ADAG Vakfı YÖK'e Üniversitelerin İşleyişine Yönelik Öneriler Sundu

sorunları ile sivil toplum bilincini işleten ADAG Vakfı Üniversitelerin yönetim işleyişinin güçlendirilmesine yönelik hazırlanan önerilerini YÖK Başkanlığına sundu.

ADAG Vakfı olarak başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, YÖK ve ÖSYM birimlerinin öğrencilerle yapmış olduğu görüşmeleri önemsemekte ve bu görüşmelerin kendilerinin olmadığı bir ortamda haklarında karar alınan öğrenciler için güzel bir gelişmeye vesile olmasını ummaktadırlar. Bu öneri özetle Üniversitelerin karar alma ve işletilmesinde önemli bir organı olan Senato ve Yönetim Kurulunun yapısına işlevsel katkıyı içermektedir. Yönetim organlarının daha sağlıklı işleyişine katkı sağlayacak bu öneriler;

1) Normalde üniversite senatosu rektör, rektör yardımcıları, dekanlar, enstitü, MYO, YO müdürlerinden oluşmaktadır. Bu yönetim birimleri, öğrencileri yakından ilgilendiren hayati kararları almaktadır. İlgili üyeler ne kadar özen gösterse de işleyişte öğrencilerin karşılaştıkları handikapları sezinlemede yeterli olamamaktadır. Bunlar, not sisteminde tutun da disiplin yönetmeliğini ilgilendiren bir dizi konular olarak sıralanabilir. Bologna süreci gereğince öğrencilerin kendileri hakkında karar alan bu birimin içerisinde temsil edilmesi en doğal hakkıdır. Yeni bir düzenlemeye gidilerek, senato bünyesine Öğrenci Konseyi Başkanı ve üyelerinden oluşan en az 3 kişilik öğrenci temsilcisi de katılması, öğrencilere yönelik uygulanacak ve onları yakından ilgilendiren öğrenci yönetmeliğinin daha sağlıklı işletilmesinde önemli bir gelişme olacaktır.

2) Üniversiteler bulundukları şehirden bağımsız bir anlayışta düşünülemez. Üniversitenin evrensel tanımında, barındığı toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda değişim sürecinde Üniversitenin lokomotif rol almasını gerektirir. Üniversiteler, yaşadığı şehrinden ve şehrin sosyal dokusundan uzak, ütopik kurumlar haline dönüşmemesi ve toplumla sürekli diyalog halinde olması ancak toplumsal dinamiklerin bu yapı içerisinde yer almasıyla ve katılımıyla aşılabilir. Bunu sağlamak için senato bünyesine İl Koordinasyon Kurulunca belirlenen ve Yüksek Öğretimle ilgili olduğu düşünülen en az 3 Sivil Toplum Temsilcisinin katılması, üniversite ve toplumla organik bir bağın kurulmasında önemli etken olacağı düşünülmektedir.

3) Üniversiteler bilgiyi üretmek yanında, yaymakla da mükelleftir. Üniversitelerde bilgiyi yaymanın en güzel yönü ise özellikle ekonomiyi, ticareti ve sanayiyi ilgilendiren bilginin aktif bir şekilde paylaşılmasıdır. Ticaret Sanayi Odaları, Tarım ve Ticaret Borsaları şehrin en dinamik organları olarak bunlar için ideal paydaşlardır. Son zamanlarda üniversite bünyesinde geliştirilen ve Sanayi Bakanlığınca desteklenen Teknokent projeleri bunlara güzel modellerdir. Bu modelleri daha verimli hale dönüştürmek için senato bünyesine şehrin dinamik birimi olan Ticaret ve Sanayi Odası, diğer oda ve borsa başkanlıklarından en az 3 temsilcisinin katılması, üniversite ve sanayi arasındaki bilgi akışı, tecrübe paylaşımı, üretim ünitelerinin standardı ve üniversitelerin burada üstleneceği rolü belirlemede önemli bir etken olacağı kanaatindeyiz.

ADAG Vakfı Şanlıurfa Şube Başkanı Doç. Dr. Süleyman Yılmaz vakıf olarak Yüksek Öğretimle ilgili konuları ilgili birimlerle paylaştıklarını, YÖK Başkanı tarafından bu faydalı önerilerin kurullarında değerlendirileceğini yönünde geri bildirim aldığını söyledi.
 

Not: Haberlere yapılan isim ve soyisimsiz yorumlar sistem tarafından onaylanmamaktadır.