Siverek'te Filistin'in yanındayız açıklaması ve destek konvoyu

Dünyanın dört bir tarafında işgalci Siyonistlerin mazlum Filistin halkına yönelik saldırıına tepkiler dinmiyor.

Şeyh Abdulkadir Geylani Camii'nde kılınan yatsı namazının ardından bir araya gelen Siverek Gazze Daynışma Platformu düzenlemiş olduğu basın açıklaması ile Filistin direnişine desteğini deklare etti.

Basın açıklamasını platform adına Memur-Sen Siverek Temsilcisi Fikret Aslanparçası okudu.

Basın açıklamasının ardından oluşturulan araç konvoyu, şehrin caddelerinde Filistin'e destek turu attı.

Basın açıklaması tam metni

Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için bugün burada toplanmış bulunuyoruz.
‘Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur’ diyerek Siyonizme karşı onurluca direnen kardeşlerimize omuz vermek, kutlu direnişi selamlamak için buradayız. 
İkiyüzlü suskunluğa karşı insanlık onurunu haykırmak için buradayız.
Ve dünyanın tüm iyi insanlarına “zulmün ateşi insanlığı kuşatıyor” uyarısında bulunmak için buradayız.

Sözün bittiği yerdeyiz.

İkiyüzlülüklerin zulmü azdırdığı zamandayız.

Soykırımcı Siyonistler Filistin’de katliam yaparken,

Susanların kıyameti zorladığı zamandayız.

Evet, bugün Filistin’de mazlumların kanı üzerine kurulmuş bir rejim var. 

O şebekeye kimileri devlet diyor. 

Hayır, İsrail bir devlet değildir. 

İsrail, emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir terör örgütüdür. 
İsrail, bütün dünyaya kötülük yayan, soykırımcı bir organizasyondur. 
İşte…



Bu rejime karşı direnen bir avuç insan, 

Bugün, bütün dünyanın onurunu tutmaya çalışan o halk katlediliyor. 

İnsanlık nerede?

Onur nerede?

Bugün Filistin’de can pazarı kurulmuş…

Gazze’de çocuklar ölüyor!

Gazze’de kadınlar ölüyor!

Gazze’de ihtiyarlar ölüyor!

Gazze’de insanlık ölüyor!

Kan üzerine yükselmiş Batı Medeniyeti katille aynı safta…

Ey insanlık neredesin?

Biz biliyoruz, Filistin’de kardeşlerimiz onurlarıyla şehit oluyor. 

Dünyanın kötülüğü ise geride kalanların yakasına yapışıyor. 

Şu vahşetin ortasında kan ve irinden beslenen siyonistlerin söylediklerine bakın, nasıl bir kötülükle karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlarsınız…

İsrail savunma bakanı çıkıyor, Filistinliler hakkında, ‘onlar insan değil, hayvanlarla savaşıyoruz’ diyor. 

Kötülüğün görüntüsü Netanyahu ‘Gazze’yi dümdüz edeceğiz’ diyor. 

Sözde sağlık bakanı, ‘hastanelere başvuran Filistinlileri tedavi etmeyeceğiz’ diyor. Hatta ‘hastanede yatan Filistinliler infaz edilebilir’ diyerek kutsal bir mesleği terör aracına dönüştürüyor. 



Sözde Cumhurbaşkanları, ‘Elektrik, su, yiyecek verilmeyecek. Ulaştırmaya çalışan araçlar vurulacak’ derken, sözde bir milletvekili, ‘nükleer silah kullanmalıyız’ diyebiliyor. 

Değerli kardeşlerim, her savaşın bir hukuku vardır. 

Fakat bu kandan, irinden beslenen örgüt,vahşetini sınırlayacak hiçbir değere, hukuka sahip değil. 

Bakın, insanlıktan çıkmış sözde savunma bakanları ne diyor… 

‘Askerler her şeyi yapabilir. Hiçbir yaptığı için sorumlu değiller, yargılanmayacaklar…’

ABD’li bir senatör ise ‘Bu bir din savaşı. Her yeri bombalamalıyız…” diyerek kötülük rejimine dini bir kılıf geçiriyor. 

İsrail’e giden ABD dışişleri bakanı, “Ben buraya ABD dışişleri bakanı olarak değil bir Yahudi olarak geldim” diyerek bu din savaşı sözüne de destek vermiş oluyor.
Ve kendisi de bir katliam üzerine kurulmuş ABD ve İngiltere bu kanlı rejime destek olması için uçak gemileri gönderiyor. 

Fransa, Almanya başta olmak üzere AB başkentlerinden de soykırıma destek açıklamaları geliyor peş peşe…

Kendisi de soykırımlar üzerine kurulmuş Fransa gibi bazı ülkeler Filistin’i destekleyen eylemleri bile yasakladılar.

