BERAT GECESİNDE AKLANIP TEMİZLENELİM
Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin proğramı nev`inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr`in kudsiyetindedir.

( Said Nursî Şualar: 505)
Allahın fazl ve kereminin bol bol görüldüğü üç aylardan Şaban ayındayız. Peygamber Efendimiz (sav)in Benim ayım dediği bu mübarek ayın on dördüncü gününü on beşinci güne bağlayan bu gece Berat gecesidir. Berat kelimesinin aslı berae fiilidir. Berae hastalık, ayıp ve kusur türünden olup insana hoş gelmeyen şeylerden kurtulmak, uzaklaşmak, beri olmak, aklanmak, temizlenmek, suçlanılan şeyden beraat etmek manalarına gelir. Yaratmak manasına da gelen bu kelime fail hali Bâri olarak Allahın güzel isimlerinden biridir. Bâri isminin diğer bir manası da şudur; yarattıklarını temiz ve her türlü kirden uzak yaratan, kendisi her türlü kirden ve noksanlıktan uzak olduğu gibi, yarattıklarını da noksanlıktan uzak yaratan demektir.
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
Şaban ayının yarısı (Berat gecesi) gelince gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu; onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu; rızık vereyim. Şifâ dileyen yok mu; şifâ vereyim. Yok mu daha başka isteği olan yerine getireyim. (İbni Mace)
Ne büyük bir ikram, ne büyük bir lütuf. Yüce Allahın bu çağrısına lebbeyk dememek elden değil. Ahirete talib olanlar, günah kirlerinden arınmak isteyenler, rızayı ilahiyi kazanmak isteyenler, beraat senedini alıp kurtuluşa ermek isteyenler işte fırsat. Bu mübarek gün ve geceleri gereğince değerlendirenler bahtiyar olurlar.
İSTİFADE ETMENİN BAZI ŞARTLARI VARDIR
Berat Gecesini ihya etmek ve feyzinden istifade etmek için bazı şartlar ileri süren Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: Bu gece Şabanın on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Ben-i Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. (Buhârî)
HANGİ İBADETLER YAPILIR?
Bu geceyi ibâdet ve tâatla geçirmek büyük sevaptır. Kaza namazları ve nafile namazlar kılmak, vaaz ve nasihatleri dinlemek, tövbe ve istiğfar etmek, zikir çekmek, salâvat getirmek, Kuran okumak, dua etmek gibi ibadetler yapılır. Fakat o geceye mahsus belirli bir ibadet şekli yoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allaha şöyle dua etmiştir: Azabından affına, gazabından rızana sığınır, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen, Seni senâ ettiğin gibi yücesin. (et-Tergib)
Bu geceler birer İslam şiarıdırlar. Bu gecelerin manevi ikliminden istifade etmek isteyen Müslümanlar gündüzleri oruç, geceleri de ibadetle geçirmeye azami gayret gösterirler. Bu gecelerin farkı çarşı, sokak, ev, cami kısaca her yerde kendisini hissettirir. Ne mutlu o insana ki bu fırsatı en güzel şekilde değerlendirir.
BU GECE BANA İZİN VERİR MİSİN?
Hz. Aişe (r. anha) validemiz, Resulullah (sav)in şöyle buyurduğunu nakletmiştir.
Ya Aişe, bu gecenin nasıl bir gece olduğunu bilir misin? Ben de;
En iyisini, Allah ve Resulü bilir dedim. Şöyle buyurdu:
Bu gece Şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece Yüce Hakka arz edilir. Bu gece cehennemden azat edilenlerin sayısı; Kelb kabilesinin koyunları sayısı kadardır. Bu gece bana izin verir misin?
Olur dedim. Kalkıp namaza durdu. Ayakta durması hafif oldu. Fatiha suresini okudu; sonra da küçük bir sure okudu. Gecenin yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekâta kalktı. Ayakta iken, birinci rekâtta okuduğu kadar bir şey okudu. Sonra yine secdeye vardı. Bu secdede dahi, tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o kadar kaldı ki, bunun için Yüce Allah ruhunu aldı sandım. Bana gelmesi uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta ayaklarına elimi sürdüm. Hareket ettiğini görünce rahatladım. Secdesinde şöyle dediğini işittim:
Azabından affına sığınırım. Dargınlığından rızana sığınırım. Senden Sana sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibisin...
Sonra kendisine sordum: Ya Resulallah, bu gece secdende bir şeyler okuduğunu duydum. Bunları daha önce okuduğunu hiç duymamıştım. Böyle demem üzerine, bana sordu: Sen onları öğrenebildin mi? Bu sorusuna karşılık: Evet deyince, şöyle buyurdu:
Onları hem sen öğren, hem de başkalarına öğret.,
Doğruhaber Gazetesi
-
Siverek'te dolu felaketi 12 bin dekar alana zarar verdi
-
12 Kilo Esrar Ele Geçirildi
-
"Sigarayı Bırakın Hayat Perdenizi Kapatmayın"
-
Siverek'te ağır hasarlı binalar yıkılacak
-
Başkan Çakmak ve Bucak'tan geçmiş olsun mesajı
-
Yapıcıoğlu'ndan Rahmetli Mehmet Yavuz'a vefa örneği
-
Siverekli Milletvekili Süslü mazbatasını aldı
-
ŞUTSO'da, Tarımsal Vizyon Toplantısı
-
Siverek'te dolu yağışı! Araziler zarar gördü!
-
Aşırı bir şekilde terliyordu...
-
Siverek'te DGS'ye başvuranlardan sınav ücreti alınmayacak
-
Şüpheli şahıs üzerinde çok miktarda uyuşturucuyla yakalandı
FACEBOOK YORUMLAR