FIRAT-DER: ROBOSKİ’Yİ UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ

Siverek Fırat-Der tarafından Roboski katliamının yıl dönümü münasebetiyle bir basın açıklaması düzenlendi.

FIRAT-DER: ROBOSKİ’Yİ UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ
28 Aralık 2015 - 08:47

Bismillahirrahmanirrahim

4 yıl önce 28 Aralık 2011 akşamı TSK’nın F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucu Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünden 34 masum Kürt parçalanarak hayatını kaybetmişti. Olay ülke çapında büyük bir infiale neden olmuş, parçalanmış genç bedenlere ait görüntüler ve bu cansız bedenlerin olması gerektiği şekilde ambülanslarla değil de katır sırtlarında ve traktörlerle taşınması görüntüleri vicdanları bir kez daha yaralamıştı.

İnsan hakları savunucuları, STK’lar ve duyarlı tüm kesimler tarafından katliamın ısrarla gündemde tutulmaya çalışıldığı bu süreçte devlet, katledilen masum insanların hesabını verme noktasında üzerine düşen sorumluluktan ısrarla kaçınmıştır. Olay adli boyuta taşınmış ve olayı soruşturan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı görevsizlik kararı vererek dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na sevk etmiştir.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı ise 7 Ocak 2013 tarihli gerekçeli kararında “gerek şüphelilerin gerekse olayda görev yapan diğer TSK personelinin TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri, dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığının anlaşıldığı” ifadelerini kullanarak takipsizlik kararı vermiştir.

Sonuç olarak bir gece vakti daha kimi dersane parasını çıkarmak, kimi borcunu ödemek, kimi geçimini sağlamak amacıyla karlı dağ yollarında yolculuk yapmak zorunda bırakılan bu mazlum Kürt gençlerinin katledilmesinin hesabı sorulmamış oldu.

Şüphesiz ki Roboski katliamı derinlemesine soruşturulması gereken tarihe geçmiş önemli bir olaydır. Roboskililerin her zaman kullandıkları güzergahı kullanıyor olmaları ve civar karakolların bunu çok iyi biliyor olmaları; bombardıman emrini verenlerin bu emri, bölgeyi ve köylülerin güzergahlarını iyi bilen karakollara sormadan verdikleri gerçeği olayın üzerindeki sis perdesini yoğunlaştırmaktadır.

Cumhuriyet tarihi boyunca birçok katliamda olduğu gibi bu katliamda da ölenler Kürt olunca devlet aklının hep aynı çalıştığı bir kez daha görülmüştür.

Katliamın gerçekleştirildiği konjonktür göz önünde bulundurulduğu zaman bu katliamla hedeflenenin bizzat hükümet olduğu ihtimali de güçlü bir ihtimal olarak görünmektedir. Ancak bu durum hükümetin bu olayın siyasi sorumlusu olduğu gerçeğini değiştirmez.

Ayrıca katliam gerçekleştikten sonra İslami hassasiyetler taşıyan bazı basın yayın organlarının ve şahsiyetlerin adeta bir ölüm sessizliğine bürünerek katliamı görmezden gelmeleri, İslami değerlerin sadece kolay zamanlarda değil zor zamanlarda da yüksek sesle dillendirilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha göstermiştir.

Roboski katliamı; Kürtlerin Şeyh Said kıyamı sürecindeki katliamıyla, Zilan Deresi katliamıyla, Enfal, Halepçe ve Dersim katliamlarıyla katledilme sürecinin son halkası olarak tarihteki yerini almıştır.

Bu katliamın yıl dönümü vesilesiyle Kürt şehirlerinde yaşanan çatışlarla ilgili değerlendirme yapma zarureti vardır. Çözüm süreci olarak isimlendirilen dönemde devlet ve kandilin birbirlerine karşı güvensizliğinin gölgesinde devam eden görüşmelere bir ileri iki geri devam edildi. Karşılıklı suçlamalarla ağır aksak devam eden süreç Haziran ve Kasım 2015 seçimlerinin yarattığı yüksek tansiyon ortamında tekrar çatışmaları beraberinde getiren büyük bir kırılma yaşadı.

Çatışmalar devam ederken Kandil’in stratejik adımının sonucu olarak kendileri açısından pilot bölge mesabesinde olan ilçelerde hendekler kazılması, öz yönetimler ilan edilmesi talimatı uygulamaya konuldu. Şehirleri çatışma alanlarına dönüştüren bu yanlış adım kapanması zor yaralar açtı. Silvan, Cizre, Nusaybin, Silopi gibi ilçelerde kazılan hendekler bölge halkını derinden etkileyerek yaraladı. Halka kapılarının açık tutulması başta olmak üzere her türlü lojistik desteğin sağlanması konusunda dayatmalar yapıldı. Evlerin kapısının önüne bombalı hendekler kazıldı. Buna karşılık devletin geliştirdiği ve temel bir insan hakkı ihlali olan sokağa çıkma yasakları merkezli operasyonlar, zaten hendeklerden bunalan halkı daha perişan hale getirdi. Güvenlik güçlerinin halkı ajite eden kışkırtıcı uygulamalarını da hatırlatmakta fayda var. İlçe merkezleri, şiddetli çatışmaların yaşandığı küçük birer Suriye haline döndü.

Bunların sonucunda çaresiz kalan halk sayısı yüz binlerle ifade edilen göçler yaşadı. Halk, mağdur ve mazlum bir şekilde çaresizce ölümden kaçarak akrabalarının yanına veya batı kentlerine göç etti. Çatışmalardan kaçamayanlar ise yaşadıkları evlerde ölümle burun buruna yaşıyorlar.

Cenazesi bir hafta yerde kalan 11 çocuk annesi Taybet İnan tarihe acı bir not düştü. Kendi evinin içindeki merdivenlerde kurşunlara hedef olan 3 aylık bebek Miray İnci, onu ambulansa yetiştirmeye çalışırken vurularak öldürülen dedesi 80 yaşındaki Ramazan İnci vb. örnekler çatışmalarda sivillerin öldüğünün en önemli göstergeleridir.

Failin kim olduğu belli olmayan bu cinayetlerde asıl fail yaratılan çatışma ortamıdır. Sivil ölümler dışında evlerde yaşanan korku, çocukların psikolojilerinin alt üst olması, yaşanması muhtemel gıda sıkıntısı gibi konular bu kötü sürecin mazlum halk açısından olumsuz etkileri olarak önümüzde durmaktadır.

İslam, zulüm kimden gelirse gelsin onun karşısında olmayı; mazlum kim olursa olsun onun yanında durmayı esas alan ve adaleti emreden yüce bir dindir. Bu itibarla aziz dinimiz İslam’ın bize yüklediği sorumluluğun bir gereği olarak Roboski’nin mazlum evlatlarına Allah’tan rahmet diliyor, bu kirli katliamı lanetliyor ve geciken adaletin bir an önce gerçekleşmesini beklediğimizi ifade ediyoruz.

Kandili, şehirleri çatışma alanına dönüştüren bu yanlış adımdan vazgeçmeye, hendekleri bir an önce kapatarak çatışmaları durdurmaya çağırıyoruz. Devleti, sokağa çıkma yasaklarını bir an önce sonlandırmaya ve mağdur ailelerin zararlarını bir an önce karşılamaya çağırıyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Bu haber 2606 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Siverek'te feci kaza 3 ölü, 6 yaralı
Siverek'te feci kaza 3 ölü, 6 yaralı
Siverek Hür Gençlik Gazze için yürüdü
Siverek Hür Gençlik Gazze için yürüdü