Bütün bu zeminde kim tanır uluslararası hukuku.
Kim tanır insanı, insanlığı… 

Evet…

Onun için sözün bittiği yerdeyiz, diyoruz. 

Onun için dünyanın iyi insanlarına çağrıda bulunuyoruz. 
“Bu zulüm bütün dünyayı saracak!”

O uçak gemilerinin bölgeye sadece İsrail’e destek için gelmediğini hepimiz gayet iyi biliyoruz.

Bütün hesaplar İsrail’in bölgesel planları ve güvenliği için.
Yıllardır Müslümanlar, tüm dünyanın gözleri önünde en vahşi şekilde katledilirken, işkenceler görüp yurtlarından edilirken batının bize dayattığı diplomatik dillerle kardeşlerimize yapılanları sadece kınamakla yetindik. İsrailli teröristler, bize atacakları bombaları seçmezken biz onlar hakkında konuşacağımız zaman kelimelerimizi özenle seçmek zorunda bırakıldık. 

Yüce Rabbimiz kutsal kitabında, Müslümanlara en acımasız davrananların Yahudiler ve müşrikler olacağını bildirdiği hâlde sanki kitaptan bihaber gibi barıştan, insan haklarından söz ettirildik. Biz bu uyduruk kelimelerle avunurken onlar her seferinde kardeşlerimizin canlarını aldı, evlerini yaktı, yıktı. Tüm kafirlere, zalimlere kulak kabarttık da Rabbimizin: “Sen onların dinine girmedikçe Yahudiler ve Hristiyanlar asla senden razı olmayacaklar.” (Bakara,120) ayetini hiç okumamış gibi hep onları razı etmek için alttan aldık, kendimizi kınadık.

Kirli bir propaganda çarkı altında yaşıyoruz…

Kitlesel ölümleri gerçekleştirenler suçsuz, kendini savunanlar suçlu.

Kimse başını kuma gömmesin…

Bir ekran görüntüsüne kapılıp, kendini kurtaracağını da zannetmesin.
Sırtını emperyalistlere dayamış bir terör örgütü aralıksız yetmiş beş-seksen yıldır katliam yapıyor Filistin topraklarında. 

Bu gerçekten kaçabilir miyiz?

Katil belli iken kimse güce yaslanıp maktulü taşlamasın.
Bu köhne dünya yıkılır!

Ancak adaletle yoğrulmuş insanlık ayakta kalır. 
Bizim tarafımız belli:

Biz postallarıyla adaleti ezenlerin değil…
Filistinli kardeşlerimizin yanındayız.
Biz, Filistin’in haklı davasının yanındayız. 
Çünkü biz, insanız…
Ve insanlık, adaleti tutup kaldıracak…
Zalimden hesap soracak.
Onun için zulümden korkmayacağız. 
Onun için bir kere daha haykırıyoruz:
İsrail soykırımcı bir terör örgütüdür. 
İsrail, -kan ve irinden beslenen bu terör şebekesi- elbette yerle yeksan olacak. 
Kudüs davası, sadece bir avuç Gazzeli Müslümanın omzuna yüklenemeyecek kadar büyük bir davadır. 75 yıldır bu yükü şanla şerefle taşıyan kardeşlerimize yardım eli uzatmak için Mescid-i Aksa’nın yerle bir olmasını mı bekliyoruz? Her fırsatta kadın çocuk demeden Müslüman kanı akıtmaktan zevk alan İsrailli teröristlerin ne yapması bardağı taşıran son damla olacak? Medine’de bir Müslüman kadının örtüsüne el uzatıldığı için Yahudilerin üzerine bir ordu gönderen Hz. Muhammed (sav) ümmetinin devlet başkanlarının daha cesur adımlar atma zamanı gelmedi mi?,
7 Ekim’de Gazzeli Müslümanlar, İsrailli teröristlere yüzyılın acısını yaşattı. Sıra tüm İslam aleminin yiğitlerindedir. Malımızla canımızla yüzyıl önce işgal edilmiş topraklarımızı özgürleştirmek için hazır olduğumuzu tüm dünyaya ilan ediyoruz. Kudüs, sadece Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların meselesidir. Rasulullah’ın (sas) emanetidir. Rasulullah (sav), Kudüs’ten göğe yükseldi. O’nun ümmetinin de tarih sahnesinde yükselişi Kudüs’ten olacaktır inşaallah
Kahrolsun İsrail…
Kahrolsun İsrail’i destekleyen emperyalizm…
Yaşasın adalet…
Yaşasın insanlık…
Yaşasın özgür Filistin.