Nurettin Gençdal

Nurettin Gençdal

Eğitimci-Yazar-Sosyolog
[email protected]

BANA BİR MASAL ANLAT BABA

27 Mart 2012 - 21:00

Sevgili Okurlarım;
Daha önceki yazılarımda olduğu gibi sizlere bu makalemde de Çocuk Gelişimi ve Eğitimi üzerinde sohbet etmek istiyorum.
İnsanın gelişimini bir bütün olarak ele almak gerekirse gelişim; Kalıtım ve çevreden etkilenmektedir. Bir başka deyişle, Çok yönlü bir kişilik gelişimi için çevremizden (ailemizden)uyarıcı almak zorundayız. Bireyin gelişimin büyük bir bölümü psikanalitik olarak anneye bağımlı olarak gelişmektedir. Bu yüzden annelerimizin hakkı asla ödenmez. Peygamber efendimiz HZ.MUHAMMED (A.S.M) ; ‘’Cennet annelerin ayağı altındadır’’ diye boşuna söylememiştir. Başta değindim gibi gelişim ve ihtiyaçlarımızın kritik döneminde karşılanması sadece annelere yükümlü bir olgu değildir. Sevgi ve şefkat en başta babalarımızın aldığı sorumluluklardan biridir. Bundan dolayı bireyin gelişiminde en önemli anekdot BABA SEVGİSİDİR. Yapılan bir Ön test – son test araştırma sonucuna göre bireyin bebeklik gelişiminde en önemli olgunun Fiziksel ihtiyaç(Beslenme, Özbakım) – sevgi--güven olduğu ortaya çıkmıştır. Babaya güven ve sevgi gereksiminde ön test uygulanmayan grupta baba sevgisi eksikliğinde özgüven ve kişilik bunalımına rastlanmıştır. Ayrıca Peygamber Efendimiz HZ. Muhammed (S.a.v) ; Bir gün Namaz kılarken torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’ in Namazda onun beline binmesi ve asla namazda istifini bozmadan onlara merhamet göstermesi de ibrete şayan bir hadistir. Bir şeyin değerini toplum olarak kaybettikten sonra anlıyoruz.  Pişmanlıklarımızın hayatımıza sebep olmasını istemiyorsak;
-          Çocuklarımıza saygı duyulması gereken bir varlık olduğunu hissettirmemiz gerekir.
-          Çocuklarımızın bizi model bir görüntü olarak algıladıkları için onlara nefret i değil de sevgi tohumlarını ekmeli ve onlardan Baba şefkati, sevgisini eksik etmemeliyiz.
-          Gelecekte Çocuklarımızı Maddi ve manevi inançlarına bağlı, saygılı bir evlat olarak görmek istiyorsak ona Anne-babaya saygıyı öğretmeliyiz.
-          Çocuklarımıza yakınlık duyarak ona sevdiği şarkıları söylemeli ve uyurken ona iyi geceler öpücüğü vermeyi unutmamalıyız.
-          Sevdiği Masalları ona sürekli okumaktan bıkmamalıyız. Çocuğumuza ayırdığımız altın dakikaları gelecekte bize göstereceği sevgi ve saygı olarak geri geleceğini unutmamalıyız.

Son olarak sizinle büyüklerimizden söylene gelen bir hikâyeyi anlatmak isterim:
Bir gün huzurevine götürüleceğini anlayan bir dede ona dikilen sepetliği görünce ağlamaya başlar. Torunu yanına gelir ve babasının neden o sepeti ördüğünü anlamaya çalışınca dedesi vakur bir duruşla babasına isyan etmemesi için ona ait olmadığını söyler. Fakat torunu dedesini, anne ve babasının istemediğini anlamıştır. Zaman gelir, yıllar geçer ve babası yaşlılık merdivenine adımını dayayınca çocuk eline aldığı bir odun toynağını dövmeğe başlayınca babası çocuğuna onun ne olduğunu sorar.Çocuğun verdiği cevap asırlara nakşedilecek bir ibretlik olayın kapılarını açar:  - Ey babacığım.Sen zamanında dedemi huzurevine götürmek için bu sepetliği yapmıştın ya ..işte ben de seni bırakmak için bu sepeti örmeğe başladım’’ diye cevap verir.

Baba, fâni hayatın, terbiye vereni ise, ebedî hayatın sebebidirler.>>>Hz. Ebu Bekir (R.A.)
Babana riayet edersen, sende oğlundan hürmet ve riayet bekleyebilirsin.>>>Hz.Ali (R.A.)









Bu yazı 3029 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum