ÖZGÜR-DER SURİYE'DEKİ KATLİAMI LANETLEDİ
Siverek Özgür-Der Temsilciliği bir basın açıklaması yayımlayarak, Esed'in kimyasal silah kullanarak yaptığı zulmü lanetledi.
Dünyanın Mısırdaki gelişmelere kilitlendiği bir süreçte, Esed rejiminin kimyasal gaz bombalarıyla can veren yüzlerce masum insan, gözleri bir kez daha Suriyeye çevirdi. Baas rejiminin dün gece 03:30 civarında Şamın Doğu Ğuta, Cobar, Ain Tarma, Zamalkar, Batı Ğuta ve Muaddamiye bölgelerinde gerçekleştirdiği kimyasal gaz destekli katliamın acı sonuçları ve bilançosu giderek derinleşmektedir.
Katil rejim her zaman yaptığı gibi yine bunu kurgusal bir iddia olarak lanse ededursun amatör kameralarla çekilerek sosyal paylaşım sitelerinde dolaşıma sokulan video ve görüntüler korkunç tabloyu ortaya koymaktadır. Muhaliflerin ve bağımsız kaynakların aktardığı ilk verilere göre iki bin civarında kardeşimiz bu vahşice saldırıdan etkilenerek can vermiş bulunmaktadır. Ve ilk belirlemelere göre üç binin üzerinde yaralıdan bahsedilmektedir.
Sosyal paylaşım sitelerine düşen ve bu vahşeti kısmen de olsa yansıtan görüntülere bakıldığında yüzlerce çocuk, kadın ve gencecik insanın sarin gazıyla can çekiştiği ve tıbbi müdahale imkanları olmadığından dolayı kısa süre sonrasında can verdiği anlaşılmaktadır. Üst üste yığılmış bu çocuk-genç-kadın bedenleri zorbaların gözü dönmüşlüğünü bir kez daha gözler önüne sererken daha toplumsal muhayyilede canlı olan Hamayı, Halepçeyi, Felluceyi bir kez daha çağrıştırmaktadır. Suriye halkına nice vaatlerle baba Esedin koltuğuna oturan oğul Esed son 2,5 yılda zalimlik konusunda baba Esedin kat be kat ilerisine geçerek onlarca Hamayı halka armağan etmiş bulunmaktadır.
Suriye halkına 2,5 yıldır an be an Hamaları yaşatmaktan geri durmayan zalim Esed rejiminin son saldırıyı ve daha da ağırını yaşatması elbette ki sürpriz sayılmayacaktır. Nasıl olsa sözde medeni dünya ne onun ne de muadili Sissi cuntasının katliamlarına ses etmemektedir. Ses ediyor gibi görünenler ise tam 2,5 yıldır Suriye halkını oyalamakta, adeta Daha fazla ölsünler ki emperyal taleplerimize mecbur hale gelsinler! demektedir. Suriyede direnen kardeşlerimizin her fırsatta haykırdığı gibi Allahım senden başkasından yardım ummuyoruz şiarı emperyalist Batı ve yerli kuklaları olan zalimler karşısında umudumuzu ve direncimizi canlı tutmaktadır. Keza biz bu medeni maskenin arkasındaki canavar yüzü Bosnadan, Çeçenistandan, Afganistandan, Iraktan ve daha birçok bölgeden tanımaktayız. Son örnek olarak bu medeni dünya değil midir Mısırda cuntaya toz kondurtmayarak kendisini nispet ettiği değerleri alaşağı eden? Bu nedenle Cuntacı Sissinin canlı yayında katliam yapmasına, Mübarek gibi bir diktatörün serbest bırakılmasına tepkisiz kalan sözde medeni özde ise canavar dünyanın Suriyedeki katliamlara yönelik aşağılık tutumu da hiç şaşırtıcı değildir.
Şaşırtıcı, incitici ve hatta kahredici olan daha düne kadar kendisiyle övündüğümüz, muasır dönem İslami hareketlerin nadide kazanımları diye sahiplendiğimiz İran ve Hizbullah gibi ülke ve hareketlerin takındığı aktif işbirlikçi tutumdur. Esed rejiminin imza attığı son cinayetin de suç ortaklığını yapan İran ve Hizbullah altına girdiği bu vebalin hesabını müminlere, Rasulullaha ve daha önemlisi Yüce Allaha nasıl verecektir? Zalimlerle açık ya da dolaylı işbirliği yapanlar, kardeşlerimizin katledilmesine zemin hazırlayan, ortak olanlar asla insanlıktan, adaletten, erdemden söz edemezler.!
Peki, ya Suriyeye yaklaşımda körlüğü temel tutum edinip Mısıra duyarlı kesilen suskun ve komplocu İslamcılara ne demeli? Günlerdir Mısırdaki gelişmeler karşısında sokak merkezli eylem-etkinliklerde yolumuzun bir kez daha kesiştiğine tanık olduğumuz duyarlılık sahibi bu kişi-kesimler için hala Suriye için ayağa kalkma zamanı gelmedi mi? Artık özeleştiri yapmayacaklar mı? Mısırda dökülen Müslüman kanı paha biçilmez de Suriyede dökülen Müslüman kanı çok mu ucuz? Mısırdaki gelişmeler karşısında duyarlı davranıp alanlara dökülen bu insanlar aynı duyarlılığı neden Suriyeli masumlara çok görmektedirler? Bu ne akıl tutulması, bu nasıl bir basiret bağlanmasıdır? Suriyede 2,5 yıldır yaşananlar kafanızın netleşmesine yetmediyse Hamayı, Halepçeyi çağrıştıran son katliamda yerde yatan yüzlerce kadın ve çocuğun cansız bedeni de mi size bir şey anlatmıyor?
Suriyede alçakça, vahşice ve şerefsizce yapılan son katliam, Esed rejiminin gözü dönmüşlüğünün vardığı boyutları bir kez daha ortaya koymuştur. Katliamlara karşı en ileri tutumu salt kınamaktan ibaret olan küresel istikbar odaklarından zaten bir beklentimiz yok. Ancak eli Müslüman kanına bulaşan İrana ve Hizbullaha, bu ümmetin söyleyecek çok sözü, yapacağı çok beddua bulunmaktadır. Haksızca öldürülmüş ve öldürülmeye devam eden binlerce Suriyeli çocuk, genç ve kadının eli; elbette ki bu ümmetin Mısırdaki dramına duyarlı olup da Suriyedeki dramına karşı kör, sağır ve dilsiz kesilenlerin de yakasında olacaktır. Allaha ve ahirete varmaya yüzü olanlar açısından ise namazla zekâtı, hacla tesettürü ayırmak neyse Mısır ile Suriyeyi ayırmak da aynı anlama gelecektir. Unutmayalım ki; İzzet Allahın, Resulünün ve Müminlerindir.
FACEBOOK YORUMLAR