Ali Lale

Ali Lale

ali.lale@outlook.com.tr

Kur'an'da sabır kavramı 3

15 Ekim 2020 - 09:33

Daha önceki iki yazımızda; Sabrın sözlük anlamı, Kurandaki sabır kavramını ifade ettik. Bu yazımızda değişik alanlarda sabır kavramı neyi ifade ediyor? Bunu ayetler ışığında ifade etmeye çalışacağız. İslam’ın doğuşu ve İslam’a giren insanlara karşı yapılan baskı ve zulümlerin amacı; doğan İslam nurunu yayılmadan söndürmekti. Fakat onu sahibi, olan yüce Allah; Dinini kullarıyla yayacak ve onun koruyucusu da o olacaktı. Yeter ki kulları onun emrinin dışına çıkmasınlar. İşte Yüce Allah talimatlarıyla kullarını bu imtihana hazır hale getirdiği kadar da onları düşmanlarına karşı da güçlü kılanda sabır eğitimidir. Hicret emri gelince; insanlar çoğu mallarını, evlerini, tüm gelirlerini bırakarak Allah uğruna hicret ederler. Her an ölümle yüz yüze kalabilecek bir ortamda; insan oğluna çeşitli nefsi ve şeytani vesveseler gelir. İşte yüce Allah, kullarını bu olumsuz düşüncelerden korunması ve metanetini artırmak, iradesini güçlendirmek üzere; Bakara süresi 155 ayet iniyor. Zor şartlarda davaya sahip çıkan Müslümanlara hitaben;


 “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele” (Bakara süresi 155 ayet)


 


Bu ayetle; Müslümanların İslam ’dini uğruna zor şartlarda verdiği mücadeleyi ve bu uğurda maldan candan ve ürünlerden mahrum kalmakla göstermiş olduğu sabır, onların bu mücadelesinde, yüce Allah tarafında bilindiği ve onları bu yolda çok zor şartlara karşı göstermiş olduğu fedakârlık ve davaya olan bağlılığından dolayı göstermiş olduğu sabrın neticesinde yüce Allah onları ayetiyle müjdeliyor. Kimi müjdeliyor? Bu yolda karşılaştıkları zorluklara karşı sabredenleri müjdeliyor.


Bu ayette geçen Sabır. Allah uğruna, maldan, ürünlerden, hatta candan vazgeçebilecek, Allah’a karşı göstermiş olduğu,” teslimiyet, bağlılığından dolayı tüm zorluklara karşı direnme, dayanma ve bu yönde iradeyi keskinleştirmek onun dışında tüm olumsuz düşüncelere kapalı olma metaneti göstermeyi ifade etmektedir.” Onlarda insandı. Nefis ve şeytan da vesvese gelirdi, ama onların Allah’a olan teslimiyet ve bağlılığı onun emri dışında gelen olumsuz düşüncelere kapalıydı. Onun için yüce Allah onları müjdeliyor. Neyle müjdeliyor.


Bakara süresinin 156 ve 157 ayetlerinden onları neyle müjdelediği bildiriyor.156 ayette onların bir özelliği de başlarına gelen musibetlere karşı gücü inancından almaktadır.  Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, "Doğrusu biz Allah’a aitiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz" derler. (156 ayet) bu inançla donatılmış insanlara; Yüce Allah Bakara süresi 157 ayettin de onların tüm bu zorluklar karşısında ayette belirtiği gibi kendilerinin Allah’tan geldikleri ve ona döneceği kesin bir inançla inanıyorlar. O zaman onun uğruna her musibette seve katlanacağını ifade etmektedir.


Kulların Allah’a olan sağlam inancı ve teslimiyetin oluşturduğu dayanma gücü ve zorluklara karşı sabır zırhını giydiklerini görüyoruz. Onun yolunda tüm çabalara katlandığı ve bu özelliği taşıyan kullarını müjdeliyor.


İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır. (Bakara Süresinin ﴾157﴿ Ayet)


Müslüman sabır anlayışı Allah rızası olan işlerde sabredecek tüm güçlüklere göğüs germektedir. Savaşta ise düşmanlarının direncini kırana kadar, onları topraklarından ve saldırılarını püskürtünceye kadar mücadelede sebat etmek, direnmek, en iyi savaş taktiğini uygulamak ve tüm çabalarında karşılaştıkları zorlukları aşmak için sabır göstermektir. Çünkü onların özelliğini Yüce Allah Bakara süresi 156. Ayette açıklamaktadır. O inanca sahip olan insanlar az bir kuvvetle çok kuvvetleri yendiği savaşlar olmuştur. Bu anlayışla “Ya başarmak ya da Allah uğrunda şehit olmaktır.” Sabır asker için disiplini sağlayan ilahi bir eğitim olarak geçer. Bu okuduğumuz ayetteki İslami sabrın tezahürü; Allah tam inanmak ve ona teslim olmakla mümkün olur. Bunu ecnebiler bildikleri için ilk görevleri Müslümanlar arasında İslam inancını zayıflatmak için her türlü girişimlerde bulunmuşlardır. Paralel dinden tut, Yeni din anlayışını geliştirme safsatası arkasında, Müslümanları temel din anlayışından uzaklaştırmaktır. Rahatlıkla yenilmesini sağlama yolunda; Müslüman toplulukları arasında ayrışım ve kavgaları sağlayacak her türlü fitne ve algı operasyonları yaparak, Aile kurumunu, Adalet kurumu, siyaset kurumu olsun her yerde toplumu İslam da uzaklaştırmak için kesintisiz faaliyetler göstermektedirler.

Bu yazı 10917 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum