SİVEREK HUZURLU BİR KENT OLMAYA DEVAM EDECEKTİR.

Şahsen ben ayrımcılığa karşıyım. Bu ayrımcılık, aşiret olsun, cemaat olsun ırk olsun. Ben bunları söylerken iş olsun diye söylemiyorum, benimde gerçeğim budur. Ayrımcılığın her türlüsüne karşıyım. Ancak Sivereklilerin bu süreçte gösterdiği basiret ve sağduyu takdire şayandır.Siverek’in bu özelliği; Kendine olan güveni, cesareti ve olaylar karşısında derin tecrübesiyle bu karara ulaşması memnuniyet vericidir.Çevresinde kentler ateş yumağı haline gelmektedir. Kentlerin ne huzuru ne mal ve nede can güvenliği kalmıştır.Ancak Siverek kentinin selametini ve huzurunu hiçbir şeyle değiştirmemesi, hiç kimseye aldanmaması, uzanan yabani elleri, elinin tersiyle itmesi, sorunların çözümünü kentin içinde çözme başarısını göstermesi kent halkını, kanaat önderlerini ve idarecilerini bu yönde takdir etmemek elden değildir.

Ortadoğu’da Türkiye nasılsa, Güney Doğu Bölgesinde kentimizde odur. Bir güven ve bir huzur limanı durumundadır. Bu yönde tüm bireylerimiz kendisiyle gurur duymalıdır. Diğer kentlerde hülyalara kapılarak ve ya zoraki oyunun içine girenlerin ne malları ne canları ve nede namusları güvendedir. Canları, namusları bir dakika bile güvende olmadığı, girdiği beladan kurtulması da ayrıca işin cabası. Kurtulabilenler, daha güvenilir batı kentlerimize güç etmektedirler. Bu oyununda dış güçlerinin oyunu olduğunu çoktan farkına varmışlardır. Farkına varanlar da devletin güvenlik kuvvetlerine destek vermekte ve sığınmakla tek çözüm olarak görmektedirler. Gençleri de eğitimsiz bırakarak cehalet çukuruna itilmektedirler. Her evden biri ya öldürülmüş ya da dağa kaçırılmış ya da kayıptır. Böyle bir ortamda o insanlar ölümle yaşam arasında bir yerdedirler. Kısacası yaşadığının farkında değildirler. Böyle keşmekeş bir ortamda; Siverek kenti bir huzur limanı haline gelmesi gurur vericidir.Siverek’in bu huzur limanında birçok kentimizde faydalanmaktadır. Hatta Siverek’e karşı minnettardırlar. Rabbim bu kentin huzurunu bozmasın, insanlarımızı daha güzel şeylere layık kılacak davranışlara ve sağduyuya sahip kılsın.

Allah Hz. Adem’den bugüne kadar gönderdiği kavimlere onlara değer yargılarını belirtilmişti. Allah’ın emirlerine uyanlar, evlerinden kentlerinden huzur içinde yaşamışlardır. Karşı çıkanları da kahır ismiyle kahır olmuşlardır.Lut Kavmi, Samut Kavmi ve Nuh kavmi gibi kavimlerin başına neler gelmişse, hepsinin de kısaları Kur’an’ı kerimde mevcuttur. Bugünde Allah’ın koyduğu sınırları tecavüz edenlere de bu tür belalarla imtihan edilmektedirler. Bunlar; Ya bir doğa afatı, ya da terör belası.

Siverek’te yaşayan herkesin,bu huzur limanının oluşmasından dolayı bir payı vardır. Çöpçüsünden, Mülkiye amirine kadar bu hamurda her kesimin bir katkısı vardır. Kimi;HZ. İbrahim’iateşte yakmak için Nemrut tarafından yakılan ateşi söndürmek amacıyla gagasında suyu ateş dökerek söndürmeye çalışan kırlangıç misali gibi, az olsa da herkesin bu sakin kentin oluşmasından payı vardır.Fikri, zikri ne olursa olsun, Kentin huzurunu selametini her şeyden ön planda tutan İnsanlarımızı kutlarım,Siverek tarihte de hep böyle kahramanlıklar göstermiştir. Dün Şanlıurfa’nın kurtuluşundan da en büyük pay Sivereklilerindir. Bunu sürekli dile getirmiyorsa o da Sivereklilerin cefakâr, vefakâr ve mütevazı oluşundandır.

Bu yüzden Siverekli olmak bir ayrıcalıktır. Çünkü onlar birbirini severler, Allah’a güvenirler. Kimseciklerden korkmazlar. Rabbim bu kentin huzurunu artıracak, adaletli idarecilerden, cömert zenginlerden ve inançlı insanlardan mahrum etmesin. Allah’a emanet olun. Doğrulukta, Allah yar ve yardımcınız olsun.

Ali LALE