SİVEREK EĞİTİM BİR-SEN HALEPÇE KATLİAMINI KINADI

Bugün Halepçe katliamının 23.yıl dönümü.
Tam 23 yıl önce dönem diktatörlüğüyle nam salan bir haydut kendi vatandaşlarının üzerine kimyasal gazlar atıyordu. Ortadoğu İzleme Komitesi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi insan hakları örgütlerinin raporlarına göre yaklaşık 200 bin Kürt bu saldırılarda hayatını kaybetti. Hiroşima ve Nagazaki'den sonra çağın en büyük toplu kıyımı olan Halepçe'yi anlamak, o gün o saldırıda ölenlerin niçin öldürüldüklerini anlayamamalarını anlamak demektir.

6 Mart 1988'de İran-Irak savaşının 8. yılında Enfal Operasyonu kapsamında gerçekleştirilen ve büyük çoğunluğunu Kürt'lerin oluşturduğu binlerce insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bu katliam, 13 Mart'ta başlamış ve 3 gün boyunca helikopterlerden ve uçaklardan atılan kimyasal gazların etkisiyle hayatını kaybeden Halepçelilerin bedenleri zulmün sessiz tanıkları olmuşladır.
 
Bugün o haydudun tahtının bulunduğu yerlerde yeller esiyor. Ama ne yazık ki, yer yüzünde ne bu caniler tükendi, ne de zulüm son buldu. Sadece isimler değişiyor, o kadar. Öldüren Saddam değil, başka bir özne oluyor. Ölen de belki Kürtler değil başka halklar… Fark eden fazla bir şey yok. Halepçe, Hiroşima'da, Nagasaki'de, Felluce'de, Sabra'da, Satila'da, Ramadi'de ve daha birçok coğrafyada; Ermenilere, Siyahilere, Kızılderililere, Aborjinlere, Filistinlilere ve tüm ötekileştirilmişlere karşı işlenen toplu cinayetlerin Kürt halkı üzerindeki uzantısıdır sadece.
 
Biz bundan önceki tüm açıklamalarımızda söylediğimiz gibi bugün de söylüyoruz. Kan ve gözyaşı eksilmediği coğrafyalarda, barışın sedası duyulmaz. Duyulacak tek şey korku çığlıkları, intikam naraları ve daha fazla kan, daha fazla gözyaşıdır. Bu yüzden birbirimizi daha fazla yıpratmanın, aşağılamanın gereği yok. Eğer biz gerçekten kardeşsek, buyurun bütün samimiyetimizle elimizi uzatıyoruz. Elimizi “devlet aklıyla” hesaplaşmaya, yüzleşmeye başlayan iradeye uzatıyoruz. Elimizi İran’a, Irak’a, Suriye’ye, Mısır’a, Çeçenya’ya uzatıyoruz. Evet biz, ama hepimiz bir ve kardeşiz. Mademki kardeşiz, öyleyse her zulmün karşısında hep beraber durmak zorundayız. Ki, bir daha Halepçeler yaşanmasın.
 
 
Eğitim-Bir-Sen Siverek Temsilciliği  olarak, her zalimin zulmünü kınıyor, Halepçe benzeri kıyımların bir daha tekrarlanmamasını diliyoruz.

Siverek Gençlik Haber