İL YAPMA DERNEĞİ BAKAN ÇELİK'E SİVEREK SORUNLARINI SUNDU

Siverek'i İl Yapma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Koçali Aymaz ve yönetim kurulu üyeleri, Devlet Bakanı Faruk Çelik ve Şanlıurfa Ak Parti Milletvekili adaylarına, Siverek sorunlarını anlatan 25 maddelik dosya sundu.

İL YAPMA DERNEĞİ BAKAN ÇELİK'E SİVEREK SORUNLARINI SUNDU
28 Nisan 2011 - 06:30

SUNULAN DOSYANIN TAMAMI




SİVEREK’İN ÇÖZÜLMESİ BEKLENEN TEMEL SORUN VE İHTİYAÇLARI:

1.Eğitimdeki sorunlarımız ve çözüm talebimiz:

Kentimiz Siverek’te okul öncesi eğitim, ilköğretim ve orta öğretim dahil 2010-2011 eğitim-öğretim döneminde toplam 69.127 öğrenci eğitim görmektedir.



Eğitim konusunda çok önemli sorunlarımız çözüm beklemektedir.

İlköğretimde derslik ve okul sayılarının yanında öğretmen mevcudunda da büyük eksikliklerimizin olduğu bilinmektedir. Bu eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.



Orta öğretimde mevcut liselerimiz yetersiz kaldığı gibi liseler belli bölgeye toplanmıştır. Kentin uzak bölgelerinden gelen öğrenciler önemli sorunlar yaşadıklarından en az 2-3 yeni bölgede liselerin yapılması gerekmektedir.



2. Siverek’te “Meslek Yüksek Okulu” sorunu bir türlü çözülmüyor. 1993-1994 eğitim döneminde Siverek’te kurulan Siverek Meslek Yüksek Okulu için Mart 1993 yılında 105 dönüm hazine arazisi tahsis edildiği halde Harran Üniversitesi tarafından meslek yüksek okulu için hizmet binası yapılmamış; bu nedenle Siverek MYO gelişememiştir.



Her gelen üniversite yönetimi “merkez Osman Bey yerleşkesi bitirilmeden ilçelere yatırım yapmayız” demektedir. Sanki merkez Osman Bey yerleşkesi Harran Üniversitesine aittir de, SMYO onlara bağlı değilmiş gibi sorumsuzca hareket etmektedirler. Üniversite yönetimi, “bize yer vermek zorundasınız, yer vermezseniz okulu merkeze taşırız. Siverek MYO hizmet binasını da siz yapın” diyorlar. Bu tehdit ve şantaj Demokles’in kılıcı gibi başımızda sürekli sallanmaktadır.



Bizden bu fedakârlığı isteyen üniversite yönetimi Şanlıurfa’daki iş adamlarından bir tuğla katkı almış değiller. Kaldı ki Harran Üniversitesi 1992 yılında kuruldu ve 6-7 yönetim değiştiği halde Osman Bey yerleşkesi bir türlü bitirilemedi ve bir o kadar daha zaman geçse de bitirilmesi mümkün değildir. Bu demektir ki ilçelerde kurdukları MYO’larına hizmet binası yapmaları mümkün olmayacaktır.



Bu ne biçim üniversitedir?  Peki, bu üniversite yalnız Urfa merkezine mahsus bir üniversite midir? Sadece il merkezinde görev yapan,  bağlı ilçelerde kurduğu MYO’larına sahip çıkmayan bir üniversite…



Üniversiteler, yalnız bulunduğu yöreye, bölgeye, ülkeye değil evrensel anlayışla tüm uluslara ve insanlığa hizmet etmelidir. Nerde bunun evrenselliği?

Siverek’te inşaatı devam eden 200 yataklı Devlet Hastanesi bittiğinde boşalacak mevcut Devlet Hastanesi binasının Harran Üniversitesi ile yapılacak bir protokol ile 10 yıl içerisinde Siverek Meslek Yüksek Okuluna üniversitenin hizmet binası yapması kaydıyla tahsis edilmesinde kentimizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişiminde önemli katkısı olacağına inanıyoruz.



Siverek Meslek Yüksek Okuluna hizmet binasının acilen yapılması gerekmektedir.



3.Yüksek öğretimde kısa vadeli talebimiz: Ülkemizde her ile üniversite kurulmuş iken 2007 Genel nüfusuna göre 38 ilden büyük olan Siverek’e birkaç tane fakültenin kurulması istiyor ve talep ediyoruz.



4.Yüksek öğretimde uzun vadeli talebimiz: Tarihi Siverek ilinde KARACADAĞ ÜNİVERSİTESİ mutlaka ama mutlaka kurulmalıdır.



5.Kentimizin temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılık olduğundan tarımı ve hayvancılığı geliştirecek projelerin uygulanması, bu konularda vatandaşlarımızın proje karşılığı hibe ve kredilerle desteklenmesi, tarım ve hayvancılık meslek liselerinin açılması ve hayvancılıkta yerli ırkların ıslah projelerine özel önem verilmesi gerektiğine inanıyoruz ve talep ediyoruz.



6. Organize Sanayi Bölgesi talebimiz: GAP Master planında GAP’ın sanayi koridoru olarak belirlenen Gaziantep-Şanlıurfa ve Diyarbakır karayollarındaki kırık aks üzerinde bulunan Siverek’te 27 yılda sanayileşme konusunda herhangi bir gelişme sağlanamamıştır.



1998 yılında çalışmaları başlatılan Siverek Organize Sanayi Bölgesi yılan hikâyesine dönmüş ve bir türlü gerçekleştirilemeyerek başa dönülmüştür.



2008 yılında yönetmelikte yapılan değişiklik sonucunda illerdeki OSB’lerin %75’i dolmadan ilçelerde OSB kurmaya izin verilmemesi Siverek’in önüne en büyük engel olarak çıkmaktadır.



Siverekli daha fazla üretim yapmak, yeni istihdam alanları yaratmak ve daha fazla kazanarak hazineye daha fazla vergi ödemek istediği halde siyasi iktidarlar bir türlü Siverek’in önünü açmamakta, direnmekte ve büyük şehirlere gitmeleri teşvik edilmektedir.



GAP projesinin bölgemizi kalkındıracağına sevinirken uygulamada Siverek bu projede fayda yerine büyük zararlar görmüş ve görmeye devam etmektedir.



Örneğin siyasi iktidarların Şanlıurfa’yı GAP’ın başkenti, metropol ili gibi söylemlerle, yerli ve yabancı işadamlarına tanıtmaları ve medyada yaptıkları bu yöndeki propagandalar sonucunda Siverek’teki iş adamlarımızın büyük bölümü kentimizdeki işlerini tasfiye etmiş, gayri menkullerini satarak Şanlıurfa’ya yerleşmişlerdir. Bu iş adamlarımız yatırımlarını orada yaptıklarından kentimiz sermaye ve kent kültürü almış nitelikli değerlerini kaybetmiş, gelişeceği yerde geri kalmaya mahkûm edilmiştir.



Sanayi ve turizmin olmadığı, ticaretin cılız olduğu Siverek’te yaşayan ve milli gelirden yeterince pay alamayan dar gelirli ve işsiz insanlarımız geçimlerini sağlamak adına her yıl Nisan-Mayıs aylarında tarımda ırgatlık için yurdun çeşitli bölgelerine gitmekte, Kasım-Aralık aylarında kente dönerek kışı geçirmeye çalışmaktalar. Bu vatandaşlarımız ırgatlığa giderken eğitimdeki çocuklarını da birlikte götürdüklerinden, bu çocuklarımız eğitimden mahrum kalmakta ve hayatları kararmaktadır.



Yazın sıcağında, güneşin altında, çadırlarda, tuvaletsiz mekânlarda ve sivrisineklerle mücadele ederek 4-5 aylık geçimleri için ailece perişan olmaktalar.



Oysa Siverek’te OSB kurulmuş olsaydı, istihdamın altyapısı oluşturulsaydı bu vatandaşlarımız kendi memleketlerinde çalışır, gece de evlerine gelerek dinlenirlerdi ve çocukları da eğitimlerini sürdürmüş olurlardı.



Sanayinin alt yapısını oluşturmak devletin görevi değil ise, devletin görevi başka ne olabilir? diye sormak hakkımızdır diye düşünüyoruz.





7.Siverek ovalarının sulanmasında büyük haksızlıklar yapılmıştır: GAP projesinde, Hilvan-Siverek ovalarının sulanması planın son aşamasında pompaj usulü ile sulanacağı yer aldığı halde günümüzde yapılan projede değişiklik yapılmış, kentimizin büyük bir bölümü proje kapsamından çıkartılmıştır. En önemli ve verimli arazilerimizin yer aldığı Şekerli ve Karakeçi bucaklarımızın arazileri proje dışında bırakılmıştır.



Atatürk baraj gölü altında onlarca köy ve mezramız kaldığı halde sulama için öncelik Harran ovasına verilmiş, 25 km’lik iki tünel kazılarak Harran ovası sulanmıştır. Bu da yetmezmiş gibi Suruç ve Aşağı Mardin ovalarında da sulama projeleri uygulanmaktadır. Bu kadar adaletsiz uygulama olabilir mi?



Proje dışı bırakılan kentimizin Şekerli ve Karakeçi ovalarının da proje kapsamına alınmasını bekliyoruz.



8.Karacadağ’ın kış ve yayla turizmine kazandırılması:

Kentimiz hudutları içerisinde bulunan Karacadağ kayak merkezine çeşitli tesisler yapılarak kış turizmine açılması,



Ayrıca yaz aylarında bölgenin 45 dereceler varan sıcaklığı göz önüne alındığında Karacadağ’ın serinliğinin yanında kaynak suları ve organik ürünlerini yayla turizmine açılması,



Kent ekonomisine büyük fayda sağlayacağına inandığımızdan bu iki önerimizin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.



9. Fırat (Atatürk baraj çevresi) havzasının turizme açılması: Fırat havzası ve Atatürk baraj gölü çevresindeki doğal güzelliklerin atıl bir vaziyette durması devlete ve millete hiçbir fayda sağlamamaktadır.



Bu bölgedeki su, dağ, kanyon, vadi, mağara ve doğal güzellikler göz önüne alındığında Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerindeki turistik bölgelerinden eksik kalan bir yanı yoktur. Eksik yanı sadece ve sadece konunun il idaresi ve siyasi iktidarların dikkatini çekmemiş olması, bölgeden haberdar olmamaları veya ilgisiz kalmalarından kaynaklanmaktadır.



Bu bölgede turizmle ilgili projeler üretilerek uygulanması halinde kentimize ve ülkemize önemli getirileri olacağına inanmaktayız. Mutlaka ama mutlaka turizmle ilgili projelerin bu bölgede uygulanması gerekmektedir.



10.Tarihi eserlerin ve kültür varlıklarının korunması ve Siverek’te sergilenmesi:

Ne acıdır ki Urfa Kültür ve Turizm Müdürlüğü il merkezinin dışında ilçelerle özellikle de Siverek ile ilgili her hangi bir çalışma yapmadığı gibi tarihi eserlerle ve kültür varlıklarından da bihaberdir.



Öncelikle Siverek’te bulunan tarihi eserlerin Siverek’te değil de Urfa müzesinde sergilenmesi bizleri üzmektedir.



Tarihi Siverek Kalesi ve Abdal Ağa hamamı, Urfa Kültür ve Turizm Müdürlüğüne defalarca bildirilmesine rağmen bir türlü gerekli önlemler alınmamış ve korunamamışlardır. Kalenin batı cephesi her an yıkılma olasılığı taşımaktadır. Böyle bir durumda kale yamaçlarında bulunan evlerdeki vatandaşların hayatı risk altındadır. Abdal ağa hamamından kalan küçücük bölümün de yıkılması ve tarih sayfasından kaybolması ise an meselesidir.



Kentimizin Uzuncuk köyüne bağlı bir mezrada bulunan tarihi mozaiğin üstü toprak ve kumlarla kapatılması ise büyük bir talihsizlikten başka bir şey olamaz.



Adı geçen müdürlüğün Fırat çevresindeki tarihi ve doğal güzelliklerden de haberdar olmadığı, her hangi bir proje uygulamadığı anlaşılmaktadır.



Siverek’teki tarihi eserlerin restorasyonunun sağlanması ve korunması, Siverek tarihinin yanında insanlık tarihi bakımından da çok önemli ve anlamlıdır.



11.Tarihi valilik binası 1993 yılında kültür merkezi olarak restore edildiği halde 2000 yılında kütüphane olarak hizmete açılması büyük bir talihsizliktir. Birçok kasaba niteliğindeki ilçelerde örneğin Hilvan ilçesinde modern kütüphane binası yapılmışken Siverek gibi nüfus yönünden 38 ilden, yüzölçümü yönünden de 3 il hariç bütün illerin merkez yüzölçümünden büyük olan bir kentte modern kütüphane binasının yapılmamış olması büyük bir haksızlıktır. Bu nedenle de Siverek’e modern bir kütüphane binasının acilen yapılması gerekmektedir.



12.Kütüphane binası yapıldıktan sonra boşalan tarihi valilik binası Siverek müzesi olarak faaliyete geçirilmesi ve bu müzede Urfa ve diğer kentlerde bulunan Siverek’e ait tarihi eserlerin ve kültür varlıklarının bu müzede sergilenmesi en temel isteklerimiz arasında yer almaktadır.



13.2008 yılında hazırlanan GAP Eylem Planında yer alan illerin cazibe merkezi yapılma politikasının revize edilerek tarihi Siverek ilinin de cazibe merkezi haline getirilmesini önemsiyor ve talep ediyoruz. Bu doğrultuda Siverek’in çeşitli projelerle tanıtılarak sanayi, ticaret ve turizm yönünden gelişmesinin sağlanması, yerli sermayenin Siverek’te yatırım yapmasının yanında yabancı sermayenin de gelmesi teşvik edilmelidir.



14. Karacadağ, Hacıhıdır baraj gölü ve Atatürk baraj gölü çevresinin ağaçlandırılması çalışmalarının bir an evvel başlatılması hem barajların dolmasına engel olacaktır hem de bölgenin çorak ve taşlık olan kaderinin değiştirilmesine ve yeşil hale gelmesine katkı koyacaktır. GAP’tan hep zarar gören Siverek’in bu sorununu çözmekte devlete ve milletin temsilcilerine düşmektedir.



15. GAP eylem planının ve kalkınma ajanslarının stratejilerini belirlemek için Diyarbakır ve Şanlıurfa il merkezindeki idarecilerve STK’lardan oluşan 100 kişilik kurulda ilçeleri temsil eden hiçbir STK yer almamaktadır. İki ilin ve ilçelerin kaderine il merkezlerinden görevlendirilen bu zatlar karar vermektedirler ki bu büyük bir haksızlıktan başka bir şey değildir.



Bu tür kurullara ilçelerden de ilgili ve yetkili STK’ların davet edilerek kararlara katılmalarının sağlanması adil ve demokratik olacaktır. Bu nedenle de bu tür kurullara derneğimizin de davet edilmesini özellikle talep ediyoruz.



16. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının ortadan kaldırılarak bölgeyi gelişmiş çağdaş bölgeler ve kentler arasına girmelerini sağlamak amacıyla özellikle mülki idare amirlerinin STK’ların sık sık proje hazırlama eğitimleri almalarını sağlamalarının ve proje hazırlamaları için teşvik etmelerinin; SODES, AB ve diğer kuruluşların açtıkları projelerin STK’lara duyurmalarında büyük faydalar görmekteyiz.



17. Seçimden seçime gelip oy isteyen milletvekili adaylarında bıktık ve usandık. Seçilecek milletvekillerimizin çarşıda bürolarının olması, halkla yakından ilgilenerek sorun ve ihtiyaçlarının dinlenmesi, belli aralıklarla STK, mahalle ve köy Muhtarları ve idarecilerle toplantılar yaparak sorun ve ihtiyaçları tespit edilerek çözüm bulunması en önemli taleplerimizin arasında yer almaktadır.



18. SESİMİZ DUYULMUYOR ÇAĞRIMIZA CEVAP VERİLMİYOR
Çeşitli yazılarla Sayın Başbakanımızı Siverek’e davet ettik. İşlerinin yoğunluğunu düşünerek zaman kaybetmemesi bakımından Siverek heyetine randevu vermesini de talep ettik.  Bu yazılarımızı Başbakanlık Makamına ve AK Parti Genel Başkanlığına, Sayın Başbakana hitaben gönderdik. Olumlu veya olumsuz bir cevap bizlere verilmedi.



Sayın Başbakan çevre illere geldiği halde 38 ilden büyük olan tarihi Siverek iline hiç gelmedi. Sayın Başbakan bu süre zarfında bütün illeri defalarca ziyaret ettiği gibi ve birçok ilçeyi de ziyaret etmiştir. İl ve ilçelerin çeşitli heyetlerini kabul etmiş; çeşitli ev ve köy ziyaretlerinde bulunmuş; zaman zaman telefonla vatandaşlarını aramıştır. Bunları basından takip ediyoruz. Fakat Siverek gibi tarihi bir kenti ziyaret etmemiştir. Dokuz yıllık iktidarlarında bu kadar geziler ve ziyaretleri yapan Sayın Başbakanımızın Siverek’e gelmemesi bizleri üzmüş ve hayal kırıklığına uğratmıştır.



19. Bu arada batıya köprüler, deniz altından tüneller, oto yollar, kongre merkezleri, dev stadyumlar, hızlı trenler mega ve çılgın projeler, her ile üniversiteler v.b önemli yatırımlar yapılırken bizim il davamız bir türlü yerine getirilmemektedir.



Siverek ilçe olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın başbakandan vazgeçtik Sayın Bakanlar bile Siverek’ten geçerken uğramamaktadırlar.

Unutulmamalıdır ki Siverek bir köy veya kasaba değil koskoca bir kent ve tarihi bir ildir.



20. Eski çağlardan gelen feodal sosyal yapıyı tasfiye eden ülkeler bu günkü gelişmiş çağdaş ülkeler düzeyine geldikleri bilinmektedir. Bu yapıyı muhafaza eden ülkelerin istenen ve arzulanan gelişmişlik seviyesine gelmeleri mümkün olmadığında göre bölgemizde ve kentimizde bu yapı tasfiye edilerek çağdaş yapıya dönüştürülmesi zaruri ve elzemdir.



Mevcut feodal yapının bölgede nasıl da sorunları beslediğini ve çözüm yollarını tıkadığını göstermek için ek 1 de sunduğumuz Tedaş Genel Müdürlüğünden yazımıza cevaplarını örnek teşkil etmesi açısından inceleyebilirsiniz.



21.İnsan hayatında en önemli şey sağlık ve güvenliktir. Sermayede güven ve istikrar ister. Yerli sermayenin kentimizde yatırım yapması ve yabancı sermayenin gelmesi için ve sermayenin Siverek’te yeşermesi için alt yapının hazırlanması ile birlikte devletin güvenlik konusuna özel önem vermesi kaçınılmaz bir görevdir.



22. Bölgenin ekonomik ve sosyal yapısı, göç ve işsizlik olguları, çarpık ve yoğun kentleşme, eğitim sorunları ve feodal yapı hep beraber Siverek’te sosyal sorunlara neden olmaktadır.  Bu nedenle 2007 verileriyle merkez nüfus olarak 38 ilden büyük olan kentimizde SHÇEK müdürlüğünün kurulması yine aynı şekilde kurulacak toplum merkeziyle sosyal sorunlarımıza çözümler üretilmesi bir zarurettir. Yine aynı kapsamda derneğimiz bünyesinde yaşlılar, kadınlar, özürlüler ve bakıma muhtaçlar için yaşam evi projemize teknik ve finansal destek sağlanmalıdır.  



23. Siverek’te ruhsatlı ve / veya ruhsatsız silah sayıları korkunç boyutlardır.  Bireysel silahlanmayı zorlaştıran yasaların çıkartılması, koruculuk sisteminin fiilen sona erdirilmesi ve silahların toplatılması, bu kişilere iş olanakları yaratılması,



Ruhsatsız silahların ise bir defaya mahsus cezasız ve bedeli ödenerek devlet tarafından toplanması bu anlamda çok önemlidir. 



24. SİVEREK’İN İL HAKKININ İADESİ:  Bu konu Sivereklilere babalarımızdan ve dedelerimizden kalan bir mirastır. Bu dava Sivereklilerin en önemli ve en anlamlı davasıdır. Ellerinden alınan bir hakkın iadesi için yarım asrı aşan önemli bir mücadelenin simgesidir.

Siverekli Çanakkale’de, Pasinler’de, Sarıkamış’ta, kurtuluş savaşında ve bütün cephelerde devletinin yanında yer alarak şehitler ve gaziler vermiştir. Urfa’nın kurtuluşunda örgütlenme Siverek mutasarrıflığında yapılmış, 450-500 silahlı insan, top, tüfek, ilaçla birlikte Urfa’ya gittikten sonra Urfa’da kurtuluş savaşı başlamış ve Urfa düşman işgalinden kurtulmuştur.

Böyle fedakâr insanların yaşadığı kentin, 1926 yılında Şeyh Sait isyanından bir yıl sonra merhum Başbakan İsmet İnönü tarafından çıkarılan Teşkilatı Mülkiye Kanunu ile cezalandırması; Siverek’i ilçe yapılarak düşman işgalinden kurtardığı komşu ile bağlanması ve Siverek’in ileri gelenlerini de çeşitli illere sürgüne gönderilmeleri büyük bir talihsizlik ve haksızlığın yanında onur kırıcı bir davranıştan başka bir şey değildir.

Siz kalkın düşman işgalinden kurtulması için canınızı ve malınızı feda ettiğiniz bir komşu ile ilçe yapılarak bağlanın.

 Böyle bir anlayış olabilir mi?

Böyle bir haksızlık kabul edilebilir mi?

Bu kanunla Siverek’in önüne set çekilmiştir. Gelişip, kalkınarak, üreterek çağdaş kentler arasında yer almasına ve hazineye yük olmak yerine katkı sağlamasına da engel olunmuştur.

Yapılan bu haksızlık ve vefasızlık yalnız Siverekliye değil ülkeye de büyük zararlar vermiştir.

Çok partili dönem başlayınca 1957 yılında Siverek’e gelen Cumhurbaşkanı merhum Celal BAYAR ve Başbakan merhum Adnan MENDERES, Hürriyet Caddesindeki Çamlıca (Haşim İşcan) parkındaki sahnede konuşma yaptıklarında kesilecek büyük baş hayvanın üzerine Siverekli büyüklerimiz “VİLAYET” kelimesini yazmış ve Vilayet talebinde bulunarak il mücadelesini başlatmışlardır.

Ayrıca il hakkımızı almak için büyüklerimiz aynı yıllarda SİVEREK’İ VİLAYET YAPMA VE GÜZELLEŞTİRME CEMİYETİ’ni kurarak çalışmalara başlamışlardır.

Siverek’i Vilayet Yapma ve Kalkındırma Derneği 30 Ekim 1990 yılında kurulmuş ve Ocak 1993 yılına Şanlıurfa karayolu üzerinden kent girişine il tabelası asarak il talebinin devam ettiğini ilan etmiştir.

Günümüze kadar yapılan 54 yıllık uzun soluklu mücadele sonucunda 2 Cumhurbaşkanı, 4 Başbakan, 3 Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ve 6 Bakan Sivereklilere  41 il sözü vermiş ve bu sözlerini yerine getirmeyerek 2 ilçeyi iç, 2 ilçeyi dış, 1 ilçeyi deprem nedeniyle ve 9 ilçeyi de ara seçimlerde siyasi rüşvet olarak il yapmış Sivereklilere verilen sözler unutulmuştur.

Devleti yıllarca yöneten bu kadar devlet adamı Siverek’e verdikleri bu kadar kesin sözlerini yerine getirmemeleri ile DEVLETİ TAAHHÜT ALTINA KOYMUŞTUR.

Başka bir deyişle de devlette devamlılık esas olduğunda göre devletin SİVEREKLİLERE BİR İL BORCU VARDIR VE BU BORCUNU ÖDEMELİDİR.

İl yapılan ilçelere il hakkı, hiçbir mücadele yapmadan, bir damla ter dökmeden ve bir kuruş masraf yapmadan altın tepside verilmiş Sivereklilerin yarım asrı aşkın zaman bağırıp çağırıp feryatlarına Ankara kulaklarını tıkayarak duymamış ve duymamaya devam etmektedir.

Siverekliler devleti yıllarca idare eden bu kadar önemli liderlerin sözlerini yerine getirmedikleri için üzülmüş, hayal kırıklığına uğramış ve öz güvenleri zedelenmiştir.

Bu vefasızlık sonucunda 13 lidere maddi manevi tazminat davası açarak sözlerini yerine getirmeyen liderleri teşhir etmiştir.

Yukarıya çıkardığımız örnekler ve eleştirilerimize olan ilgisizlik devam ettiği sürece kendimizi T.C. vatandaşı ve kentimizi de bu ülkenin bir parçası olarak görmediğimize ilişkin düşünceyi taşımaya devam edeceğimizi de üzülerek ve haykırarak söylemek istiyoruz.

ÇÜNKÜ;

Şanlıurfa il idaresi bu kadar çok yerleşim birimine ve geniş yüzölçümüne sahip tarihi Siverek iline gerekli ilgiyi, alakayı ve hizmeti götürmekte zorlandığından idari yönden bu ilin bölünmesinde fayda görülmektedir.

Siverek il yapılıp ihya edilip aslına dönüştürülünce Hilvan ilçesi de Siverek iline bağlandığında Şanlıurfa ili küçülecek, daha fazla hizmet ve yatırımlarla süratle gelişip kalkınmasını gerçekleştirecek ve rahatlayacaktır. Elbette ki Siverek’te kısa sürede sanayileşmesini gerçekleştirecek, turizmini canlandırmaya çalışacak ve ticaretini de artırarak hazineye daha fazla vergi ödeyerek katkıda bulunacaktır.

Nitekim kanunla Urfa iline bağlanan Siverekli bu haksızlığı kabullenmediği gibi Urfalı kardeşlerimiz de Siverek’i kabullenmemiş ve bir an evvel kurtulmak istemektedirler.

Bu kadar büyük ve geniş hinterlandın yetki ve sorumluluğunda bulunan hizmet götürmekte zorlanan, yerleşim birimlerini ziyaret ederek yerel sorunları dinlemeyen, sorunlardan bihaber, halkla bir araya gelip onlarla bütünleşmeyi başaramayan, halktan kopuk ve masa başında kendi bildiği gibi kararlar alarak uygulayan, kaynakları adil ve eşit kullanmayan, bir yeri ihya ederken, diğer yerleşim birimlerini geri bırakan ve boşaltmaya çalışan bu idari sistemle ne köy, ne ilçe, ne il, ne bölge ve nede ülkeyi kalkındırmak mümkün olmadığı gibi kalkına söylemleri de hayalden öteye gitmez.

Yalnız il idaresi değil merkezi idarenin ilçemize bakış açısı da  geri kalmamıza büyük engel teşkil etmekte, kentimizin gelişmemesine ve kalkınmamasına neden olmaktadır.

SİVEREK BU KADAR ÇOK YERLEŞİM BİRİMİNE, BÜYÜK BİR YÜZÖLÇÜMÜNE, ALTTAPI, ÜSTYAPI, KAMU YATIRIMLARI, SOSYAL VE KÜLTÜREL YÖNLERDEN DE BİRÇOK İLDEN İLERİ DÜZEYDE OLDUĞU GİBİ İL YAPILDIĞINDA DA HAZİNEYE BÜYÜK BİR YÜK GETİRMEYECEKTİR:

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’ın da 1991 yılına dediği gibi “ RAKIM YÜKSEKLİĞİ NEDENİYLE SİVEREK’İN GAP’TAN YETERİNCE YARARLANMASI MÜMKÜN OLMADIĞINDAN SİVEREK’İN İL OLMASINDAN BAŞKA ÇARESİ YOKTUR.” Sözü çok önemli ve anlamlıdır.

Siverek bu potansiyeli ile, 3-5 veya 10-15- 20 bin nüfuslu bir kasaba gibi İLÇE İDARESİ İLE İDARE EDİLEMEZ.

Sayın Başbakan ve İçişleri Bakanlığımız Siverek’te Kaymakamlık yapan bütün mülki amirlerimizin görüşlerini almasını öneriyoruz.

Bu bilgiyi almak Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığımız için hiçte zor değildir. 

Siverek ihya edilip aslına dönüştürülmeyinceye kadar ne yapılırsa yapılsın sosyal ve kültürel gelişim ve dönüşümün yanında ekonomik, ticari, sınaî ve turizm yönlerinden gelişim ve dönüşümünü gerçekleştiremeyecek, sürekli kentli, sermaye sahibi insanlarını kaybedecek ve hazineye yük olmaya devam edecektir.

Ek 2’de Şanlıurfa İl genel meclisinin ve Ek 3’te Siverek belediyesi ilçe meclisinin Siverek’in il yapılmasıyla ilgili tavsiye kararlarını bulabilirsiniz.

25.  Sayın Milletvekili adayımız olarak seçildiğinizde Sivereklinin yukarıdaki temel istekleri konusunda neler yapacağınızı tarafımıza bildirirseniz bizde web sitelerimizin yanında yerel gazetelerimizde de yayınlanması girişimlerinde bulunacağımızı söylemek isteriz.

Takdirlerinize saygı ile arz ediyoruz.

Siverek Gençlik Haber
Bu haber 2903 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x