Eğitim–Bir Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Çoşkun Bey’in Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yeni ataması yapılan Müdürle ilgili yaptığı basın açıklanmasından önemli bir noktaya vurgu yaptı. Ben de önemli gördüğüm bu konuyu biraz açmak istiyorum.
Bir olayda faili bir suç işlemişse hele bu öğrencilere yönelik bir taciz ve tecavüz olaylarına karışanların en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır. Bu hem inancımızın ve hem de gelenekten gelen bir ceza ile cezalandırılması gerekir. Ancak bu şahsın ailesi, mensup olduğu aşireti, parti, cemaati hepsini aynı kefeye koymak art niyetli ve kötü bir davranışın sonucu olur.
Bu Davranışla o kötü fiiliyata karışan kişiye bilmeyerek taraftar kazandırma durumuna geçmiş olur. Bu iyi ile kötüyü ayırt etme zahmetinde bulunmadan hepsini aynı kefeye koyma, yandaş oluşturma, kötü kişiye, arkadaş edinme gibi cehaletten gelen alışkanlıkların bir devamı olur.
Olaylara karşı bu tür davranışların sonucu, toplumun yanlış ve kötüye gidişine sebebiyet verilmiş olur. Bu şuna benzer, gece karanlıktan görüntünün ve sesin geldiği yere doğru taş atma gibi ahmakça bir şey olur ki hiç suçu olmayan bir kişinin başına düşmesine sebebiyet verilmiş olursunuz.
Toplumun bilinçli olması gerekir bu tür yanlış hareketler, toplumun; kötülere istemeyerek arka çıkmasına zorlamış olursunuz. Örneğin A şehrinde birisi şerefsizlik yaparsa siz o ilde yaşayan tüm insanlara o kelimeyi söylemek akıl dışı bir davranış olmaz mı? Olur.
Bir cemaatte, bir partinin içinde ve ya bir gurupta bir namussuz çıkabilir. Bunun için siz söylem ve davranışınızla diğerleri de töhmet altına alamazsınız. Elbette ki her vatandaşın görevi kötü insan olan şahıs, kim olursa olsun, kötü olmasından dolayı ilgi alaka gösterilmemeli ve yapılan suçlarından dolayı en ağır cezayı almasını istemek bir vatandaşlık görevidir.
Toplumları guruplara ayırmak kötülerin yaşama şansını ve gücünü artırmaya katkı sunmuş olursunuz. Başka da toplumu körü körüne davranışların peşinde sürüklenmesine sebebiyet vermiş olursunuz. Belki iyi niyetle yapılan ancak sonuçları istenmeyen sosyal ve toplumsal olaylara sebebiyet verilebilir. Onun için Şanlıurfa sendika başkanımızın söylemi bana bu yazıyı yazdırmış oldu. Bu toplumun kötüleri ayrışmasını bilmeli, iyi insanlarla aynı kefeye koyma alışkanlıklardan vazgeçilmeli diye düşünüyorum.
Kötüyle iyiyi aynı teraziye koyduğunuz zaman kötü insanlara en büyük katkıyı sunmuş olursunuz, iyi insana da en büyük hakareti yapmış olursunuz. Burada mağdur olan iyi insanlar olur. Bu yanlışlığa her zaman yapmaktayız. Birileri de bizim bu iyi niyetlerimizi kötüye kullanmaya çalışmaktadırlar. Onun için bizzat fiili işleyene gerekli en ağır cezanın verilmesi ve toplum olarak bu işin takipçisi olmalıyız. Ama burada da birilerin ekmeğine yağ sürmeyelim, bu insanlar bizimdir. Bu memleket bizimdir. Yanlış yapana ortak oluşturmamak kötü insan için en büyük darbedir. Onu yalnızlaştırmak en büyük cezadır.
FACEBOOK YORUMLAR