''BENİ KAHPECE VURDULAR'' YAZILI MEZAR BAŞINDA PROTESTO

öne sürerek, bu yapılamadığı takdirde 44 kişinin öldürüldüğü Mardin'deki katliamın benzerinin yaşanabileceğini öne sürdü.
Babalarının katilinin yakalanmayışını protesto için mezarına oyuncak silahları gömen kardeşlerin en büyüğü 17 yaşındaki Vedat Erdem, “Katiller yakalanmazsa yarın bunların gerçeği ile katliam yapmak zorunda bırakılırız. Ben katil olmak değil, okumak istiyorum” dedi.


Viranşehir'de, Cemaldini Aşireti mensubu, birbirine akraba iki aile arasında kan davasına neden olan olaylar 5 yıl önce başladı. İddiaya göre, çeşitli suçlardan sabıkalı 40 yaşındaki Aslan Çakan, 2004'te akrabası aynı yaştaki Hadi Erdem'in evine girip eşi 35 yaşındaki Hatice Erdem'e tecavüz etti. Tecavüze uğrayan kadının durumu eşine anlatmasının ardından araya giren aşiretin önde gelenleri, iki aileyi barıştırarak olayın kan davasına dönüşmesini engellemek istedi.


Güvenlik güçlerine de bildirilmeyen olayın ardından tecavüze uğrayan Hatice Erdem, ‘namusu kirlendiği' gerekçesiyle ailede dışlanınca kendisini iple tavana asarak yaşamına son verdi. Yeniden toplanan aşiretin ileri gelenleri, bu kez genç kadının ölümünden sorumlu tutulan Aslan Çakan'ın kan parası ödeyip, ilçeyi terk etmesini kararlaştırdı. Resmi kayıtlara ‘intihar' olarak geçen ölümle ilgili olarak Erdem Ailesi'ne kan parası ödendi.
Aslan Çakan da göç ettiği İstanbul'da 25 Nisan 2008'de öldürüldü.
Olayın zanlıları 27 yaşındaki Muharrem Erdem ve akrabası 32 yaşındaki Ayin Erdem tutuklanırken, öldürülen Çakan'ın yakınlarının Viranşehir'de intikam alacağı konuşulmaya başlandı.
İntikam söylentileri üzerine toplanan aşiret ileri gelenleri, Erdem Ailesi'nin öldürülen Aslan Çakan'ın yakınlarına 65 bin TL kan parası ödemesini kararlaştırdı. Ancak, kan parası ödenmesi de çözüm olmadı, 26 Eylül 2008'de ailesiyle birlikte alışveriş yapmak üzere Viranşehir'e gelen Muharrem Erdem ve Ayin Erdem'in amcasının oğlu Halil Erdem, kimliği belirsiz kişilerce çapraz ateşe tutularak öldürüldü.




-OYUNCAK SİLAHLAR GERÇEĞE DÖNÜŞMESİN-




Halil Erdem'in öldürülmesiyle ilgili çok sayıda kişi gözaltına alındı, bu kişiler sevk edildikleri adliyede serbest kaldı. Eşinin katillerinin yakalanmamasına tepki gösteren 40 yaşındaki Kudret Erdem, 7 çocuğu ve yakınlarıyla birlikte İlçe Mezarlığı'na gidip, mezar taşında ‘Beni kahpece vurdular' yazısı bulunan Halil Erdem'in mezarını ziyaret etti.

Erdem'in çocukları yanlarında getirdikleri oyuncak silahları simgesel olarak toprağa gömerek, “Ne olur katilleri bulun, bizi intikam için katliam yapmaya mecbur bırakmayın” dedi. Öldürülen Erdem'in en büyük çocuğu olan 17 yaşındaki Vedat Erdem, şunları söyledi: “Biz silah taraftarı değiliz. Kan istemiyoruz. Ama katiller yakalanmazsa yarın bunların gerçeği ile katliam yapmak zorunda bırakılırız. Babam 8 ay önce, hem de Kandil gecesi pusu kurularak öldürüldü.
Aylar geçti, ama herkes tarafından bilinen katiller yakalanmadı. Böyle giderse oyuncak tabancalar gerçeğe dönüşecek ve Mardin'deki katliamdan daha beteri olacak. Biz kan dökülmesini değil, katillerin yakalanmasını istiyoruz.
Devlet adaleti sağlamak için vardır ve ben katil olmak değil, okumak istiyorum. Beni sahipsiz bırakmayın, babamın kanını yerde koymayın. Katiller böyle serbest kaldıkça bizlerde töre gereği intikam almak zorundayız. Mardin'de yaşanan katliam sonrası sokakta, yolda bizi gören herkes, ‘Bakın nasıl intikamlarını alıyorlar, siz niye bir şey yapamıyorsunuz' diyorlar ve ben başım önde geziyorum. Sokağa çıkamaz, kimseyle konuşamaz oldum. Lütfen babamın katillerini bulun ve cezalandırın.”




-MARDİN'DEN DAHA KÖTÜ KATLİAM OLUR-




Öldürülen Halil Erdem'in kardeşleri 37 yaşındaki Mustafa ve 30 yaşındaki Turan Erdem ise, yaşananların ardından yakalanmayan hasımlarının öldürülme korkusundan Viranşehir'i terk ederek, ilçeye bağlı Yukarı Çökerge Köyü'ne göç ettiklerini söyledi.

Kan davası taraftarı olmadıklarını ancak katillerin yakalanmamasının kendilerini intikama zorladığını kaydeden Mustafa Erdem, “Bütün Viranşehir tarafından failleri biliniyor ama kimse yakalanmıyor. Köyde siperler kazmışlar ve otomatik silahlarla baskına karşı nöbet tutuyorlar.
Bıçak kemiğe dayandı, katiller bulunsun ve elimiz kana bulanmasın. Böyle devam ederse intikam için hasımlarımızın bulunduğu köye gitmek zorunda kalacağız ve belki Mardin'den daha kötü bir katliam yaşanacak. Çünkü töreler gereği ağabeyimizin öcünü almak zorundayız.
Biz bunu istemiyoruz” diye konuştu.
7 çocuk annesi Kudret Erdem de cinayetin zanlılarının yakalanmasını isteyerek, “Kocamı katlettiler. Her gün onun acısını yaşıyorum. Bize bu acıyı yaşatanlar ise serbestçe dolaşıyor. Ben kocamı toprağa verdim ama çocuklarımı cezaevine göndermek istemiyorum. Ne olur katilleri bulun, çocuklarımı katil yapmayın” dedi.