Toplum olarak nereye gidiyoruz (fe eyne tezhebun)

Toplum olarak diyebilirim ki hiç iyiye gitmiyoruz. Neden mi? Çünkü herkes kendi dünya menfaatini ve çıkar ilişkilerini önemli görüyor. Bundan dolayı toplumda kötü alışkanlıklar meydana geliyor. Oysaki; kendi mefaatlerimizi, çıkar ilişkilerini bir kenara bırakırarak toplumun maslahatını öncelemeliyiz. Samimiyetsiz ve iki yüzlü davranmayarak  daha güzel bir toplum inşaa ederiz. Güzel bir toplum inşaa etmeyi bir tarafa bırakın; daha çok zulüm kokan, adaletsiz ve güvensiz bir toplum inşaa ediliyor. Deyim yerindeyse âdeta birbirimizin kuyusunu kazıyor ve birbirimize zulüm ediyoruz.

Allah Teala, zulüm eden toplumların sonunun nasıl olacağını bize Kur'an'ı Kerim'de gösteriyor. "Böylece zulüm eden toplumun kökü kesildi. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah mahsustur." (Enam:45)
 Bunun için çalışmalıyız elbet bu kötü gidişatı durdurabiliriz. Bunun için herkesin ve her kesimin elini taşın altına koyması gerekir. 

Bunu bir kaç misalle açıklamaya çalışırsam; öğretmen öğrencisine bir şey öğretirken bunun yanında onu eğitmesi de gerekir.  İyi, ahlaklı ve dürüst bireyler nasıl olunur bu konuda öğrencisini öğretmeye ve eğitmeye özen göstermelidir. Imamlarımız camilerde namaz kıldırıp ve cuma hutbesini verdikten sonra görevleri bitmiyor. Zira asıl görevleri başlıyor. Kendileri Allah'u Teala'ya karşı sorumlu görüp Hazreti Nuhammed'i (s.a.v ) örnek almalılar ve toplumu uyarmalılar.
 
Mudesir Süresi'nde Allah Teala'nın buyurduğu gibi "Ey örtüsüne börünen! Kalk ve uyar! Sadece rabbinin büyüklüğünü dile getir." ayetini şiar edinilmelildir. Bu demek değildir ki bütün sorumluluk öğretmen ve imamlara aittir.Sorumluluk toplumun maslahatını kendi menfaatinin üstünde gören herkes içindir.