ENFAL VE HALEPÇE KONULU SEMİNER DÜZENLENDİ

Siverek Azadi Hareketi tarafından düzenlenen seminerde Halepçe ve Enfal katliamlarından bu güne Kürt halkının bitmeyen acı trajedileri masaya yatırıldı

ENFAL VE HALEPÇE KONULU SEMİNER DÜZENLENDİ
16 Mart 2015 - 13:32

Siverek Azadi Hareketi tarafından düzenlenen seminerde Halepçe ve Enfal katliamlarından bu güne Kürt halkının bitmeyen acı trajedileri masaya yatırıldı.

İlçenin Rüştü Küçük Ömer Caddesi üzerinde bulunun Siverek Azadi hareketi toplantı salonunda yapılan seminere konuşmacı olarak Azadi hareketi disiplin kurulu üyesi araştırmacı yazar Sedat Doğan ile eğitimci araştırmacı yazar Kutbeddin Nurlubas katılırken, moderatörlüğünü Mahmut Sami Semsuri yaptı seminere Siverek’teki siyasi parti ile Sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

Konuşmacılar 16 Mart 1998 yılında o dönemin ırak başkanı olan Saddam Hüseyin emri ile Kürtlere karşı başlatılan Enfal operasyonu kapsamında Halepçe’de kullanılan kimyasal silahlarla binlerce insanın öldürülmesi ile birlikte günümüze kadar birçok yerde Kürtlerin uğradıkları soykırımlar ele alındı.

Doğan ‘Halepçe katliamının tarifini yapmanın imkânsız olduğunu’ belirterek konuşmasında şunlara yer verdi “ insanlık tarihine baktığımız zaman bu katliamların çoğu belli bir militarist anlayışa sahip insanlar yapıyor, toplumsal katliamları yapanların belli bir sistemi, gücü olan insanların yaptığını görüyoruz, bunu yaparken de belli bir etnik temizlik şeklinde yapıyorlar, bu katliamı yapanlara insan demekten öte insanlık ailesinden kovulmuşalar olarak tanımlamak en doğrusudur”

Doğan Saddam Hüseyin tarafından gerçekleşen Enfal operasyonunda 100 ile 150 bin kürtün katl edildiğini belirterek konuşmalarına şöyle devam etti “ peki niye Halepçe katliam için seçildi, niye başka bir yer değil de Halepçe. Şimdi Halepçe’yi incelediğimizde çok dindar ve mütevazi bir Kürt şehriydi, öyle siyasetle ilgilenen veya ayaklanmaların yapıldığı bir bölge asla değildi, kendi halinde dindar insanların yaşadığı bir Kürt şehriydi işte, ama bir bakıyorsunuz ki hiç hesapta olmayan bir gece yarısı rüzgârla gelen bir elma kokusu ile herkes dışarılara koşuyor ama bir gecede Saddam binlerce Halepçe’liyi zehirleyerek öldürüyor.

Konuşmasının sonunda “ ister inanalım ister inanmayalım, hangi düşünce fikir yâda ideolojiye sahip olursak olalım bizim Kürt halkı olarak eğer Halepçe ve benzeri soykırımlara uğramak istemiyorsak Kürt halkı olarak bir devlete, ortak bir orduya sahip olmamız gerekiyor” dedi

İkinci konuşmacı Kutbeddin Nurlubaş ‘Enfal operasyonun Kur’an anda geçen bir süreden ismini aldığını ve ganimet olarak geçtiğini’ belirterek “ Allah Kur’an’da enfalden söz ederken aslında burada insanları azarlıyor, yani diyor ki siz enfalimi soruyorsunuz, yani öyle ulvi şeyler dururken sizler kalkıp ganimet özerinde mi konuşuyor tartışıyorsunuz, işte Kürtlere yapılan enfal operasyonu yapılırken kur ’ani bir kavram kullanılarak kutsallık verilmeye çalışılıyor. Yani Kürt ve kürdistan’ın mal ve canlarını ganimet olarak bakıyorlar, oysa her şey fıtri yaşamak ister, insan nasıl bir fıtri yaşama sahipse aynı şekilde milletlerde kendi dili ile geleneği ile yaşayışı ile birer fıtratı vardır ve bu milletler kendilerine özgü fıtratları ile yaşamak ister, işte Kürtler en doğal hakkı olan bu fıtratlarını istedikleri zaman Halepçe gibi soykırımlara uğradılar. Bu fıtratı yaşamak için ilk önce Kürtler özgür olmalı, başka milletlerin baskılarından, yasaklarından kurtulmaları gerekli. Bir yasağı ancak Allah koyabilir Allah dilimize yasak koymadığı halde bu milletler nasıl oluyor da dilimize yasak koyabiliyorlar”

Nurlubaş Kur’an ayetleri ve Risale i Nurdan verdiği örneklerle Kürt ve Kurdistan sorununa İslami bir bakış açısı getirdi

2 saat süren seminer soru cevap kısmından sonra son buldu

Haber: Mevlüt Bayraktar


Bu haber 2382 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Siverek'te feci kaza 3 ölü, 6 yaralı
Siverek'te feci kaza 3 ölü, 6 yaralı
Siverek Hür Gençlik Gazze için yürüdü
Siverek Hür Gençlik Gazze için yürüdü