SİVEREK'TEN İSRAİL'E LANET YAĞDI

Siverek İkra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla Siyonist İsrail'in mazlum Filistin halkına yaptığı saldırılar kınandı.

SİVEREK'TEN İSRAİL'E LANET YAĞDI
19 Kasım 2012 - 10:17

Siverek İkra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Sulu Camiinde kılınan öğlen namazının ardından düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla Siyonist İsrail'in mazlum Filistin halkına yaptığı saldırılar sert şekilde kınandı. Öğlen namazının ardından Sulu Cami önünde toplanan kalabalık, pankartlar açarak Siyonist İsrail'in katliamlarını kınadı. Siverek İkra-Der Başkanı Mühiddin Akay tarafından okunan basın açıklamasında şöyle denildi.


 


"Bu gün buraya siyonist israili ve kendi halkına zulüm etmede sınır tanımayan zalim esedi kınamak ve Onları mazlumların sahibi olan Allaha şikayet etmek için buradayız.


Yarım asrı aşkın süredir kutsal Filistin topraklarını işgal eden, kadın, ihtiyar, bebek ve çocuklar da dahil olmak üzere on binlerce Müslüman’ı katleden, yüz binlercesini sakat ve mağdur bırakan, milyonlarcasını vatanlarından süren İsrail, dünyanın kanseri ve bölgenin tümörüdür. Siyonist İsrail, vahşi tabiatının gereğini tekrar yapmaya başlamış, Gazze’ye tekrar saldırmıştır. Terörist Yahudi çetesi olan İsrail, var olduğu söylenen uluslararası topluma rağmen, keza var olduğu söylenen uluslararası norm ve hukuku çiğneyerek katliam yapmaya devam etmektedir.


Bir haftadan beridir havadan, denizden ve karadan masum Gazze halkına saldırarak onlarca insanı öldüren, Hamas silahlı kuvvetlerinin kumandanlarından Ahmed El CABİRİ’yişehit eden, 100’e yakın Gazzeli’yi yaralayan katliam makinası İsrail, delirmiş haldedir. İnsan suretinde yaratılmış kuduz bir hayvan türü olan İsrail terörist organizasyonun, diplomatik kınamalarla durdurulması kabil değildir. Siyasi, iktisadi ve askeri tedbirlerin derhal alınması, kuduz hayvan türünün anladığı dilden konuşulması bir tercih değil mecburiyet halinde insanlık aleminin önünde durmaktadır.


İsrail, Gazze’ye saldırmakla sadece bir avuç Filistinliye savaş açmış değil aynı zamanda tüm insanlığa hoyratça ve pervasızca meydan okumaktadır. Amerika Birleşik Devletleri ile Kanada gibi devletlerin İsrail’in katliamlarına destek vermesi onu daha da şımartıyor. Bu çerçevede İsrail’i destekleyenler, Gazze’de işlenen cinayetlere ortaktırlar.


“Bir zamanlar sahip oldukları topraklarda şimdi mülteci konumuna düşen Filistinli halk, Siyonist İsrail’in “vaad edilmiş topraklar”a sahip olma hırsıyla ve her şeyi mübah görmesinin bir sonucu olarak yarım asrı aşkın bir zamandır soykırıma tabi tutulmakta ve İsrail, uluslar arası hukukla dalga geçercesine tüm dünyanın gözünün içine baka baka kundaktaki bebekten ömrünün son demlerini yaşayan yaşlılara ve savunmasız kadınlara kadar her canlıya saldırmakta, bunu da devlet güvenliği adına yaptığını söylemektedir.  Şunuda unutmamak gerekmektedir daha kısa bir süre önce Hz.Peygambere pervasızca saldırdılar şimdi ise Hz.Peygamberin varislerine saldırıyorlar.Ama katil İsrail şunu untmasınki zulmün dozajının artması yaklaşmakta olan zaferin ve katil istarilin sonunun mazlum ve mustazaf  müslümanların elleriyle olacağının en büyük alametidir inşallah.


Filistin topraklarında inşa edilen ırkçı ayırım duvarı, Lahey uluslar arası adalet Divanı’ nın duvar inşasının yasal olmadığını belirten kararı hiçe sayılarak bir utanç abidesi olarak yapımına devam edilmektedir. Bugün Gazze’de bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Filistin halkı en temel haklarından yoksun bırakılmıştır. Hastanelerdeki yaralılar ve hastalar her türlü tıbbi yardımdan mahrum bırakılmıştır. Siyonist İsrail, işgali ve ablukasıyla Gazze’yi adeta büyük bir cezaevine dönüştürmüştür. Tüm bunlar yaşanırken neredeyse tüm dünya sessiz kalmakta ısrar ediyor. Aslında bu ambargo, sadece Filistin halkının çektiği sıkıntıları ortaya çıkarmıyor aynı zamanda ambargoya karşı sessiz kalan uluslararası toplumun işlediği suçları da açığa çıkarıyor.”


işgal altında tuttuğu Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine, uluslararası sularda her türlü hukuku hiçe sayarak baskın yapan ve 9 Türk vatandaşını şehit edip onlarcasını yaralayan, gemide bulunan 37 ülkeden 490 aktiviste insanlık dışı muameleler yapan Ortadoğu’nun en büyük terörist organizasyonu olan İsrail, İstanbul’da 06.11.2012 yargılanmaya başlamıştır. 37 ülke vatandaşının hesabının sorulduğu bu dava, İsrail’in son ümitlerini de tüketmiş, öfkesini Gazze’ye yöneltmiştir.Hele vahşice gerçekleştirilen bu saldırının İsrail’in kendisini savunma hakkı olarak kabul edilmesi, bütün bir insanlık tarihi, siyasi tarih ve uluslararası hukuk tecrübesine yöneltilmiş bir aşağılamadır.


Siyonist İsrail yönetiminin tahrif edilmiş Tevrat'tan esinlenerek "Bulut Sütunu" adını verdiği kahpece saldırı "İsrail, Saldırılarını, yaptıkları zumlu bile tahrif edilmiş Tevrat'a göre isimlendirmiştir. Fakat bizim, kıyamete kadar bozulmayacak müjdesinin verildiği Kuran'a inanan Müslümanlar olarak ve tek hak din olan İslam dininin mensupları olarak gerekli dik duruşu sergileyemememiz, 1,5 milyarlık İslam alemi olarak tek yürek olamamamız, şuan Gazze'de İsrail'in yaptıkları zulümlerin en önemli cesaret kaynağıdır. Oysa Biz Müslümanlar olarak; Allah, 'nice az toplulukları, nice çok topluluklara Allah'ın yardımı ile galip gelmiştir' ayetine iman etmiştik. Oysa biz, 'Allah inananlarla beraberdir' ayetine iman etmiştik. Oysa biz, 'eğer iman etmişseniz üstün olan sizlersiniz ve sadece üstün gelecek olan da sizlersiniz' ayetine iman etmiştik. Oysa 'biz, Allah mutlak güç ve kudret sahibidir sıfatına iman etmiştik'.


Irak ve Afganistan'a saldıran Bush ile Gazze'de İsrail'e destek veren Obama arasında fark yoktur,  Çünkü küfür tek millettir. Ve artık şunun da idrakine varmak zorundayız ki Müslümanlar ancak ve ancak kardeştir. Ve bu kardeşlik bir olmayı, tek yürek olmayı, İslam birliğini kurmayı gerekli kılar. Gazze'de yapılan zulüm karşısında sesimizi çıkarmamız saldırıları durdurur, erteletir. Ama kesinlikle bitirmez. Bu saldırıların tekrarlanmayacak şekilde bitmesi için diyoruz ki; Ey iman edenler, Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Ve İslam birliğini kurun. Ve artık batı ile beraber olmak, ortak hareket etmek hiçbir şekilde İslam dünyasının hayrına olmadığının farkına varın. Huzur ve barış ortamı isteniyorsa bunun tek yolu vardır o da adalet ekseninde bir İslam Birliği'nin kurulmasıdır. Bir İslam ülkesine yapılan saldırının bütün İslam ülkelerine yapılmış gibi kabul edilmesidir. Bir Müslüman'a yapılan saldırının İslam Birliği tarafından karşılıksız bırakılmamasıdır.Basın açıklamamıza son vermeden önce bütün müslümanlara şunu hatırlatmak isteriz.Ey bana dua edinde dualarınızı kabul edeyim diye buyuran Allahım Duanız Olmazsa size niye kıymet vereyim diye buyuran Allahım Ellerimizi açtık ve senden istiyoruz."


Okunan basın açıklamasının ardından dernek gönüllüsü Nihat Çam Hoca tarafından yapılan dua ile program sona erdi.


www.siverekgenclik.com


 


 







Bu haber 3772 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bucak'ın mahalle toplantılarına yoğun katılım
Bucak'ın mahalle toplantılarına yoğun katılım
Kalender Aşireti'nden Tüysüz'e destek
Kalender Aşireti'nden Tüysüz'e destek