Babası rahmetli esnaf Bayram Büyükkılıç, kendisinin de bürokrasi yaşamı esnaflarla ilgili olarak geçti.
1956 doğumlu.. Çocukluk yılları çarşıda babasının dükkanında geçti.. Babası Hacı Bayram Amca, eski Belediye binasının ön kısmında “Örnek Lokantası”nın bitişiğindeki “Meydan Kahvehanesi”ni işletirdi. Diğer komşusu Karahanlılara ait bir manifatura dükkanı, onun da bitişiğinde bir fırının olduğunu hatırlıyorum. Sonradan onlar bir pasaja dönüştürüldü. Örnek lokantası şimdiki Akbank Şubesi oldu. Hatta o binanın üstü merdivenle çıkılan Şehir Külübü idi. Bayram Amca Timur’lardan satın aldığı dükkanını daha sonra bakkaliyeye dönüştürdü. Bugün küçük oğlu Ömer tarafından kuru yemişçi olarak işletiliyor..
Mehmet Ağabey Şair İbrahim Rafet İlkokulundan sonra, Siverek Orta Okulu ve Lisesinden mezun oldu. Bu süreçte babasına hep yardımdan geri durmuyordu. Örneğin harçlığını çıkarmak ve aile bütçesine katkı sağlamak adına Kahvehanenin önünde Karacadağ’dan gelen samanla muhafaza edilen kar satışını yapıyordu. Daha sonra bu kar işi buz satışına döndü. Sporla yakından ilgilendiğini hatırlıyorum. Bizim dükkanın bitişiğinde bir spor kulübü olan “Siverek Gençlik Spor” a gelip-gittiğini, hatta antremanlara çıktığını ve babasının bunu onaylamadığını ve birkaç kez “kürsü” fırlattığını itiraf etmişti. Bu spor aşkı sadece futbol değildi. Hatırladığım kadarı ile 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramları şimdiki Karayolları Şube Müdürlüğünün karşısındaki futbol sahasında kutlanırdı. Buralarda gençler arasında yarışmalar düzenlenirdi. Mehmet Ağabey de yarışmacılardan biriydi. Öyle ki, 800 metre de birincilik ve 400 metre ise ikinciliği vardı. Yani hem öğrenci, hem esnaf ve hem de sporcu bir kişiliğe sahipti.
1973 yılında Siverek Lisesinden mezun olduktan sonra, Hacettepe Üniversitesi İşletme Fakültesinde yüksek tahsiline başladı. Kardeşi Necmettin Büyükkılıç arkadaşım olduğundan her Ankara’ya gidişinde Sulu Camiinin yanındaki “Kontaş” yazıhanesinin önünden kendisini yolculardık. Mütevazi ve sevecen bakışlarla otobüs penceresinden bize el sallardı.. Bir gün biz de Mehmet Ağabey ve diğer öğrenci ağabeylerimiz gibi tahsil için gideceğimiz Ankara veya İstanbul’a yolculanmayı hayal ederdik. Aslına bakarsanız yüksek tahsili o zamanki acımasız sosyal olaylar ve maddi problemler nedeniyle uzun sürmedi. Ön lisans diplomasını alarak Hacettepe’deki öğrenimine son verdi.. Dediğim gibi, bu kararı ekonomik zorluklar ve o günün insafı olmayan sosyal hadiseleri aldırdı. Ki o günkü “Kayıp Edilmiş Günler”de nice ümitler, nice aşklar ve nice güzellikler heba oldu…
Bu süreçte Bağ-Kur Genel Müdürlüğünde göreve başladı. Aslında bu kez rızkını bürokrasideki maratonda aradı. Ankara’daki memuriyeti birkaç yıl sürdü. Sonra önce Adıyaman ve Urfa’da çalıştı. Daha sonra Urfa Bağ-Kur İl Müdürlüğüne getirildi. Malum Bağ-Kur Genel Müdürlüğü esnafın Sosyal Güvenlik örgütüydü..Urfa’da yıllarca il Müdürü olarak güzel hizmetler yaptı. Esnafımızın iş ve işlemlerinde kolaylıklar sağlayarak, onlara yardımcı olmaya çalıştı. Daha sonra Adıyaman, Edirne ve Trabzon’da Müdürlük görevlerini ifa etti. Nihayette bürokrasi yaşamına Genel Müdürlükte müşavir pozisyonunda noktayı koyup emekli oldu.
Mehmet Ağabey Hacettepe’deki öğrenciliği sırasında Ankara’da güzel bir arkadaşlık zinciri oluşturmuştu. Tıp öğrencisi Adnan Gerger, Kimya öğrencisi Rahmetli Mehmet Makam, Maliye öğrencisi Halit Ağaçhanlı, Mühendislik öğrencisi Rahmetli Abdurrahman Demirezen , H.Ü Türk Dili öğrencisi Sadullah Gencer ve ismini sayamadığım diğer Siverekli arkadaşlarıyla geçirdiği güzel ve heyecanlı günlerden sonra süren memuriyet serüveni Urfa’daki emeklilik günleriyle devam etmektedir. Üç evlad sahibi olan Ağabeyimiz zaman zaman sıla-i rahim babından Siverek’teki aile, öğrencilik, spor ve diğer hatıralarını tazelemek ve yad etmek adına ilçemize ziyaretlerde bulunmaktadır.
Kendisine ve aile bireylerine nice güzel ve mutlu günler diliyorum.
FACEBOOK YORUMLAR