Mustafa Karadağlı

Mustafa Karadağlı

[email protected]

SOL NEDEN VAR?

12 Haziran 2012 - 21:00



1 Mayıs İşçi bayramının hilkat garibesi bir grubu tüm Anadolu’nun dikkatini çekti. İlginç sloganlarla, türbanlı-türbansız, sakallı-sakasız yürüdüler meydana.

Bir hafta önceden basından takip ediyorduk bunları… Sloganları:

Müslümanların, Müslüman olmayanların haklarını savunduğunu gördünüz mü?’

‘Eşcinsellere ‘gelmeyin’ diyemeyiz’

‘MÜSİAD, Çalık Grubu, TUSKON... hepsi baronlardır’

 Muhafazakâr kesim ‘Bizim çocuklar niye böyle oldu’ diyor’

Sünnî Türk kafasının aşamayacağı bir yargı!....

Gibi rijit sayılır sloganlarla çıktılar meydanlara. En ilginci çoğunun eleştirdikleri fikir ya da şahısların cemaat ya da rahle-i tedrisatından geçmiş olmaları. Peki ne oldu da bu gençler sol’a yaraşır bir mitingle seslerini duyurmaya çalıştılar.?

Bu sorunun cevabını vermeden önce Ülkemizde Sol’un  ve getirdiği değişimlerin Anadolu’da oluşturduğu değişimleri tahlilde fayda var kanımca.

Anadolu’da ithal  fikirler hep farklı anlaşılmış, kardeşler bile birbirine düşman edilir  hale gelmiştir. Siyasi fikirler, fitne ve ayrımcılık olarak gösterilmiştir. Önceden taş ve sopalarla başlayan kavgalar daha sonra silahlı çatışmalara dönüşmüştür. Örneğin ülkücüler ‘’Milli, bağımsız Türkiye’’ sloganları atarken komünistler ise ‘’Bağımsız Türkiye’’ sloganları atıyorlarmış. İkisi de kendince iyi niyetli, ikisi de ülkesi için en iyisinin bu olduğunu düşünüyormuş. Ama işin hoşgörü kısmı düşünülmemiş, benimkide doğrudur yerine en doğru benimdir denmiş, benim gibi düşünmeyenler iktidar olmadığı müddetçe şiddet mübahtır” görüşü baz alınmış..

 

Unutmayalım ki; derin devletin de bu problemde taraflı durması olayları alevlendirmiştir. Özellikle de 1972 yılında yapılan infazlar devletin duruşunu görebilmek için yeterlidir. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan; sırf düşünceleri diğerlerinkine benzemiyor diye asılmışlardı. Nazım Hikmet yine sol bir parti tarafından sürgün edilmişti… Garip ama Türkiye işte…

 Günümüz liberal düşüncesiyle İnsanın aklına şu geliyor: İnsan düşünceleri yüzünden öldürülür mü? Evet bu gençler o dönemde  ülkeleri için en iyisinin bu olduğunu düşündükleri için öldürüldüler.

Geçen haftalarda  bir yazımda Japonya ve Anadolu kıyaslamasında da bahsetmiştim. Garip bir ülke bizimkisi. Siyasi fikirleri bile bir tuhaf,.Başka ülkelerin sol görüşleri iktidarı seçimle alırlar bizimkiler darbelerle. Sol kesimin temsilcileri sırça köşklerde otururlar, işçi ve köylünün hakkını savunurlar ama işçi ve köyle solcu değildir. Garip ama Türkiye işte…

Bizim emekli solcular ya Çankaya’da ya da sahil şeritlerinde otururlar  halka tepeden bakarlar.Bir o kadarı tuhaf olanı da İslam Mezhebinin bir  Caferi algılaması olan Alevilik, Alevilerde sol diye algılanır.

Yazının girişinde belirttiğim Solcu İslami gençlerin bu konuma gelmesi İslami kimliklerini yeniden allayıp pullamaları da bu tuhaflıklar arasındadır.

Diyeceksiniz ki:”bu algılamalar kendiliğinden ya da  kişilerin bir tercihi mi?

 Yukarıda saydığım tuhaflık ve yanlışlıkların bu güne gelmesinden tek sorumlu sanırım yine Müslümanlardır. Evet Müslümanlardır.

