Siverek'te tek partili dönemden çok partili döneme geçiş

Emin Bayraktar'ın Yazısı

Siverek'te tek partili dönemden çok partili döneme geçiş
23 Ekim 2013 - 16:49

On yılı aşkın bir süredir Ak Parti ile Türkiye'de yaşanan değişimin, yaklaşmakta olan yerel seçimlerle beraber Siverek'te de yaşanacağına benziyor. Siverek, değişime hazırlanıyor; Siverek kabuğunu kırmaya hazırlanıyor.

Hiç şüphesiz kültürle sosyal yapı iç içedir. Sosyal yapıda meydana gelen değişiklikler kültürel yapıyı da etkiler. Özellikle teknolojik gelişmeye bağlı olarak artan ve farklılaşan insan ihtiyaçları kültürden beklentileri de etkilemektedir. Kültürel değişme, sistemin bütünlüğü içinde hemen gerçekleşmeyebilir. Kimi kurumlar, kültürel değişmelere hemen ayak uydururken kimi kurumlar da değişmeyi frenleyip yavaşlatmaya çalışmaktadır.

Siverek özeline baktığımızda toplum kültürel olarak değişimi yakalamış; ancak bir kurum olarak feodal yapı ve feodal yapının sahipleri bu değişimi yavaşlatmakta hata engellemeye çalışmaktadır.

Televizyon, gazete, dergi ve haber siteleri gibi kitle iletişim araçlarının fonksiyonları sadece bilgi aktarmaktan ibaret değildir. Bu mekanizmalar aynı zamanda, kişinin genel ve siyasal kültürünü etkiler değişimi gerçekleştir ve beklentileri artırırlar.

Şu anda Siverek'te sivil toplum kuruluşları ve internet haber siteleri (yerel medya) önemli bir aktör haline gelmiştir. Siverek'in değişmesi, yenilenmesi, bahara hazırlanması ve "çok partili dönem"e geçmesi için üstlerine düşeni bilinçli bir sorumluluk anlayışıyla yerine getirmektedir.

Siverek, uzun yıllardır değişimi engelleyen çağdışı kalmış feodal yapının ayakları altında inlemektedir. Bu feodal yapının hiçbir zaman tabana yayılmadığı, halkla bütünleşmediği bilinen bir gerçektir. Tıpkı 1950'li yıllara kadar Türkiye de totaliter tek parti (CHP) sisteminde olduğu gibi.

 

Bilindiği gibi siyasal hayatın işleyişini ülkede egemen tek partiye bırakan ve başka partilerin iktidar için yarışmalarına izin verilmeyen rejimlere tek parti yönetimi adı verilmektedir.

 

Totaliter tek parti sisteminde (1923-1950), iktidar (CHP) bütün toplumu zorlayıcı ve kapsayıcı bir ideolojiye sahipti ve kendisi dışında hiçbir partinin varlığına izin vermezdi.

 

2. Dünya Savaşını demokrasi cephesinin kazanması ve iktidarın karşısına bir güç olarak çıkabilmek için halka dayanmak gerektiğinin farkına varan sivil muhalefetin etkisiyle iktidarın(CHP), çok partili hayatı serbest bırakmak zorunda kalmasına kadar bu süreç devam etmiştir.

Çok partili hayatın serbest bırakılmasıyla beraber, tek parti döneminde izin verilmeyen ve sindirilen sivil muhalefetin temsil edilmesine imkan sağlanmıştır.

Çok partili döneme geçişle beraber ülkeyi kendi otoritesi ile yöneten iktidar, tamamen serbest, hür, kansız ve hilesiz bir seçim ile yerini bir başka partiye bırakmıştı. Bu yüzden 1950 seçimleri, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde "Beyaz Devrim" olarak adlandırılmıştır.

Yaklaşık olarak yirmi yedi yıl boyunca iktidarı elinde bulunduran CHP'nin, beklenmedik bir şekilde iktidarı kaybetmeyi içine sindirmesi nasıl kolay olmadıysa ve Türkiye de darbe geleneğini başlattıysa aynı durumun Siverek için de geçerli olabileceğini belirtmekte fayda vardır. Feodal yapı bu değişimi, bu yenilgiyi,  bu gözden düşmüşlüğü içine sindiremeyecektir. Bu nedenle seçilecek olan başkanın bunu dikkate alması yerinde olacaktır.

Totaliter tek parti döneminde olduğu gibi şimdiye kadar Siverek'te seçimler, bir formalitenin yerine getirilmesinden ibaretti. Çoğu yerde halk sandık başına gitmiyor ya da gidilmesine izin verilmiyordu. Toplu olarak halkın yerine oy kullanılıyor ya da oylar çalınıyordu.  Bilinçlenen halkımız bundan sonra, demokratik olmayan ve halkın iradesini hiçe sayan bu yollara izin vermeyecektir ve oyuna, iradesine sahip çıkacaktır.

Artık gözlemci değil katılımcı olmayı isteyen halkın, Siverek’te  "Ak Devrim" i gerçekleştireceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Bilinçlenen halkın kendi iradesini ortaya koyacağı bu seçimler neticesinde, Siverek'te çayıra yayılmış belediyecilik anlayışı sonra erecek ve seçkinci gelenek zayıflayacaktır. Halk kendi değerlerine yakın gördüğü kişiyi, kendi içinden çıkmış birini başkan seçecektir.

Genç dinamik, çalışkan, dürüstlüğü düstur edinmiş, çıkarları halkın çıkarlarıyla zıtlaşmayan, halkın menfaatleri doğrultusunda hareket edecek olan Cuma Şirin, tam da bu bağlamda ve yerinde " Siverek baharı, değişim mimarı" sloganıyla Ak Parti'den aday adayı olduğunu açıklayarak yola koyulmuş ve halkın karşısına çıkmıştır. Siverek'in çehresini değiştirecek reformlar aracılığıyla yaşam düzeyinin yükseltilmesini savunan ve bunu amaçlayan Cuma Şirin, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel medyanın desteğini almış bulunmaktadır. Halkın da büyük teveccüh gösterdiği Cuma Şirin'e, büyük bir sorumluluğun altına girdiğini hatırlatıyor ve bu yolda kendisine başarılar diliyoruz.

Emin Bayraktar


Bu haber 4140 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması
Eski başkan Çakmak'tan borç açıklaması
Dusak, Siverek'teki kazalarla ilgili Karayolları Genel Müdürü ile görüştü
Dusak, Siverek'teki kazalarla ilgili Karayolları Genel Müdürü ile...