AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İzol GAP Haber'e konuştu

36 yaşında Refah Partisi’nden Şanlıurfa Milletvekili olarak meclise giren Zülfikar İzol, 3 dönemdir Şanlıurfa’yı temsil ediyor. İzol, GAP Haber Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Kürkçüoğlu’nun sorularını cevaplandırdı. İzol, siyasete başladığı Refah Partisi'nden, bugün milletvekili olduğu AK Parti’ye, ülkenin geldiği noktadan Şanlıurfa’nın sorunlarına kadar birçok konuda GAP Haber Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Kürkçüoğlu’nun sorularını cevaplandırdı.

Tarım ve Orman Komisyonu Üyeliği ile AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi de olan Zülfikar İzol, milletvekilliğine ilk olarak 1991 yılında Refah Partisi’nden aday gösterilmişti. O yıl milletvekilliğine aday olmak için yaşı yeni dolmuştu. İzol, o dönemi anlatırken, “O dönemde kısmet olmadı. Bir sonraki seçimde 36 yaşında genç bir milletvekili olarak parlamentoda Urfa’yı temsil ettim. Gençliğin bize verdiği enerjiyi, heyecanı, coşkuyu Urfamıza yansıttık” dedi. “Memleketime ve hemşehrilerime çok ciddi önem veriyorum” diyen Zülfikar İzol, “3 dönemdir saygıdeğer hemşehrilerim beni Urfa milletvekili olarak seçip parlamentoya gönderiyor. Onlara layık olabilmek için gecemi gündüzüme katarak çalışıyorum. Hemşehrilerim de bunu takdir ediyor. Ben insanlara büyük önem ve değer veriyorum. Herkese aynı ilgi ve alakayı gösteririm. Yanıma gelen insanların sıkıntılarını gidermede elimden gelen gayreti gösteriyorum” diye konuştu.

En büyük hayali

Siyasete girmeseydi en büyük hayalinin inşaat mühendisi veya kaymakam olmak olduğunu anlatan İzol, “Evin büyüğü oldun mu bütün sorumluluk omuzlarınıza biniyor. İşin başına geçmeniz gerekiyor. Bir de baktık ki evlenmişiz, çoluk çocuğa karışmışız. En büyük hayalim inşaatçılıktı. Bir inşaat mühendisi olup da güzel siteler yapmak hayalimdi. Milletvekili seçilmeseydim inşaat işine girecektim. Yenişehir’de birkaç yerde arsa aldım o zamanlar. Güzel siteler yapacaktım. Ama kısmet memlekete siyaset yaparak hizmet vermekmiş” dedi.

En genç milletvekilinin AK Parti’de olduğunu belirten İzol, önümüzdeki dönem de bu gençleri meclis sıralarında göreceklerini, bu gençlerden birisinin de hızına yetişemedikleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu hatırlattı.

“Şanlıurfa hızla büyüyen bir şehir”

Şanlıurfa ile ilgili ciddi projeler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Zülfikar İzol şöyle konuştu: “Bunların birçoğu bitti, bazıları bitme aşamasında. Tüm milletvekillerimiz ve Belediye Başkanımızla Urfa’nın sorunlarını Ankara’da masaya yatırdık, konuştuk. Bu sorunları ilgili yerlere ilettik ve çözüm noktasında çok ciddi katkılarımız olmuştur. Belediye başkanımızla bir bütün olarak Urfa için çalışıyoruz. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Güçler birleşince ortaya güzel işler çıkıyor. Bir uyum içerisinde çalışıyoruz. AK Parti’de 3 yıldır Şanlıurfa milletvekilleri olarak, il teşkilatı olarak, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ile bir bütünüz. Bir bütün olmamızın sebebi de Urfamızdır, Sayın hemşehrilerimizdir. Şanlıurfamız hızla büyüyen gelişen bir şehrimiz. Şanlıurfa bu kadar bir yoğunluk beklemiyordu. Bu yoğunluk Urfa’nın üzerine çöktü. Bu Urfa’yı tekrar yeniden ayağa kaldırmak için AK Parti olarak elimizden geleni yaptık ve yapacağız. Bu başarılarımız aynen devam edecektir.”

Sorunların çözümü

Altyapı sorununun bulunduğunu ifade eden İzol, “Çevreyol sorunu var, konut sorunu var, ilçelerle illerle bağlantı yolları sorunları var. Çözüm yolları noktasında büyük adımlar attık. Otobanı bu yaz mevsiminde inşallah hizmete açacağız. Şanlıurfa-Diyarbakır arasındaki yolu bu yaz hizmete açacağız. Havaalanı da yıl sonuna doğru hizmete girecek. Ulaştırma Bakanımız Havaalanında incelemelerde bulundu. Sıkıntıları öğrendi. Ankara’ya gider gitmez bu sıkıntıların çözülmesi için talimatlar verdi ve 10 trilyon para geldi. Çalışmalar hızla sürüyor. Ek bir ödenek için de bakanımızın bize sözü var” dedi.
Siverek neden il olmuyor?

İzol, “Siverek neden il olmuyor?” sorumuza şu cevabı verdi: “45 civarında il olmayı bekleyen ilçemiz var. Siverek’te bunlardan birisi. Siverek’ten büyük ilçelerimiz var sırada. İl olması için ciddi bir ödeneğin ayrılması lazım. İlçeyi vilayet yapıyorsunuz. Vali atayacaksınız, alay yerine garnizon kuracaksınız. 3-4 vali yardımcısı atayacaksınız. İlçeler yapıyorsunuz. Bu ciddi kaynak, bu kaynak şu an için ayrılamıyor. Sayın başbakanımızın bu konuda bizlere söylediği bir şey var. Seçimden sonra bizleri topladı ve bizden iki şey istediğini söyledi: ‘Birincisi ilçelerin il olması konusunda bana talipte bulunmayacaksınız. İkincisi Büyükşehir olmak için bana gelmeyeceksiniz. Çünkü ekonomi şu an için buna müsait değil. Ülke geçmiş dönemde yapılan hatalardan dolayı buraya gelmiştir. Biz bu hataları yapmayız’ dedi.”

Başbakan’ın çiçek jesti

İzol’a doğum gününde, Başbakan Erdoğan’ın gönderdiği çiçeği hatırlattık. “Başbakanımız doğum günümde bana çiçek gönderdi. Çok nadirdir doğum günümü kutladığım. Bir baktım evden beni aradılar. ‘Babacığım Tayyip Amca bize gül göndermiş. Senin doğum günün için’ dedi çocuklarım. Doğum günümü de unutmuştum. Bu vesile ile hatırlamış oldum. Grupta kendisine teşekkür ettim. Diğer arkadaşlarımızın doğum günlerinde bu davranışının devam etmesini istedim, Başbakan ‘tabi ki devam edecektir’ dedi.”
“Susuz köy kalmayacak”

2006’nın sonuna kadar Şanlıurfa’da susuz ve yolsuz köyün kalmayacağı müjdesini veren Zülfikar İzol şöyle konuştu: “Köylerimizde yolumuz yok. 21. yüzyılda sarnıç suları, kurtlu sular içiliyordu. Biz şimdi bunları ortadan kaldırıyoruz. Köylerimize yol ve su getiriyoruz. AK Parti olmasaydı bu sıkıntılar 70 yıl daha devam ederdi. Valimiz ile birlikte çalışıyoruz. Halkımızla hep iç içeyiz. Sorunlarını hep biliyoruz. Bu sorunların bitirilmesi konusunda da bir gayret içerisindeyiz. Sayın Başbakanımız Urfa’ya büyük önem veriyor. Urfa’nın köy yolları ve içme suyu için 55 trilyon lira gönderildi. Bu bir devrimdir. Şanlıurfa’nın önü açıktır. Kimse sorunları dert etmesin. Tüm sorunlar el birliğiyle çözülecektir. Yeni projelerimiz var. Yeni projelerimizi de yeni dönemde hayata geçireceğiz. Bir bütün olarak bu projeler tamamlandığında büyük bir iş yapılmış olacaktır.”

“Haksız kazancı ortadan kaldırdık”

Türkiye’de geçmiş dönemlere baktığımız zaman birçok haksız kazanç elde edildiğini hatırlatan İzol, “Bu haksız kazanca da millet alışmıştı. Neydi bu haksız kazanç. Türkiye’nin ekonomisi çökmüş dibe vurmuş. Gecelik repo 8 binlere çıkmış, dolar bir gecede yüzde 50 değer kazanmış. Türkiye’de bir denetleme mekanizması yoktu. Bir gecede herkesin parası pul olup uçmuştu. Haksız bir kazanç elde ediliyordu. Her gün zam vardı. AK Parti olarak gelir gelmez bu haksız kazancı ortadan kaldırdık. Bir denetleme mekanizması oluşturduk. Türkiye’de o zaman belki 5 bin aile kazanıyordu, ama şimdi biz bunu tabana yaydık. 70 milyon insan kazansın istiyoruz. Herkese bir şeyler yansıyor ama vatandaşımız farkında değil. Zam yapılmamaya başlandı, faizleri indirdik, enflasyonu indirdik. Milli gelirimiz şu anda 5 bin 8 dolar. Daha önce 2 bin 200 dolardı. İhracatta bir atılım içerisindeyiz. IMF’ye avuç açılıyordu. Şimdi IMF’ye borçlarımızı ödüyoruz. 14 katrilyon vatandaşımıza nema parası ödedik. Konut kesintileri de yakında ödenmeye başlıyor. Bu paralar hep piyasaya giren paralar. Bu ülkede 32 milyar dolar hortumlandı bu unutulmamalı.”
Siyaset serüveni

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol siyaset maratonunu ise şöyle özetledi: “1995 yılında Refah Partisi’nden Şanlıurfa milletvekili olarak parlamentoya girdim. Refah Partisi kapandı. Kapandıktan sonra Fazilet Partisi ismiyle yeni bir parti kurduk. Fazilet Partisi’nin kurucusu ve MKYK üyesi idim. Genel Başkanımız Recai Kutan oldu. Tüm arkadaşlarımızla birlikte siyasi çalışmalarımızı sürdürdük. Fazilet Partisi büyük kongre sürecine girdi. Bu büyük kongre sürecinde de şu anda AK Parti’de olan 15 arkadaşımızla başta Sayın Recep Tayyip Erdoğan (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı idi), Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Bülent Arınç, Abdülkadir Aksu ile birlikte Fazilet Partisi’nde yeni bir genel başkanlık yarışı içerisine girdik. Kongre öncesi bu arkadaşlarımızla birlikte oturup konuştuk. Genel Başkanlık yarışında Abdullah Gül ismi üzerinde birleştik. Ve sayın Gül genel başkan adayı oldu.
Karşısında Recai Kutan vardı. Recai Bey’i Sayın Erbakan destekliyordu. Biz kazanmak gözüyle bakıyorduk ama Sayın Erbakan’ın büyük bir baskısı oldu. Baskıdan dolayı 8 oy ile genel başkanlığı Sayın Abdullah Gül kaybetti. Biz Fazilet Partisi içerisinde arkadaşlarla tekrar bir araya gelerek bundan sonra nasıl bir siyasi hareket içerisinde olacağımızı konuştuk. İstişare ettik. Fazilet Partisi içerisinde yola devam edeceğimizi kararlaştırdık. Bir heyet oluşturup Sayın Necmettin Erbakan’a gidip mevcut genel başkanla gidilemeyeceğini söyledik. Sıkıntıları anlattık. Sayın Erbakan, ‘Recai Bey’le devam edeceğiz’ dedi. O dönemlerde de Fazilet’in içerisinde de ciddi bir şekilde seviliyordum. Urfa’daki oy potansiyelimiz, halkla bütünleşmemiz yakinen takip ediliyordu. Genel Kongrede Abdullah Gül tarafımdan merkez karara yazılmam Erbakan’ın tepkisini çekmişti. Erbakan listeden ismimin çıkartılmasını istemiş. Ben de dedim ki, bunlarda bizim arkadaşlarımız, biz bir kardeş topluluğuyuz. Hangi listede yer almamız çok önemli değil. İsmimin yer alması için bir talebim de olmadı. Oğuzhan Asiltürk beni çağırdı. İzol dedi sen ne yapmışsın. Hocam benim bir yanlışım yok dedim. Sen nasıl Abdullah Gül’ün listesinde yer alırsın dedi. Bende olabilir dedim, arkadaşlar ismimi uygun görüp yazmışlar. İstifa etmemi istedi. Ben kesinlikle istifa edemem. Bu arkadaşlar beni uygun görmüşler dedim. O dönem çok büyük bir baskı yaptılar bana. Teoman Rıza Güneri aradı. Erbakan Hoca’nın mesajını iletti tekrar bana. Ama istifa etmedim.

Daha sonra kongrede Abdullah Gül, Oğuzhan Asiltürk’ün hemen önünde oturuyordu ve Gül’e dönerek, “Sayın Gül, Zülfikar İzol kendisi mi beni listeye alın dedi, yoksa siz mi yazdınız” diye sordu. Sayın Gül de göğsüne elini vurarak “Zülfikar İzol’u ben yazdım ben. Kendisinin hiç haberi yoktu” dedi.

Yeni bir hareketin adımları

Kongreden sonra halen Fazilet’te siyaset yapıyorduk. Bu arada kardeşim Şanlıurfa İl Başkanı idi. İli, merkez ilçeyi ve tüm ilçeleri feshettiler. Fazilet Partisi kapandıktan sonra, ilk etapta sayımız 16, sonra 32 oldu. 32 kişi ile biz yeni bir hareketin içerisine girdik. Ankara’da Abdullah Gül Bey’in başkanlığında Politika Araştırma Merkezimizi açtık. Bağımsız olarak çalışmalarımızı sürdürmeye başladık. Bize karşı büyük bir teveccüh vardı. Yeni bir parti kurmanın çalışmaları içerisindeyiz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile de sürekli görüşmelerimiz devam ediyordu. Sayın Erdoğan 15 günde bir bizlerle birlikte oluyordu. Bu çalışmalarımız birkaç ay sürdü. Sayımız 35’e yükseldi. 35 milletvekili olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldik. Erdoğan, ‘Bundan sonra partimizin ismini, amblemini tespit etmemiz lazım’ dedi. Bu konuda bir çalışma yaptık, isimler belirledik. Bu arada katılımlar devam ediyordu. Sayımız 53’e yükseldi. 53 kişi ile bir araya gelerek partimizin ismini belirledik. Parti ismini belirlerken bir anket yaptık. Anket listesinde birkaç isim vardı. Hangi ismi tercih etmemiz istendi. Herkes tercihini yaptı. Çoğunluk Adalet ve Kalkınma Partisi’ni tercih etti. O sırada kısaltılmış hali yoktu. Tekrar oylandı yine aynı isim benimsendi. Ondan sonra partinin kısa adı üzerinde görüş belirttik. Ve AK Parti ismi ortaya çıktı. Halk içerisinde daha kolay yaygınlaşabilir diye bu isim tercih edildi. Saflığın güzelliğin sembolü
olarak bilindiği için AK Parti üzerinde karar alındı. Sonra amblem ile ilgili görüşlerimizi belirttik. Birkaç amblem vardı. Karanlığı aydınlatan bir unsur olduğu için ampul tercih edildi. Türkiye ciddi bir karanlık içerisindeydi. Recep Tayyip Erdoğan gibi bir insanın gelip Türkiye’yi karanlıktan aydınlığa götürmesi Allah’ın bir lütfudur.

“Siyasete yeni bir anlayış getirdik”

Partinin kuruluşu ile ilgili tüm kesimleri kucaklayacak bir harekete giriştik. Siyasete yeni bir anlayış ve açılım getirdik. 300 kişilik kurucu meclisi kuruldu. Afyon’da bir toplantı yapıldı. İkinci bir toplantı daha yapıldı. Parti tüzüğümüzü ve programımızı hazırladık. Kurucu sayısı azaltıldı. Kurucular meclisi kuruldu. Parti kurucuları seçildi. Parlamentoda 53 kişi ile grubumuzu kurduk. Mevcut iktidarı seçime zorladık. Ciddi bir muhalefet yaptık. 3 Kasım 2002’de AK Parti olarak birinci parti çıktık seçimlerden. Parlamentodaki çalışmalarımız 3 yılı geçti. Ben inanıyorum ki Cumhuriyet’ten bu yana yapılmayan birçok şeyi yaptık. Demokrasi, özgürlükler ve insan hakları açısından önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Başbakanımız tüm cesaretini ortaya koyarak tüm yasaları hayata geçirdi. Ekonomi çok kötü durumdaydı. Enflasyon büyük oranda düşürüldü. % 7’ler civarına indi. Faizler en alt sınıra indi. Ticarette ciddi sıkıntılar aşıldı. Dünya ülkeleri ile bir kopukluk vardı, bu kopukluk giderildi. Tüm ülkeler ile bir ciddi diyalog içerisine girildi. ABD ile ilişkilerimiz rayına oturdu. Avrupa Birliği süreci içerisine girdik. Parlamentoda uyum yasaları ile ilgili çok ciddi gayretlerimiz oldu. Hayati önem arz eden yasaları çıkarttık

GAP Haber Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Kürkçüoğlu