 

Ahmet ALTAN’ın bugünlerde iğneleyici yazılarına birde sen çıvaldız olma! Mırıldanmalarını duyar gibiyim…

 Hiçbir boşluk bırakmayan mükemmel bir şekilde tamamlanmış  İslam, kıymetsiz ellerde kıymetsiz algılandı. Bazı cennet garantili zevatların yaptığı hareketler-hakaretler İslam olarak algılandı.

 

 Yusuf İslam ismiyle meşhur Cat Stevens, “Müslüman olmadan önce İslam Ülkelerini gezseydim beklide bu dini seçmezdim” demişti.

 

Evet Müslümanlar kasıtlı olarak bir beyin budamasından geçirildiler. Özüyle bağları koparıldı. Yeniden filizlenen İslami hareketler de hareketi başlatanların bireysel görüşleri de İslam sayıldı. Yani bir nevi totemcilikti bunlarınki.

 

 Cumhuriyet döneminde afyon sayılan dinin fizyolojik boyutu düşünülmedi hiçbir zaman. Kişiler Allah diyeni yaptığı ettiği ne olursa olsun, köylerde şeyh, şehirlerde abi ya da efendi algıladı ve kendi iç dünyanısını bir nevi tatmin etti. İslamı özünden öğrenemedi. Ve sonuçta örnek aldıkları kişilerin yanlışları ve doğruları neyse İslam olarak algılandı.

 Neticesi belki de programlarına uymadıkları için yurtlarından atılan, ya da bu yaptığınız ben araştırdım ki İslam”da yokmuş diyen ve öcü ilan edilen gençlerin türettikleri işçi bayramında ortaya çıkan  İslami sol gibi ucub bir akım ortaya çıktı. Açık söyleyeyim bu ülkede sol’u Müslümanların yanlışları tetikledi.

  Şimdi özümüze dönüp yeniden planlar yapmalıyız. Cemaatlerin bu farklı bakış açıları islama mal edilmemeli. Her mümin cemaatli olmalı ama kesinlikle cemaatçi olmamalı. Çünkü hizmet Allah için yapılır. Ama ağabeylerin ya da şahısların fikirleri doğrultusunda yapıldı mı bu küfre girer. Unutmayalım ki bir mürşidi kamil herkes için lazımdır. Bu mürşit; peygamber olabilir, ya da peygamberi lisan ve bedeninde bütünleştirmiş bir zatta olabilir.

 Çünkü; bu kadar çirkef bir dünyada kişinin iki gününün eşit olmaması imkansız gibi bir şey. Mürşit ya da kıblesi olmazsa kişi yönünü şaşırabilir. Bir atasözü derki:

 “Her gün değişik yumurtalar üzerine oturan bir tavuk civciv çıkaramaz”. 

Soru: Bu  yeni moda İslami gençlerin yaptıkları da bu değil mi? Evet öyle. Onlarda ağabeylerinin fikirleri karşısında boyun egmişler. Ya da yeni mürşitlerini taklit etmişler. Kendilerine yeni bir rehber bulmuşlar. Gün gelecek bu akımada karşı çıkacaklar. Ve Müslümanlar bin bir parça olup gidecek. Oysa kişiye düşen hidayet bulduğu yerde eksiklerini bulup bunu sabırla diğer bireylerine de anlatmaktır. 

Netice olarak diyebiliriz ki:

Her cemaat ve akım kendince Allah hizmet edecek ve bunu tevhit nazarıyla yapacak.

Ve şu ilahi  düstur baz alınıp ona biat edilecek.

 “Kim ki ben alimim dese bilin ki o cahildir.”(Hz.Muhammed)

Yeni akım gencler Müslümanların hatasını islama saymamalı. O hatalı Müslümanların halini ayet ve hadislerde arayıp bulmalı tefekkür etmeli bunun hikmetini anlamaya çalışmalı o duruma düşmediği için Rabbine şükretmeli. Çünkü iman sürekli artıp eksilen bir kavramdır.

Lokman Hekime sormuşlar: Bu güzel ahlakı nerden öğrendin?

—Ahlaksızlardan.

Onların yaptığı her yanlışı yapmamaya çalıştım hepsi bu demiş…

 

RAYİHA

13.06.2012 Siverek

Selam ve muhabbetle…

 

Bu yazı 1715 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum