SİVEREK ÖZGÜR-DER'İN BAYRAM MESAJI

"İnsanlar için hidayet kaynağı olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur'an'ın indirildiği" bir Ramazanı daha geride bıraktık. Geride bıraktığımız Ramazan bizlere asırlar önceki ilk günkü tazeliğini koruyan hidayet ve adaletin kaynağı Kur'an'ı bıraktı. Bir ay boyunca yazın kavurucu ve uzun günlerinde Kur'an'ın  gölgesinde Rabbimizin çağrısını "İşittik ve itaat ettik" "Umulur ki, sakınırız" diye.
 
Geçmiş bir yılın yüreklerimizde oluşturduğu tembelliği, duyarsızlığı, bananelazımcılığı, hazcılığı, her türlü kiri, isi, pası, temizlemek ve gelecek bir yıl için de manevi enerji depolamak için yoğun gayret sarf ettik. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan fakat bizlerin kendisine muhtaç olduğu; Yüce Allah'ı daha çok andık, daha çok Kur'an okuduk, daha çok sosyal olaylara duyarlı olduk, daha çok ibadet ettik, daha çok infak ettik "ihlas" ile  "takva" ile…
 
Tutunduğumuz oruç bizlere; her türlü haksızlık ve hukuksuzlukla mücadele etmemiz; mazlumların umudu zalimlerin korkusu olmamız gerektiğini öğretti. Tuttuğumuz oruç sayesinde sabırlı, disiplinli, çalışkan, fedakâr, ihlaslı, takvalı olmayı öğrendik.
 
Bu bilinç ve bu şuurla baktığımız bölgemiz ve dünyamızda bir şeylerin ters gittiğini görüyoruz. Bizim de üzerinde yaşadığımız Kürdistan coğrafyasında Ramazan ayında dahi oluk oluk insan kanı akmaya devam ediyor. Müzakere ve barış arayışlarının en çok olduğu bir dönemde tehdit ve savaşın en çok tırmandırıldığı çatışmalı bir sürece girilmiş durumda. İyice belirginleşen kirli savaş gençlerin ölümüne neden oluyor; barış umutları tükeniyor, halklar arasındaki kardeşlik duvarı yıkılıyor... İnsanların doğuştan sahip oldukları hakları vermemekte direnenler ile yanlış yol ve yöntemlerle gasp edilen haklarına ulaşmaya çalışanların hırsları çözmek yerine sorunları ajite ediyor, militarist ve baskıcı yöntemlerle yeni acılar ve yaralar açmaya çalışılıyor. Yıkım ve ölümden başka bir şey getirmeyen yol ve yöntemler yeniymiş gibi sunuluyor.  Sorunlar çözümsüzlüğe itiliyor, yarınlara bir dolu kin ve düşmanlık ekiliyor...
 
İslam dünyasının özgürlüğe susamış halkları ise emperyalistler ve onların yerli işbirlikçilerin demir parmaklarını kırmaya çalışıyor. Tunus'ta başlayan, Mısır'la devam eden halkların özgürlük talepleri bütün bir İslam dünyasını sarsıyor. Libya akbabaların gözetiminde geleceğini arıyor. Bahreyn ve Suriye yönetimleri kanla iktidarlarını korumaya çalışıyor. Bu ülkelere model olarak sunulan NATO'nun Ortadoğu'daki bekçisi Türkiye rolünün gereğini yerine getirmeye çalışıyor.
 
 
Bütün bunların gölgesinde Ramazan Bayramını idrak ediyoruz. Özelde Kürt coğrafyasının genelde İslam dünyasının barış ve özgürlüğe hasret olduğu bu günlerde; Ramazan Bayramının coğrafyamıza ve dünyamıza barış, özgürlük ve adelet getirmesini temenni ediyoruz.
 
Bütün aylarınız ramazan, günleriniz oruç, ahiretiniz bayram ve bayramınız mübarek olsun.