Halkın ve yöneticilerin yönetime bakış açısı

25 Nisan 2021 - 14:40

 Bugüne kadar bu başlığı hiç düşündünüz mü? Bence düşünmüşsünüz ya da farkından olmadan yaşamışsınız. Aslında bununla içiçeyiz, ancak halkın iktidara veya yönetime bakış açısıyla siyasilerin iktidara bakış açısı çok farklıdır. Halkın bakış açısı bin yıllık kültürün berrak kaynağından beslenirken,  Siyasilerin bir kısmı bu kaynaktan bir kısmı da yabancı kaynaklardan beslediğinden farklılıklar oluşmuştur. Halkın bakışıyla bakmayanlar;  kendi örgüt menfaatini her şeyin üstünde tutan ve istediğini kavuşmak için bütün yollar kendisine mubah görenler, taşeron kültürünü benimsemişlerdir. Bu bakış sürekli tarihte; devletleri zayıflatmışlar ve devletlerin yıkılmasına da sebebiyet vermişlerdir. Manen gözü kör eden bir bakış açısıdır. Bu bakış açısı hakim olmuş olsaydı. Ne istiklal savaşı kazanabilirdik ve Ne de diğer mücadeleli kazanabilirdik.
             
Halkın iktidara ve yönetime bakış açısına biraz değinelim. Halk kendisinden önce, iktidarın tüm topluma adaletli ve faydalı olmasını ister. Bunun yanında; İktidarın siyasette, ekonomide ve dış politika da başarılı ve güçlü olmasını ister. Bunun için gerektiğinden kemer sıkma politikalarına da inanarak uymuş ve ülkenin düze çıkması için her türlü çabayı göstermiştir.. Hatta yakın tarihimizde 15 Temmuz 2016 Türkiye’yi işgal planlarını bertaraf eden halkın bu bakış açısıdır. Ülkesine, vatanına, milletine gelecek tehlikeleri bertaraf etmek için canı bahasına bu mücadeleyi vermişlerdi. Âmâ o işgale seyirci kalmamış, bu bir tiyatrodur dememiştir. Bunu diyenler halkın bakış açısına sahip değiller. Onların bakış açısı; taşeron bakış açısıdır. Her şeyden önce Efendilerin söylemleri önem arz etmektedir,  çünkü onların almış olduğu kültür bunu gerektiriyor. Anadolu halkı bu saldırıya seyirci kalmamıştı. Çünkü halkın sağduyusu kendi bencil nefsin ve hırsına göre değil, ülkesinin her konuda güçlü ve bağımsız olmasını göre davranış sergilemektedirler. Kendi menfaatini de burada aramaktadırlar.
         
Halkın bakış açısıyla bakan yönetimler; her zaman halk tarafından sevilmiş ve bunları en zor şartlarda bile onları iktidara taşımışlardır. Bu yönetimlerde kendilerini yeniledikçe ülkenin büyümesini sağlamışlardır.
         
Tarihe baktığımızdan; halkın bakış açısıyla bakmayan siyasilerin örnekleriyle doludur. Bunları burada anlatmak yazı olmaz bir kitap olur. Onun için detayına girecek değilim, çünkü bunların ülkesine yaptığı yıkıcı faaliyetler anlatmak kitaplara sığmayacaktır. Ancak bu bakış açısı; ilahlaştırılmış, menfaat ve makamlar için yapılmayacak hiçbir şey yoktur. Halkın bakış açısına sahip olmayan yanı bin yıllık kültürden nasibini almamış siyasilerin; kendi kişisel menfaati için ülkesine her türlü yıkıcı faaliyetleri yapmaktan çekinmemişlerdi. Bugün devletleri yıkan bu anlayıştır. Aslında halk bu anlayışa karşıdır. Ancak kendi menfaatleri için taşeronluğuna soyunduklarından üst akıl ve küresel güçlere için canla başla taşeronluk yapmışlardır. Bu ülkeye her türlü zarar vermişlerdir. Osmanlı ülkesini yıkan bu zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti’ni zayıflatan, başka ülkelere bağımlı hale getirmeye çalışan bu anlayıştır.

Bugün Türk siyasetine baktığımızdan bu bakış açısında olanları rahatlıkla görebiliriz. Bir zahmet onları da siz görün ona göre davranın, her söyleneni doğru kabul etmeyelim. Gelen haberleri doğruluğunu araştırmalıyız ki sonumuz; Suriye ve Irak gibi olmasın.   
                                                                                                   

Bu yazı 679 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum