ÖLÜMÜNÜN 25 YILINDA SİVEREKLİ YILMAZ GÜNEY

Bu toprakların bağrından çıkıp dünyaya mal olan, Yılmaz Güney’in dünya görüşüne bakılmaksızın her yürekte ayrı bir taht kuran Siverek’te Yılmaz Güney’den söz ederken (Deza)  Yılmaz’’denir.(Deza) zazaçada Amcaoğlu demektir.
            Yılmaz Güney 9 Eylül 1984, Paris’te mide kanseri hastalığından dolayı yaşamını yitirdi. Ölümünün 25 yılında kendisini rahmetle anıyoruz.
             Siverek Belediyesi halka mal olmuş bu değerli sineme ve fikir adamının heykelini şehre dikerek Yılmaz Güney’e Sahip çıkıp onu gelecek kuşaklara taşıması adına Siverek belediyesine ve değerli Başkanı Ali Murat Bucak’a teşekkür ederek, siz değerli Fıratın Sesi Gazetesi Okurları için Yılmaz Güneyin hayatını değerledik
            ‘’Yılmaz Güney, (1 Nisan 1937, Siverek - 9 Eylül 1984, Paris) yönetmen, sinema oyuncusu, senarist ve öykü yazarıdır. Özellikle Çirkin Kral dönemi sonrasında çektiği ve önemli bir sinemacı olarak kabul edilmesini sağlayan Cannes ödüllü Yol, Sürü, Umutsuzlar gibi filmleriyle tanınır.
            Hanımına sarkan Yumurtalık hakimini tabanca ile öldürmekten 19 yıl hapse mahkum olmuş ve cezasını tamamlamadan hapisten kaçıp, geri kalan yaşamını yurtdışında sürdürmüştür.
            Sinema öncesi Yılmaz Güney'in gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. 1937 yılında, Siverek'in Desman köyünde, topraksız bir ailenin iki çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. 10 yaşındayken evden kaçarak Adana'daki akrabalarının yanına gitti.
            Bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Üniversite okumak üzere Ankara'ya gitti ve Atıf Yılmaz ile tanıştı. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazıyordu. Daha sonra Atıf Yılmaz'ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başladı.
            16 Mart 1972 tarihinde hakkında açılan bir dava nedeniyle tutuklandı. Yapılan yargılama sonucu 10 yıl ağır hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı. 1974 Eylülünde, bir cinayet olayına adı karıştı ve on dokuz yıl mahkûm edildi. Cezaevindeyken GÜNEY adlı bir sanat-kültür dergisi çıkardı. 13. sayıdan itibaren ülkede ilan edilen sıkıyönetim sonucunda dergisi kapatıldı ve hakkında yazdıklarından ötürü 10 ayrı dava açıldı. İstenen ceza toplamı yüzyıl idi. 1981 Ekiminde izinli olarak çıktığı Isparta Cezaevi'ne bir daha dönmeyerek yurt dışına çıktı.         Filmleri, yaşamı ve sinemasıyla efsaneleşen Yılmaz Güney'in 25. ölüm yıldönümü. 53 yaşında Fransa'da vefat eden sinemacı hâlâ bir hazine gibi yeniden yeniden keşfedilmeyi bekliyor...
            Yılmaz Güney İçin yazılan bir şiir
            Takvimlerin bir nisanı
            Siverek’te doğdu Yılmaz
            Çirkin kral oldu sanı
            Sinemaya değdi Yılmaz

            Sarmalayıp tüm dünyayı
            O tanıttı sinemayı
            Çalışmaktı günü ayı
            Karanlığı boğdu Yılmaz
            Takvimlerden koptu yaprak
            Dokuz eylül oldu toprak
            Paris ona açtı kucak
            Sevgi olup yağdı Yılmaz
            Emekçi Yusuf hatırla
            Adını andıkça gürle
            Şiirler yetmez satırla
            Aşılmayan dağdı Yılmaz
        İnanıyorum ki; Yılmaz Güney Siverek semalarında bize bir yerde gülümsüyor.