İnsanımıza neler oluyor, neden intihar?

Gazeteci yazar şükrü dolaş Son günlerde Şanlıurfa Merkez ve ilçelerinde yaşanan intihara teşebbüs ve intihar olaylarını sorgulayan bir yazı kaleme aldı.

İnsanımıza neler oluyor, neden intihar?
30 Eylül 2021 - 12:50
Dolaş yazısında; intiharların büyük nedeninin toplumsal iletişimsizlik olduğuna dikkat çekerek, toplumun her gün gittikçe bireyselliğe önem verdiğini, ekonomik yaşamsal zorluklar ve diğer toplumsal etkenlerin insanları yalnızlaştırdığın, bireysel çıkar ve kişisel egoların insanın gözüne perde çekerek, "gören kör" haline getirdiğine dikkat çekti.

Gazeteci Şükrü Dolaş, toplumsal dayanışma, toplumsal iletişim ve yardımlaşmayla birçok intihar vakasın önüne geçilebileceğini ifade etti.

Bir insan neden canına kıyar? 

Bir insanı ölüme götüren etkenler nelerdir?

Son günlerde Şanlıurfa merkez ve ilçelerinde yaşana intihar olaylarında, yaşamına son veren ihsanlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Her ölüm haberin duyduğumda içim parçalanır.

Bir baba çocuklarını ve ailesini hayatta tutmak adına, içine sindirmediği bir yaşamı, sevdikleri hatırına katlanıp sevdiklerini yaşatmak adına acılarını yüreğine gömüp gözyaşlarını koyuttu ve karanlık bir köşede dökerken, birden bire tüm sevdiklerini gözyaşlarına boğup yaşamdan kopmak niye? Yüzeysel olarak baktığımızda fedakâr bir baba bunu neden yapar? Onu yaşamdan koparan etkenlerin  üzerinde  hangimiz durabildik?.   

Niyeler? 

Nedenler? 

Sorgulanır yıllardır. Son yıllarda yaşadığımız Şanlıurfa ve özelinde Siverek kentinde yaşamına son vermek için teşebbüste bulunan ve bu teşebbüsleri acı sonla noktalanan insanların sayısı az değildir.

İntihar olayların tarihi oldukça eski, bu acı tarihi incelediğimizde ilkel yaşam sürdürdüğümüz dönemlerde intihar olayları yeryüzünde yok denilecek kadar azdır.

İntiharlar genelde modern toplumlarda, daha bir artış gösterdiğine tanık oluyoruz.

Sınıflar arası çatışma, haksız paylaşım, adil olmayan bir yaşam, insanları bunalıma götüren başlıca nedenlerdir.

İntihar olaylarının sosyal, kültürel ve ekonomik nedenlerin burada uzun uzadıya yazıp kafanızı karıştırmayacağım. İntiharın tarihçesinden bir kesit paylaşayım;

"Tarihsel süreç içinde intihar oranları genellikle nispi bir artış göstererek günümüzde önemli toplumsal sorunlardan biri haline gelmiştir. Farklı toplumlarda ve farklı zamanlarda intihar oranlarının artması veya azalması genellikle, toplumsal normların bireyleri etkileme derecesiyle belirlenmiştir. Bu türden toplumsal engelleme veya desteklemeler intihar olgusunun hukuksal boyutunu oluşturmaktadır."

Şanlıurfa genelinde ve Siverek'te yaşanan intihar olaylarını çoğu zaman haberleştirmiyoruz. Korkumuz haberleştirdiğimiz intihar vakalarının insanları özendireceği yönündendir.
Şu gerçeği de çok iyi biliyoruz, evin içindeki tozu halının altına saklamakla evi kirlilikten kurtaramayız.

Bu toplumsal bir sorundur. Şanlıurfa ve tüm ilçelerinde yaşanan intihara teşebbüs ve ya ölümle sonuçlanan vakaları araştırmadığımız sürece intihara teşebbüs etmiş veya meyli göstermiş insanlara psikolojik destek sağlamadığımız sürece, içimizde yaşanan dışardan fark edilmeyen bu yara irin bağlayıp daha çok kanayacak.

Siverek gibi bir ilçede bir hafta içinde dört intihar vakasıyla karşılaştık. İkisi intihar etmek isterken vazgeçirildi, ikisi ise bu gün artık aramazdan değiller. 

Kaçımız bu iki insanımızın intiharını sorgulayabildi? Bu insanlar yaşamlarına son vermeden kaçımız sorunlarını paylaşmaya çalışıyoruz? 

Modern toplumların kendine has sorunlarından biride bireyselleşme; yani kim ne olursa olsun bana ne? Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, ya da benim derdim bana yeter deyip en yakınındaki insanı görememek. Bencilik o kadar gözlerimizi karartmış ki, ancak ölümlerinden sonra insanlarımızı görebiliyoruz.

Toplum olarak gittikçe bireyselleşip yalnızlaşıyoruz, şu üç günlük dünyanın telaşına öyle dalmışız ki en yakınlarımızın acı çığlıklarına kulaklarımızı kapatmış, gözlerimize bencillik ve vefasızlık perdesini çekmişiz, aldanıp gidiyoruz yalancı bir baharın peşinden.

Yazık ve günah demeden, vah… vah… Daha bu gün beraberdik, bak şimdi yatıyor tabutun içinde demeden.

Yakınımda bulunanların derdini derdimiz bilelim, bilelim ki dizimizi dövüp eyvahlar, bize demeyelim.

Başka ölümlerin olmaması dileğiyle…

Bu haber 932 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Dusak, Siverek'teki kazalarla ilgili Karayolları Genel Müdürü ile görüştü
Dusak, Siverek'teki kazalarla ilgili Karayolları Genel Müdürü ile...
Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem korkuttu
Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem korkuttu