, bakım ve besleme koşullarının yetersiz olması, elde edilen ürünlerin üreticiler tarafından değer fiyatına satılamaması hayvancılığın zayıflamasına neden olmuştur.Mevcüt olan proje ve sistemleri verimli ve işler halle getirebilmek için veteriner hekimlerin köylerde filli çobanlık yapması,ziraat mühendislerinin de filen çifçilikle iştigal etmesi,dağıtılan destek.fon.proje paralarının objektik dağıtılması,sonuç ve geri bildirimlerin alınabilmesi için proje takip ekiplerinin kurulması,üretici ve proje sahipleri arasında meydana gelen ürünlerin pazarlama ve satışların yapılması için kooperatifleşme ve yardımlaşmanın sağlanması gerekmektedir.

Bu yazı 2029 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum