Kadir BÜYÜKKAYA

Kadir BÜYÜKKAYA

[email protected]

UZAK DİYARLARI YURT EYLEDİK-31.BÖLÜM

12 Aralık 2018 - 15:57

UZAK DİYARLARI YURT EYLEDİK


31. BÖLÜM


 


Menengiç kahvesi eşliğinde yürüttüğümüz sohbetin sonuna gelince masada duran hediyeleri poşete yeniden koyarak bir tarafa bırakıyorum. Sonra önümde duran iki kaseti ve içinde fotoğraflar olan zarfı elime alarak Apo ve Şükran’a, “Katlandığınız bunca zahmet için size teşekkür ediyorum. Bu güzel hediyeleri gönderenler de getirenler de sağ olsunlar. Ancak size şu kadarını söyleyeyim ki benim için hediyenin en büyüğü, en değerlisi bana ulaştırdığınız şu iki kaset ve paha biçilmez bu fotoğraflardır. “ diyorum.


 


Bunları söyleyince Şükran bana dikkatlice bakıp         “Hele dur bir, daha bitmedi, şimdi de sana kendi hediyelerimi göstereyim.” dedi. Şükran orta parmağını süsleyen altın bir yüzüğü bana göstererek “ Bak Kadir abim bu yüzüğü kardeşin Sait bana hediye etti, şu kapıda duran güzel ayakkabıları ise annen aldı bana. Yok, olmaz ne gereği var dediğim halde zorla tutuşturdular elime.“ dedi. Şükran’nın anlattıkları karşısında duygulandım. Bizimkiler bu konularda beni hiç bir zaman mahçup etmemişlerdi.


 


Hediyelerin sevinciyle bir müddet daha sohbetimize devam ettik. Sonra uyumaya karar verdik. Elimde iki kaset ve fotoğraflar odama geçtim. Dinlemek için can attığım iki kaseti sabah erkenden dinlemek üzere başucuma bıraktım.


 


Den Haag da yoğun geçen iki günün sırtıma bindirdiği yorgunluğa rağmen uzunca bir süre uyuyamadım. Apolarla yürüttüğümüz sohbetin tamamını akıl süzgecinden tekrar tekrar geçirdim. Necmettin abinin belirsizliğini koruyan durumu içimi daralttı. Haberler moralimi fazlasıyla bozmuştu. Elim kolum bağlı, bir şeyler yapamamanın çaresizliği, bir yumruk gibi yüreğime oturmuştu. Necmettin abiyi bekleyen zor günleri, ilerde ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmeleri ve sonrasını düşünerek kendimce bir yerlere varmak istiyordum. Üzerinde düşündüğüm, kafa yorduğum şeyler, birkaç aydan beri uykularımı kaçıran şeylerin aynısıydı. Necmettin abinin durumu nereye varacaktı? Onun için yapabileceğimiz bir şey yok muydu? Benim yapacağım neydi? Bu ve buna benzer sorular üzerinde yoğunlaşarak çözümler bulmaya çalışıyordum. Ne var ki çözüm konusunda bir yere varamıyorum.


 


Necmettin abiye karşı birinci dereceden sorumlu olma durumundakiler, Necmettin abi için bir şeyler yapmak isteyen çevrelere “Aman ha, kimse kendi başına bir şeyler yapmaya kalkışmasın, yoksa sorunu zora sokarsınız, biz meseleyle yakından ilgileniyoruz. “ diyerek, herkesin elini kolunu bağlamışlardı. Necmettin abinin kendisine yetki verdiği beceriksizler oturdukları yerden sıradan, basit söylemlerle meseleye yaklaşıp, birçok duyarlı çevre gibi, biz ailesini de oyalayıp duruyorlardı. Ellerinde imkan bulunan, Necmettin abi için canı gönülden, bir şeyler yapmak isteyenler, Necmettin abinin kendine sözcü seçtiği basiretsizlerin sorumsuzluğu ve yeteneksizliği yüzünden bir şey yapamaz duruma gelmişti.


 


İnsanın çözümüne katkı sunabileceği bir mesele karşısında eli kolu bağlı kalması katlanacak gibi değildi. Karşı karşıya kaldığımız bu çaresizlik birçok çevre gibi benim de canımı yakıyordu. Apo’nun Siverek’ten getirdiği havadisleri dinledikten sonra, Necmettin abi için bir şeyler yapamamanın acısını yüreğimde daha çok hissettim ve kahroldum. Bir şeyler yapmamız gerekirken ne yazık ki hiç bir şey yapamıyorduk. Necmettin abinin sorumluluk yüklediği siyasi varisi herkesin ellerine kelepçe, beynine zincir vurmuştu. Bu yüzden onun için bir şeyler yapmaya can atanlar çaresiz ve şaşkındı. Necmettin abiyi sevenler oturdukları yerde kendi kendilerini yiyip bitirmekle yetiniyordu. Aylardır kafamı meşgul eden bu konu yeniden beynimi kemirmeye başladı. Neler yapabileceğim konusunda uzun uzadıya kafa yoruyorum. Ancak işin içinden bir türlü çıkamıyorum. Saptığım her sokakta aşılması zor duvarlarla karşılaşıyorum. Düşünmekten bitkin düşüyor ve bir müddet sonra uykuya dalıyorum.


 


Devam edecek…


 


 


 


Kadir Büyükkaya / Hollanda


[email protected]

Bu yazı 1272 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum